Alıntı Originally Posted by rxpu Yazıyı Oku
Tarihsel olarak Avrupa'nın en büyük korkusu enflasyon (2. dünya savaşı hiperenflasyonu), Amerika'nınki ise düşük büyümedir diyebiliriz. Toplumlar tarihsel olarak yaşadıkları bu şokları unutmazlar ve çok uzun zaman da geçse bu korkulara göre tedbir alırlar.

O nedenle Avrupa enflasyonun oluşmasıyla ekonomik konjonktüre bakmaksızın faiz arttıracaktır. Amerika ise büyüme düştüğünde ekonomik konjonktür ne olursa olsun enflasyonu dikkate almadan parasal genişlemeye başlayacaktır.

Türkiye ise özellikle politikacıların bakış açısından ve bilinçaltındaki korkularından daha çok amerikan sistemine yakındır. Türkiye'de politikacılar büyümeden kesinlikle feragat etmek istemezler. Bu uğurda enflasyonu görmezden gelirler. Politikacılar tarihsel süreç boyunca kontrollü bir yüksek enflasyon ile büyümeyi ne pahasına olursa olsun yüksek tutmayı seçmişlerdir.

Ancak tüm dünyanın farklı tarihsel süreçleri geride bırakarak yeni bir evreye girdiğini görüyoruz. Ne Amerika'nın büyüme korkusu , ne Avrupa'nın hiper enflasyon korkusu, ne de Türkiye'nin kontrollü yüksek enflasyon ile sağladığı hormonlu büyüme yeni girdiğimiz bu evreyle uyumludur.

Yeni gelişmeler tüm bu korkuların ötesinde bir gerçeği göz önüne sermektedir; Artan verimlilik ve teknolojik ilerleme nedeniyle artık dünya nüfusunun çok büyük bir bölümünün istihdam için gerekli olmadığı ortaya çıkmıştır. Çok düşük bir istihdam ile eskisine göre çok daha fazla iş yapılabilmektedir. Bu ne yazık ki düşük katma değerli işlerde de artık kendini göstermeye başlamıştır.

Bu durumda var olan ekonomik sistemler ve tedbir mekanizmaları böyle bir anomaliye cevap veremeyebilirler. Komünist veya sosyalist ideolojiler de kendi içlerinde belirli verimsizlikler barındırdığından (performansa dayalı ücretlendirme olmaması, başarının kazanç ile tahrik edilememesi v.b) halihazırdaki ekonomik sistemin var olan sorunlar için çözüm üretebilmesi çok uzun bir süreç alacaktır. Bu süreçte insanlık kendi varoluş sınırlarını zorlayacak belirli testlerden geçecektir.

Önümüzde tarihsel süreçten farklı ve insanlığın adapte olması çok zor bir süreç vardır.
Sayın RXPU,benim diyen analizciden daha güzel bir gelecek analizi,bizde bu süreç bilinçli olarak olmasa da başladı bile,bugün güzel ülkemizde çalışıp emekli olanlar hariç,bir okul bitirip iş sahibi olamayıp ailesinin yanında yaşayarak üretim dışı kalan büyük genç nüfus var,ayriyeten üretime hiç bir katma değer sunmadan devletin sosyal yardımlarıyla yaşamaya çalışan geniş bir kitle de var,bütün bunları göz önüne aldığımızda,çalışarak katma değer üreten kitlenin oranı ülkemizde %30 u pek geçmez diye düşünüyorum..