yorumlar doğru ve isabetli. biz de geri alım tuzağına düşüp ayrılamayanlardanız. beklentimiz yeni projeler ve ciro büyümesi ancak bu konuda da ilerleme gösteremiyoruz. ben maalesef 2. çeyrek bilanço bekliyor olacağım. kurlar yüksek gittiği için şahsi fikrim (yine) iyi geleceği yönünde ama ilk çeyrekte ters köşe olmuştuk. geri alım konusunda da şirketin hakkını yemeyeceğim, son zamanlarda çok ciddi alım yaptılar ama görünen o ki satan bir yabancı var ve satmaya devam ediyor. belki geri alımı biraz daha arttırabilirler malum nakit olarak iyi durumda ve parayı farklı enstrümanlarda değerlendiriyorlar (değerlendirilen bu paranın bize getirisi tam olarak nedir bunu da net olarak göremiyorum)

 Alıntı Originally Posted by serkaninam Yazıyı Oku
Kağıdı epeyi uzun bir dönemdir takip etmemin neticesini samimiyetle paylaşıyorum; Görebildiğim kadarıyla kağıdın hareket karakteri şöyle;
01. Senet önce yatırımcısını bezdiren ve katlanılmasına değmeyecek marjda yukarı yönlü hareket ediyor.
02. Buradan kağıdı alanlarla birlikte çıkışına nazaran daha hızlı hareketlerle ancak aşağıya yönlü hareket başlıyor.
03. Arada açıklanan "Geri Alım" haberleri neticesinde buradan da alanlar oluyor ve akabinde yavaş yavaş hareket aşağı yön ile devam ediyor.
04. Buradan vermek durumunda kalanların kağıtları (zaten ilan edilen geri alım programları ile) alınıyor.
05. Sonra bedelsiz sermaye yada temettüye bağlı aşağıya salınmalar izliyor...
Koca 1,5 yıllık tecrübenin bana öğrettiği ve (herşey yalan olsada gerçek olan) "halen giriş maliyetine ulaşmamış bir yatırım."
Maalesef ülkemizde ve pek çok yerde hisse senedi alıcı için bir yatırım aracı olarak tanımlanmakta. Gözden kaçırılan ise "Şirketler için bir borçlanma aracı olmasıdır". Nitekim Finansal hiyerarşi teorisi; firmaların fon kaynakları arasından tercih yaparken, öncelikle iç kaynakları, iç kaynakların yetersiz olması durumunda tahvil ve melez menkul kıymetler gibi borçlanma araçlarını, en son olarak da hisse senedi ihracını tercih etmeleri gerektiğini vurgular.
Bu yolla firmalar bankaya gitme yada şartları sözleşmelerle sıkı sıkıya belirlenmiş üstelik birde faiz ödeme yükümlülüğü olan borçlara katlanmaktan kurtuldukları bir borçlanma aracına kavuşuyorlar. Birde borcu aldığın, (senedine yatırım yapmış) kişiyi istediğin zaman ve istediğin fiyattan anlaşarak göndermen de cabası. Benzer şeyler piyasada "ancak bu kadar ödeyebiliyorum kabul edersen" diyerek ve alacaklı geçen (kaybolan) zaman ile terbiye edilip şartlara razı edilerek yaşanıyor. : ( Sadece olay piyasada geçmiyor mekan farklı o kadar. : (
Bloomberg'de sürekli toprak alın arkadaşlar diyerek finansal piyasaların durumuna dikkat çeken bir akademisyenimiz var, ona selam olsun.