
Originally Posted by
deniz43
Önce 2008 yılına göre şartlarda neler farklı ona bakalım:
-2008 yılında kurların sert yükselişinden sonra,dış ticaret açığı azalmış,hatta bazı aylarda fazla vermişti,turizm gelirlerinin de iyi gitmesiyle ödemeler dengesi fazla vermeye başlamıştı,faiz oranlarında da sert bir faiz arttırımı yapılarak merkez bankası politika faizini %24'e çıkartarak verdiği reel faiz ile TL'yi cazip hale getirmişti,bu durumda dolara ilgi azalmıştı.
Şimdi ise tam tersi bir durum görüyoruz;dış ticaret açığı patlamış,coranavirüs salgını nedeniyle turizm gelirleri tabana vurmuş,ödemeler dengesi açığı zıplamış,kamu otoritelerinin aldığı "kapalı ekonomi" yönünde ve sermaye hareketlerini kısıtlayıcı nedenlerle yabancılar ellerindeki TL cinsinden varlıkları satarak Türkiye'den kaçmaya başlamış,yurt dışından borçlanma maliyeti çok yükselmiş olması nedeniyle bankalar ve şirketlerin borç çevirme oranlarını düşürerek net borç ödeyici olarak yurt dışına döviz transfer olduğunu görüyoruz.Yurt içi yerleşiklerin de faizlerin reel olarak negatif olması nedeniyle hızla dövize ,altına ve diğer yatırım araçlarına yöneldiğini görüyoruz.Bu durum döviz kurları üzerinde büyük bir baskı oluşturmuş,merkez bankası kurları tutmak için kamu bankaları üzerinden ,çoğu kısmı ödünç aldığı dövizler olmak üzere, geçen yılbaşından bu yana kabaca 90 milyar dolar,kamu bankaları da kendi kaynaklarından kabaca 10 milyar dolar toplam 100 milyar dolar satıp kur üzerindeki baskıyı azaltmaya çalışmıştır.
Ama şu anda döviz kurları üzerindeki baskının daha da şiddetlendiğini,merkez bankasının artık -ödünç olarak aldığı dövizlerle bile- daha fazla döviz satabilecek rezervinin neredeyse kalmadığını görüyoruz.
Bu tabloda merkez bankası niye vadeli işlemlerde zarar edeceğini bile bile dolarda "short" pozisyonu alır,aklıma gelen tek şey kamu bankaları döviz pozisyonlarında 10 milyar dolarlık büyük bir açık pozisyon yarattılar.Bunu piyasadan toplamaya kalksalar doların fiyatı uçar,dolayısıyla vadeli işlemlerde kamu bankaları "long" olursa, dolar yükselince kamu bankaları açık pozisyonlarından edeceği zararı vadeli işlemlerdeki "long" pozisyonlarından karşılar,yani vadeli dolar işlemleri TL uzlaşmalı olduğu için ,merkez bankasının pozisyon alması,döviz yükselince merkez bankasının para basıp kamu bankalarının zararını karşılaması için düşünülmüş bir yol olabilir.Tabii,bu varsayımın doğruluğu , ancak kamu bankalarının merkez bankasının "short" pozisyonu kadar "long" pozisyon alması ile sağlaması yapılmış olur
Yer İmleri