Akıncılar Ocağının Katledilişi "Yergöğü Köprü geçişi" 1595





Romanya Beyi (Eflak Voyvodası) Mihai'in isyanını bastırmak üzere Sadrazam Sinan Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu aradıkları Mihail ve ordusunu bulamadıkları için geri dönüşe geçerler.

Tuna nehri üzerindeki ahşap yapılı, geçici, Yergöğü köprüsü geçişi sırasında Mihai 16.000 kişilik ordusuyla uzaktan takip ettiği Osmanlı ordusunun ağırlıklarının ve 100.000 kişilik ana ordunun geçişine müdahale etmez.

Ancak hızlı geçişin gerekliliği konusunda uyarılan Sinan paşa köprüye tahsildarlar yerleştirerek devlete ve kendine(Serdar) mahsus alınan "Pançik vergisi" tahsilatı yapmaya başlar.

"Sinan Paşa, bu ganimetten beşte bir devlet payı, bilhassa serdar payını kaçırmamak için köprü başlarına tahsildarlar koydu. Savaş alanında bulunan bir ordudan ganimet payının o zamana kadar bu şekilde toplandığı görülmüş şey değildi. Sinan paşanın icadıydı. Tahsildar köprüden geçen her askerin eşyasını yoklayıp, hazine ve serdar payını aldıktan sonra askerin geçişine izin veriyordu."

Dolayısıyla geçiş yavaşlar ve yarım günde bitecek geçiş hareketi 3 güne uzar.

10-15.000 kişilik Akıncı birliklerinin geçişi ise Mihai'in hareketliliği nedeniyle, ordu arka emniyeti için tedbir amacıyla en sona bırakılır.
Geçiş sırası Akıncılara gelince, Mihai beklediği fırsatı bularak ordusuyla baskın verir. Şiddetli top ve tüfek ateşi ile köprü ve Akıncılar ateşe tutulur. Köprü yanar ve yıkılır. Akıncıların bir kısmı boğulur, kalanlar da ağır ateş altında şehit olur. Köprü gerisinde kalanlar ise Mihail'in ordusu tarafından yok edilir.

Dikkat edilirse Ağırlıklar ve toplar önce geçirildiği için Tuna nehrinin öbür kıyısında Akıncıları koruyabilecek hiç bir ağır silah unsuru kalmamıştır.
Bu katliam derecesindeki baskın tarihte "Calugareni Savaşı" olarak geçer ve maalesef geçişi tamamlamış ana ordunun gözleri önünde cereyan eder.

Gözünü para hırsı hırsı bürümüş ******** bir vezirin yaptığı akıl almaz uygulama binlerce askerin hayatına mal olur ve güzide bir ocak mevcudunun %80 ini bir günde kaybederek bir daha dirilemez.

Şerefsiz Sinan paşa dönünce görevden alınır. Ancak kısa bir süre sonra "Ben ne eddu isem devletumun vergı tahsilatını tam almak içün ettum" diyerek yine vezirlik makamına getirilir. O anda Bir tane akıllı "Niye geçtikten sonra tahsil etmedin yahu" diyememiş anlaşılan..

Bu acı olay gelecekte ders olur diye düşünenler vardır.
HAYIR...
Takip edin...Bir sonraki başlıkta, yine bir facia, yine bir ********..