-
Başkara abla, sohbetimiz hikâyeye dönüştü:
HAK ETTİĞİMİZ
Sıcak hafifçe bastırmaya başladı mı asmalı kahvenin serin masaları köylülerle dolup taşar. Başlar en hararetlisinden memleket meselesi tartışmaları.
İsmail masaya sertçe vurdu:
- Hak ettiğimizi alıyoruz hayatta.
Bir serçe sürüsü havalandı asmaların arasından. Kanat sesleri ve kurumuş asma yaprakları döküldü masaya.
- Sayın Yazar, bir yankıdır yaşamak. Örneğin şefkat ve nezaketi çoktandır kaldırmıştık kendi içimizden, öyle değil mi? Etrafımızda da dünyada da göremiyoruz artık.
- Şüpheye mahal bırakmayacak şekilde gördüm, attığım taşın kendi başımı yardığını. Nasıl bir dengedir, nasıl bir sistemdir bu? İnsanın ağzı açık kalıyor...
- Açtığın her yaradan hesap sorar Yaradan!
- Adaletin bu dünyada da gerçekleşen yönü var, hem de hayretler içinde kalacağımız incelikte. Ben şahsen adaletin dünyada kurulmuş hassas dengesini fark edince zangır zangır titremeye başladım Hakk'ın divanından.
- Kendi hayatım bir film şeridi gibi geçiyor gözlerimin önünden... Söylemleriniz doğru.
- Aslında problemin çözümü kâğıt üzerinde çok basit. Dünyada yaklaşık sekiz milyar insan var. Her bir insan bir acıyı kaldırsa dünyada acı kalmaz.
- Yüzde on bile böyle düşünse kurtarır.
- Yüzde on bile yok muymuşuz?
- Matematik... Saygı duyarım kendisine.
- İsmail'in hareketi gibi bir hareket yapamadık gitti ya!
Son düzenleme : TEK; 13-02-2022 saat: 12:57.
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri