Bizimki teşbih hocam,
ama tanzimat'a kadar saray soytarıları vardı.
Kudretli veya sinirli sultanlara kimsenin söyleyemediklerini onlar söylerdi.
padişah, başkasından duyunca sinirleneceği bir şeyi soytarı söyleyince güler ama aynı zamanda
bahsedilen konuyu düşünmeye başlardı.
Acilen saraya soytarı tahsis edilmesi lazım.
benim adayım var ama ismi bana kalsın.
Murat Bardakçı'dan nakil
Osmanlı tarihçiliğinin önde gelen isimlerinden olan Peçevi, kendi ismini taşıyan tarihinde, Üçüncü Murad'ın soytarılarıyla ilgili garip bir olayı hikâye eder ve hadiseyi günümüz Türkçesi ile şöyle anlatır:
"...Maskaranın biri padişah ihsanda bulunacağı zaman 'Yok Hünkârım bugün altın istemem 100 değnek isterim' dedi. Sebebi sorulunca, 'Hele ellisini vurun ondan sonra sual buyurun' diye cevap verdi. Sultan, 'Vurulsun' buyurdu ve soytarı elli adet sopayı yedikten sonra 'Durun, bir ortağım var, ellisini de ona vurun' diye bağırdı. Ortağının kim olduğu sorulunca da 'Beni her gün sultanımın huzuruna davete gelen bostancı, huzurdan ayrılışında 'Seni ben getirdim, aldığın bahşişin yarısı benimdir' deyip paramın yarısını elimden alıyor. Dolayısıyla, bugün yediğim dayağın yarısı da bostancının hakkıdır' cevabını verdi. Üçüncü Murad, soytarının bu latifesinden hoşlanıp ihsanını artırdı ve bostancıya da elli değnek vurdurduktan sonra 'Bir daha böyle işler yapmamasını' tenbih etti. Soytarı, maskaralıkla kazandığı parasına el koyan bostancıdan zekâsını kullanarak kurtulmuştu."

Originally Posted by
bigmaster
hocam, muhteşem yüzyılmı seyrediyoruz
Son düzenleme : ni.ko; 11-07-2018 saat: 18:36.
Sebep: imla
homo sum humani nihil a me alienum puto
Yer İmleri