1. "FX piyasası" diye yeri yurdu belli olan sabit bir şey yok. Döviz işlemi geçen her şeyin genel adı FX zaten. Pek çok açık ve kapalı platformda işlem geçebilir. "Bir yerler kapalı, kalan yerler de şunlar" denemez yani. Ne kadar farklı yer varsa hepsinin genel toplam adı FX. (Dikkat; forex demiyorum. Çok ayrı şeyler değil ama nüansı var)

2. "Saldırı" oldukça popülist bir terim. Birileri ellerinde, kendi sahip oldukları TL ile, 1 kg elma alsa bu bir suç olabilir mi? Hayır. 1 kilo altın alsa suç mu? Yok değil. Öyleyse, dolar veya euro aldıklarında neden suç olsun? O TL'yi elde etmek için eskiden TR'ye verdikleri dövizlerini geri alıyorlar sadece. Bunu engellemek isteyen varsa da; Kuzey Kore ve İran örnekleri açık. Her zaman "kapalı" ekonomiye geçebiliriz. Birkaç "ufak" yan etkisine katlanmak şartıyla elbette. Mesela bir daha döviz borçlanmayacağız.

3. Birinci cevapla aynı durum. Dünyada döviz işlemleri pek çok yerde işlem görür. Kotasyona kapatmak diye bir şey yok. Öyle herkesin gözü önünde tabelalı bir yer yok. A bankası ile B bankası kendi aralarında döviz alıp satacaklar diyelim. Dünya üzerinde buna engel olabilecek kimse yok. FED dahil - Haberiniz bile olmaz. TR'nin elinde tek bir yetki var. Türk Lirası'nın serbest dolaşımı. Siz Türk Bankalarına "bundan sonra yabancı bankaların size yolladıkları TL transfer emirlerini uygulamayacaksınız" diyebilirsiniz. 2. cevaptaki sonuçlara katlanarak.

4. Bu işin büyüğü küçüğü yok. Herhangi bir döviz çiftinde işlem yapıyorsanız; satın aldığınız döviz hesabınıza ilgili valörde gelir. Sattığınız dövizi de ilgili valörde teslim etmek zorundasınız. Bu işlemin kaldıraçlı olması bunu değiştirmez. Kaldıraç, bir yerlerden borç almak demektir. Sattığınız dövizi borçla elde etmiş olabilirsiniz; yine ilgili valörde ödemek zorundasınız. Üç no'lu maddede yazdığım gibi birileri sizin TL satmanıza engel olmak için "TL transferleri durdurduk" derse; "Biz zaten Kuzey Kore benzeri ülkelerle çalışmayı düşünmüyoruz" diyip Türkiye masasını hemen kapatabilirler. Çok büyük dert de etmezler. Türkiye'nin "büyük bir ihracat pazarı" olması ve sürekli ithalat yapması dışında elinde hiçbir kozu yok.