“Sen bilmezsin. O bilmez. Hiç kimse bilmez, bilemez. Hatta ben bile. Bir tek paşa gönlüm bilir.”Aşık Veysel Şatıroğlu
“Sen bilmezsin. O bilmez. Hiç kimse bilmez, bilemez. Hatta ben bile. Bir tek paşa gönlüm bilir.”Aşık Veysel Şatıroğlu
Koreograf ve dansçı Yoann Bourgeois
Pantheon'daki anıtları harekete geçiriyor
https://www.facebook.com/Golem13.fr/...NI9f9Su4bWTQGk
Stephen King Amerikalı olmasa "doğru dürüst" edebiyat eserleri verecek, herhalde Nobel bile alacaktı. Müthiş bir kalem ustasıdır. Amerikalı olduğu için o muazzam yeteneğini çarçur korku romanlarıyla harcadı, çok da para kazandı tabii, gene Amerikalı olduğu için.
Onun "The Shawshank Redemption" adlı uzun öyküsünü bilir misiniz, filmi de mükemmeldi, öyle abuk sabuk palyaço katiller, zombiler, hayalet arabalar, uzaylı canavarlar falan içermeyen tek eseridir.
"İnsanı" anlatır, Kemal Tahir'in deyimiyle "dar yerde" sıkışmış insan gerçeğini.
nette gezinirken Engin Ardıç'ın şu yukarıda alıntıladığım satırlarına rast gelince hatırladım kitabı..
hayaletin garip huyları.. orjinal ismi "night shift" olan bir Stephen King kitabı..
11 kısa hikayeden oluşuyor..
onca kitabı varken, neden aklıma bu kitap geldi derseniz..
bence Stephen King'in bir tür şov yaptığı ama sanki bile isteye sonunu getirmediği, deyim yerindeyse okuyucunun ağzına bir parmak bal çaldığı bir kitaptır da ondan..
eşi emsali az bulunur bir hayal gücünün kurguladığı, karakterlerinin ve o izbe Amerikan kasabalarının ağır havasını üstünüze boca ediveren, bizcileyin tırsak okuru bir anda hikayenin orta yerinde sap gibi bırakıveren o muazzam açılış sahneleri için.. ve hepsi de bu işte.. açılışı yaptıktan sonra uçuşa geçip alelusul sonlandırılıp dalgasına bakan hikayeler bunlar.. şov dediğim de zaten bu.. bir nevi "istesem neler yazardım" züppeliği..
sinirlendim mi ne.. :P
![]()
Yer İmleri