'DEUTSCHE'NİN RAPORUNU ATLAMIŞIZ!'
Demirbank köşeye sıkışırken, piyasalardaki likidite krizi ilk kurbanlarını 2000 yılının ekim ayında aldı. Kötü yönetildikleri sonradan iyice ortaya çıkan Ceylan Grubu'nun Bank Kapital'i ve Dinç Bilgin'in Etibank'ına 27 Ekim 2000'de el konuldu.

Kasıma girildiğinde IMF'nin direttiği Türk Telekom özelleştirmesinin koalisyon ortakları arasında çıkardığı gerilim nedeniyle tansiyon iyice yükseldi ve ayın ikinci yarısında kıyamet koptu. Merkez Bankası'nın araştırma bölümünden bir yetkili 2001 yılının ilkbaharında şu sözlerle anlatıyordu o günleri: "Alman Deutsche Bank, o günlerde 'Türkiye'de faizler yükselecek' şeklinde bir rapor yayınlamış müşterilerine (Deutsche Bank'ın 2009 başındaki Türkiye batacak raporunu da unutmamak gerekiyor). Biz aslında Türkiye piyasalarıyla ilgili çıkan her yayını takip ederiz. Gerektiğinde önceden müdahale ederek önlem alırız. Ancak nasıl olduysa! O raporu atlamışız. Raporu gören iki büyük yabancı fon bonolarını satıp dövize geçti. Piyasadan 2 milyar dolara yakın döviz çektiler. Ondan sonra olanları biliyorsunuz..."

Biliyoruz... 16 Kasım'da piyasada panik çıktı, borsa çakıldı, yatırımcıların bono piyasasından kaçmasıyla faizler tırmanmaya başladı, bankalar birbirine borç vermeyi kesti. Kasım sonuna kadar piyasalardaki hızlı çalkantılar ve yabancı yatırımcı çıkışı sürdü. Kasım'ın son gününde Merkez Bankası piyasaya "Sadece döviz satarsanız TL alırsınız" ültimatomu verdi ve bu açıklamanın ardından 30 Kasım'da gecelik faiz yüzde 400'e kadar yükseldi. Aynı gece Washington'da IMF Yönetim Kurulu Türkiye için acil toplantıya başlamıştı.