Sayfa 487/7020 İlkİlk ... 3874374774854864874884894975375879871487 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 3,889 - 3,896 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Rus asilli Amerikali sair Joseph Brodsky, “Dusuncelerinin acikligi ve siirsel bir yogunluk ile doldurulmus, kapsamli yazarligi için” gerekcesiyle 22 Ekim 1987 tarihinde Nobel Edebiyat Odulunu kazandi.



    Iki kez uyandim geceleyin: uykusuz
    pencere kenarinda yanan lambalari gordum
    bitirilmemis tumceleri bitirmeye calisan
    noktalar gibi dusumde isittigim.
    Bir avuntu vermedi sana gene de.
    Dusumde hamileydin
    ayri yasamamiza karsin uzun sure
    suclu hissettim kendimi bir cesit, ellerim
    karnini oksadi, acemice pantolonuma
    gitti ayni zamanda
    Tutusmak icin iliski. Orada durdum
    pencere kenarinda, sen
    duslerimin karanliginda bile yoktun, terk edilmis
    sabirla geri donusumu bekleyiste
    kizgin kelimeler soylemeden bu kopusumuz icin
    Suc bendeydi. Karanliklar geri veriyor bize
    isigin paramparca ettigi her seyi.
    Karanlikta kiyildi nisanimiz; Orada biz
    iki sirtli canavarlariz
    ve cocuk ciplakligimizin ozuru.
    Geri doneceksin bana bir gece yarisi
    yorgun ve siska, geldiginde
    kizimi gorecegim ya da oglumu
    henuz adi konmamis olan. Ve kacinacagim
    odamizin isigini yakmaktan; ellerim
    bekleyisini surdurecek; biliyorum ki
    sizi sessizlige, golgelerin ulkesini terk etmek
    hakkindan yoksunum, isiktan bir duvar
    ayiriyor bizi gerceklikten
    ve beni ulasilmaz kiliyor dunyamda.

  2. Ingiliz elektronik pop muzik ikilisi Pet Shop Boys, 4.studyo albumu Behaviour’i 22 Ekim 1990 tarihinde yayinladi.


  3. Kanadali yazar Yann Martel, Pi'nin Yasami (Life of Pi) romaniyla The Man Booker Prize Odulunu 22 Ekim 2002 tarihinde kazandi.





    "Korkuya ilgili bir sey soylemem gerek. Yasamin tek gercek rakibidir. Yalnizca korku hayati yenebilir. Zeki, kalles bir dusmandir, bunu cok iyi biliyorum. Namussuzdur, hicbir kanuna ya da gelenege saygisi yoktur, merhamet nedir, bilmez. Bulmakta hic zorluk cekmedigi en zayif noktanizdan vurur sizi. Ise her zaman zihninizden baslar. Kendinizi sakin, guvenli ve mutlu hissettiginiz bir anda. Sonra ilimli bir kuskunun kiligina burunerek, tipki bir casus gibi beyninize suzulur. Kusku inanmayisla karsilasir ve inanmayis onu disariya atmaya calisir. Ama inanmayis az silahli bir askerdir. Kusku onu kolayca alt eder. Endiselenmeye baslarsiniz. Mantiginiz sizin icin mücadele eder. Guveninizi yeniden kazanirsiniz. Mantik en son teknolojik silahlarla donanmistir. Ama inanilmaz gibi gorunse de, ustun taktiklerle ve yadsinmaz zaferlere karsin, mantik tuzaga dusurulur. Kendinizi giderek zayif ve kararsiz hissedersiniz. Kuskunuz dehsete donusur. Korku kacinmaya, hatta unutmaya calistiginiz sozcuksuz bir karanliga donusurse, sizi bozguna ugratan dusmaninizla hic savasmamis oldugunuzdan, kendinizi korkunun yeni saldirilarina acmis olursunuz."



    "I must say a word about fear. It is life's only true opponent. Only fear can defeat life. It is a clever, treacherous adversary, how well I know. It has no decency, respects no law or convention, shows no mercy. It goes for your weakest spot, which it finds with unerring ease. It begins in your mind, always. One moment you are feeling calm, self-possessed, happy. Then fear, disguised in the garb of mild-mannered doubt, slips into your mind like a spy. Doubt meets disbelief and disbelief tries to push it out. But disbelief is a poorly armed foot soldier. Doubt does away with it with little trouble. You become anxious. Reason comes to do battle for you. You are reassured. Reason is fully equipped with the latest weapons technology. But, to your amazement, despite superior tactics and a number of undeniable victories, reason is laid low. You feel yourself weakening, wavering. Your anxiety becomes dread. If you don't, if your fear becomes a wordless darkness that you avoid, perhaps even manage to forget, you open yourself to further attacks of fear because you never truly fought the opponent who defeated you."

  4. “Simdi nerelerdesiniz, hangi yollarda yuruyorsunuz? Artik bizde, bozkirda, butun Kazakistan'i asan, Altay'lara ve Sibirya'ya kadar ulasan yollar var! Nice cesur insanlar oralarda calisiyor. Siz de mi o ulkelere gittiniz! Cemile'm! O genis bozkirda, hic ardina bakmadan yuruyup gittin! Yoruldun mu, kendine olan inancini yitirdin mi? Oyleyse Danyar'a yaslan. Sana, ask ustune, vatan sevgisi ustune, hayat ustune turkulerini soylesin! Bozkir canlansin ve butun renkleriyle oynamaya baslasin! Git Cemile, git! Hic pisman olma, sen mutlulugu en sarp yollarda yuruyerek buldun! Onlara bakarken Danyar’in sesini duyuyorum. Yollara cagiriyor beni yolculuga hazirlanmali. Bozkiri asip koyume gidecegim, yeni renkler bulacagim orada. Her firca vurusumda Danyar’in turkusu cinlasin! Her firca vurusumda Cemile’nin yuregi carpsin!"





    “Where are you now? What roads are you treading? We have so many new roads now, right across the steppe all the way to the Altai and Siberia. Many brave souls are toiling there. Perhaps you're among them? You left, my Jamilia, across the wide steppe without a backward glance. Perhaps you are weary, perhaps you have lost faith in your self? Just lean on Daniyar's shoulder. Have him sing to you his song of love, of life, of the earth. May the steppe come alive and blossom in all its glory. May you recall that August night. Keep on, Jamilia, have no regrets; you've found your hard-sought happiness. When I gaze at them long enough I can hear Daniyar's voice. He is calling to me, too, to take the highroad, which means it is time for me to get ready. I shall cross the steppe back to my village and find fresh colours there. May Daniyar's song resound and may Jamilia's heart beat with every stroke of my brush.”



  5. “Askin en guzeli ruhu uyandiran ve bizi daha fazlasina dogru uzandirandir.Kalplerimize ates ekip de, akillarimiza huzur verendir.” Nicholas Sparks, Defter / The Notebook


  6.  Alıntı Originally Posted by Terraluna Yazıyı Oku
    Kanadali yazar Yann Martel, Pi'nin Yasami (Life of Pi) romaniyla The Man Booker Prize Odulunu 22 Ekim 2002 tarihinde kazandi.





    "Korkuya ilgili bir sey soylemem gerek. Yasamin tek gercek rakibidir. Yalnizca korku hayati yenebilir. Zeki, kalles bir dusmandir, bunu cok iyi biliyorum. Namussuzdur, hicbir kanuna ya da gelenege saygisi yoktur, merhamet nedir, bilmez. Bulmakta hic zorluk cekmedigi en zayif noktanizdan vurur sizi. Ise her zaman zihninizden baslar. Kendinizi sakin, guvenli ve mutlu hissettiginiz bir anda. Sonra ilimli bir kuskunun kiligina burunerek, tipki bir casus gibi beyninize suzulur. Kusku inanmayisla karsilasir ve inanmayis onu disariya atmaya calisir. Ama inanmayis az silahli bir askerdir. Kusku onu kolayca alt eder. Endiselenmeye baslarsiniz. Mantiginiz sizin icin mücadele eder. Guveninizi yeniden kazanirsiniz. Mantik en son teknolojik silahlarla donanmistir. Ama inanilmaz gibi gorunse de, ustun taktiklerle ve yadsinmaz zaferlere karsin, mantik tuzaga dusurulur. Kendinizi giderek zayif ve kararsiz hissedersiniz. Kuskunuz dehsete donusur. Korku kacinmaya, hatta unutmaya calistiginiz sozcuksuz bir karanliga donusurse, sizi bozguna ugratan dusmaninizla hic savasmamis oldugunuzdan, kendinizi korkunun yeni saldirilarina acmis olursunuz."



    "I must say a word about fear. It is life's only true opponent. Only fear can defeat life. It is a clever, treacherous adversary, how well I know. It has no decency, respects no law or convention, shows no mercy. It goes for your weakest spot, which it finds with unerring ease. It begins in your mind, always. One moment you are feeling calm, self-possessed, happy. Then fear, disguised in the garb of mild-mannered doubt, slips into your mind like a spy. Doubt meets disbelief and disbelief tries to push it out. But disbelief is a poorly armed foot soldier. Doubt does away with it with little trouble. You become anxious. Reason comes to do battle for you. You are reassured. Reason is fully equipped with the latest weapons technology. But, to your amazement, despite superior tactics and a number of undeniable victories, reason is laid low. You feel yourself weakening, wavering. Your anxiety becomes dread. If you don't, if your fear becomes a wordless darkness that you avoid, perhaps even manage to forget, you open yourself to further attacks of fear because you never truly fought the opponent who defeated you."
    Aslında okuma alışkanligi edinemedim
    Bir sürü kitabım var ama tam okuduğum hiç yok
    En çok okuduğum atlayarak kitabın maks. Yüzde yirmisine tekabül eder
    Ama bu konuda bende az kafa yordum
    Daha doğrusu deneyimlerimi gozlemledim
    Altıncı his anormal bir olay
    Yani mantık analitiklik buna Danışmadan harekete geçtiğinde bazı kısımlar eksik kalıyor
    Sürekli binayı onarmak için tesisatçı elektrikci gidip geliyor
    6. His ile olan karar verme ve uygulamalarda bazı binalar var hem kullanışa hem yapıya hem etrafa LÖnk diye oturdu diye kendinden bahsettiren O tarz bir oluşum bu dediğim Biz insanlar karmaşa hayat düzeninde biraz bunu unuttuk sanki
    Korku ise hep var en az olduğu dönemki kendini güvende hissettigin an. Ben olsam o esnada daha bi korkarım çünki gol hep rahata erildiginde yenilir
    Bi ilave paragrafta ben koyayım istedim


  7. Fransiz sair, roman ve oyun yazari Théophile Gautier’in olum yil donumu (23 Ekim 1872)

    Hayir, madam siz degilsiniz sevdigim
    Sevdigim ne Ofelya, ne de Beatris
    Ne de sizsiniz, ne de siz, Julyet’cigim
    Iri gozlu sarisin Lora, ne de siz

    Benim sevdigim guzel su anda Cin’de
    Ihtiyar akrabalariyla oturur
    Narin cinilerden kuleler icinde
    Sari Nehir karabatakla doludur

    Gozleri vardir sakaklara cekilen
    Bir avucluktur kucucuk ayaklari
    Bakır lambalardan daha aydın bir ten
    Kırmızi boyali, uzun tirnaklari.



    It is not you, no, madam, whom I love,
    Nor you either, Juliet, nor you,
    Ophelia, nor Beatrice, nor that dove,
    Fair-haired Laura with the big eyes; No.

    She is in China whom I love just now;
    She lives at home and cares for her old parents;
    From a tower of porcelain she leans her brow,
    By the Yellow River, where haunt the cormorants.

    She has upward-slanting eyes, a foot to hold
    In your hand .- that small; the colour shed
    By lamps is less clear than her coppery gold;
    And her long nails are stained with carmine red.




    “Yasamanin en iyi avuntusu sanattir. / L'art est ce qui console le mieux de vivre. / Art is the best consolation for living" Théophile Gautier

Sayfa 487/7020 İlkİlk ... 3874374774854864874884894975375879871487 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •