Sayfa 1702/7020 İlkİlk ... 70212021602165216921700170117021703170417121752180222022702 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 13,609 - 13,616 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Yunan sair, cevirmen ve soz yazari Nikos Gatsos'un dogum yildonumu (8 Aralik 1911)

    Kemal′in oykusudur bu dinlediginiz
    Dogunun genc prensi o, hani bildiginiz…
    Soylu denizci Sinbad′a dayanir koku
    Bu dunyayi degistirilebilecegini dusunurdu
    Fakat Allah′in iradesi daha acidir
    ve ruhu insanin oldukca karanliktir.

    Bir zamanlar doguda
    Cuzdanlar bos, sular durgundu.
    Musul’da, Basra’da yasli bir hurma altinda
    Cocuklar aci icinde agliyordu.
    Eski ve soylu bir irkin bu genc adami
    Duyup agitlarini cocuklarin yanina geldi
    Bedeviler ona baktilar huzunle
    Ve o Allah adina yemin etti:
    Her seyi degistirecegine.
    Genc adamin korkusuzlugunu ogrendiklerinde
    Kurt disli ve aslan yeleli Krallar yola cikti
    Dicle’den Firat’a, gokyuzunden yeryuzune
    Onu canli yakalamak icin kosusturdular
    Av kopekleri gibi her yonden atildilar
    Bir kanca atip boynuna, goturduler Halife’ye.
    Siyah bal, siyah suttu o sabah yiyip ictigi
    Daragacinda vermeden once son nefesini.

    Iki yasli deve ve al renkli bir tay ile
    Peygamberdi bekleyen cennetin kapisinda
    Beraber yuruduler bulutlarin icinde
    Sam Yildiz’i eslik ediyordu onlara.
    Buldular Allah’i tam bir ay ve bir yil sonra
    ve yuksek makamindan soyle seslendi ona:

    “Ah benim acemim, caylagim, hicbir sey degismez
    Ates ve kilictir donduren dunyayi, insanoglu baska bir sey bilmez.”

    Iyi geceler Kemal, dunya degismeyecektir, iyi geceler...



    Hear now the story of Kemal
    A young prince from the East
    A descendant of Sinbad the Sailor,
    Who thought he could change the world.
    But bitter is the will of Allah,
    And dark the souls of men …

    Once upon a time in the East,
    The coffers are empty, the waters are stagnant.
    In Mosul, in Basrah, under an old date-palm,
    The children of the desert are bitterly crying.
    A young man of ancient and royal race
    Overhears their lament and goes to them.
    The Bedouins look at him sadly
    And he swears by Allah that things will change.

    When they learn of the young man’s fearlessness,
    The rulers set off with wolf-like teeth and a lion’s mane.
    From the Tigris to the Euphrates, in heaven and on earth,
    They pursue the renegade to catch him alive.
    They pounce on him like uncontrollable hounds,
    And take him to the caliph to put the noose around his neck.
    Black honey, black milk he drank that morning
    Before breathing his last on the gallows.

    With two aged camels and a red steed,
    At the gates of heaven the prophet awaits.
    They walk together among the clouds
    With the star of Damascus to keep them company.
    After a month, after a year, they find Allah
    Who, from his high throne, tells foolish Sinbad:
    "O my vanquished upstart, things never change;
    Fire and knives are the only things men know."

    Goodnight, Kemal. The world will never change. Goodnight…

  2. Amerikali sair ve kisa oyku yazari Delmore Schwartz’in dogum yildonumu (8 Aralik 1913)



    Yorgun ve mutsuz, yumusak halili, sicak
    Evleri dusunuyorsun Aralik aksaminda,
    Beyaz kar tanecikleri ucusurken camda
    Ve turuncu alevler ocakta oynasirken.
    Bir genc kiz
    Gluck’tan Orpheus’un Olume yalvardigi o sarkiyi
    soyluyor;
    Buyukleri mutluluk icinde baslarini sallayarak
    seyrediyorlar
    Zamanin yeniden canlanisini gormek icin onun
    cekingen gozlerinde:
    Hizmetciler kahve getiriyor, cocuklar odalarina
    cekiliyor,
    Esneyip yataklarina gidiyor yaslisi genci,
    Pembe, kulrengi korlar parlayip sonuyor ocakta,
    Silkin artik, vaktidir uyanip bu budala dusten
    Basini yer altina inen telasli insanlara
    Ve o ince binalarin agirligina cevirmenin.
    Bak, metroyu dolduran kalabaligin icinde
    Adsiz seyirciler arasinda, iyi giyimli, yoksul
    Nice insan nasil senin yazginin canlarini
    caliyorlar
    Sasmayan bir carkin ofkesiyle cevreni sarip.

  3. Hindistan dogumlu Pakistanli sair (Syed) Nasir (Raza) Kazmi'nin dogum yildonumu (8 Aralik 1925)

    Hitabetin armaganina hasret kalir dil, o hitabet ki cevirir sozcukleri,
    Sairane karsilasmalar yoksun kilar susumu ve bicemimi.
    Sehrinde yeni kadehler dondurulur suphesiz ki,
    Senin yasina gelince ozlenir eski sarabim, ey saki.
    Kuskusuz ki dur durak bilmeden savrulurum evimi terk ettim edeli,
    Ulkem de bu surgunun bahtsizligini duymak zorunda ne ki.
    Ask atesinin her yurekte harli olmasini borcluyuz onlara,
    Dunya bir zamanlar sahneyi doldurmus o sanatciyi ozler daha sonra.
    Eger yapabilirsen isine son ver bahcivanin, yoksa bosu bosuna
    Ararsin gulu ve serviyi ve onlarin serinleten golgesini.
    Zamanlarin zalim ruzgari surdururse esmeyi,
    Cekilir topragin suyu, gunes aldanir isinlarla



    Tongue will yearn for gift of speech, speech for turn of phrase,
    Poetic meets will stand bereaved of my style and grace.
    New goblets wheel around, doubtless, in your town,
    My old wine will sure be missed, saqi, in your age.
    I, of course, did restless toss ever since I left my home,
    My homeland too must have missed this exile unfortunate.
    To them we owe the lamps of love burning bright in every heart,
    The world will yearn for the man of art who once did fill the stage.
    Change the gardener if you can, otherwise in vain,
    You'll look for the rose and cypress, and their cooling shade.
    If the cruel wind of times continues to sway,
    Earth will lie drained of water, sun deceived of rays

  4. Amerikali dansci, sarkici, muzisyen, komedyen ve aktor Sammy Davis, Jr'in 93. dogum yildonumu (8 Aralik 1925)


  5. 4 Golden Globe Odul adayligi bulunan Amerikali aktor, muzisyen ve ressam David Carradine’in dogum yildonumu (8 Aralik 1936)






  6. Amerikalı sarkici, soz yazari ve sair James Douglas 'Jim' Morrison'in dogum yildonumu (8 Aralik 1943)







    Bilincaltina kaymadan once
    Sevindir beni bir opucukle.
    Sonsuzda parlayan bir sans
    Bir opucuk, bir baska opucukle.

    Gunler parildayan, aciyla dolu
    Zarif yagmuruna ilistir beni.
    Cok cilgin pesinde kostugun zaman
    Karsilasacagiz, karsilasacagiz gene.

    Ah, Ozgurluk yalanlarin nerde soyle
    Caddeler ki hic olmeyen alanlardir.
    Nedenlerden yana ulastir beni.
    Sen agladikca, cirpinirdim ben de.

    Binlerce genc kizla dolu kristal gemi,
    Binlerce titreme. Milyonlarca yol zamani
    harcamak icin. Dondugumuzde,
    Bir satir yazarim ben de.

  7. 2005 yilinda Deniz (The Sea - Il Mare) romaniyla Man Booker Odulu kazanan Irlandali roman yazari (William) John Banville’in dogum gunu (8 Aralik 1945)

    “Rose kapida duruyordu. Uzerinde mayosu vardi ama ayagina siyah ayakkabilarini gecirmisti, bu da uzun soluk siska bacaklarini daha da uzun, daha da soluk, daha da siska gosteriyordu. Bir eli kapida, digeri de esigin uzerinde, sanki biri kabinden yuzune dogru, digeri disaridan gelip de arkasindan bastiran iki guclu ruzgarin arasinda dengede tutuluyormus gibiydi, bana ne oldugunu bilemedigim bir seyi hatirlatiyordu.”



    “Rose was standing in the doorway. She was in her bathing suit but was wearing her black pumps, which made her long pale skinny legs seem even longer and plaer and skinner. She reminded me of something, I could not think what, one hand on the door and the other on the door-jamb, seeming to be held suspended there between two strong gusts, one from inside the hut driving against her and another from outside pressing at her back.”

  8. Broadway muzikalinden uyarlanan, Gene Kelly, Frank Sinatra ve Betty Garrett’in rol aldigi romantik komedi-muzikal Denizciler geliyor (On the Town - Un giorno a New York) 8 Aralik 1949’da New York’ta gosterime girdi.








Sayfa 1702/7020 İlkİlk ... 70212021602165216921700170117021703170417121752180222022702 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •