Y üksek S ahtekarlık K urulu
Evet, memlekette HUKUK yok ama
hukukun olduğu dönemlerden bu yana ben bir hukukçuyum yahu !
Bu nedenle, SABİH KANADOĞLU Üstadımızın görüşlerini
paylaşmasaydım da neyi paylaşsaydım yani ?
Şimdi de gelelim, SOMUT OLAYLAR çerçevesinde,
fakirin, KANADOĞLU Üstadımızla paralellik içeren hukuki görüşlerine…
298 sayılı SEÇİM… …. KANUNU ile konu hakkındaki
135 no.lu GENELGE irdelendiğinde
şu ŞİKAYET ve İTİRAZ USULLERİ görülmekte…
İlk önce, somut olay neydi ?
Benim sorumlu olduğum okulda da sadece bir sandıkta
20 OY PUSULASI EKSİK GELMİŞTİ.
Hemen müdahale edildi.
Sandık Kurul TUTANAK DEFTERİNDE bu hususu mutlaka belirtin
ve derhal, İLÇE SEÇİM KURULUNDAN TALEP EDİN denildi.
Gereği yapıldı.
Gereği yapılana kadar bina sorumlusuyla da kapışıldı.
“ Eğer, gereğini sen yapmazsan ben yaparım
ama hakkında da tutanağı tutarım” denildiğinde yelkenler suya indi
ve İlçe Seçim Kurulundan eksik oy pusulaları geldi.
Bundan sonra da ilgili sandığa,
“ Yine bu hususu TUTANAK DEFTERİNDE BELİRTİN
ve KULLANILMAZDAN ÖNCE OYLARIN DA ARKASINI MÜHÜRLEYİN “ denildi.
Gereği yapıldığı için,
artık sandık kuruluna ŞİKAYETİN bir gereği yoktu.
İşte olanlar karşısında, OLMASI GEREKEN DE BUYDU.
Ancak; memleketin her yerindeki sandıklar da böyle miydi ?
NE OLURSA OLSUN,
MÜHÜRSÜZ OYLAR HUKUKEN GEÇERLİ DEĞİLDİR.
BU BİR YASA HÜKMÜDÜR .
GERÇEK veya TÜZEL KİŞİLERİN, KENDİ AYIBINA DAYANAMAYACAĞI DA
BUNUN DELİL NİTELİĞİ OLMADIĞI DA HUKUKUN GENEL İLKESİDİR.
Peki, bunu üzerine Yüksek Sahtekarlık Kurulu ne yaptı ?
“ Efendim, AKEPE’li bir avukat, bu durumu belirttiği için,
ben MÜHÜRSÜZ OYLARI DA GEÇERLİ SAYIYORUM “ dedi.
Peki bu AKEPELİ avukat cübbesi giymiş HUKUK SOYTARISI,
“ ŞU, ŞU, ŞU SANDIKLARDA ŞUNLAR DA ŞUNLAR OLDU “ diye
Kanun ve Genelgenin şikayet ve itiraz usulüne uygun
ŞİKAYETTE BULUNMUŞ MUYDU ?
HAYIR !
Bu Şikayet de SOYUT BİR BEYANDI.
Eğer YASA ve USULE UYGUN bir ŞİKAYET OLSAYDI;
Yüksek Sahtekarlık Kurulu ilgili SANDIK, İLÇE ve İLLERE
MÜDAHALE EDEBİLİR, SADECE BURALARI HAKKINDA
BİR KARAR VEREBİLİRDİ.
Ama ne yaptı ?
İşte Yüksek Sahtekarlık Kurulu da bu SOYUT BEYANA GÖRE
KANUNUN DA ÜSTÜNE ÇIKARAK,
KANUNA TAMAMEN AYKIRI OLARAK,
ORTADA BİR KANUN HÜKMÜ DE VARKEN,
YSK’ nın KENDİNİ KANUN KOYUCU YERİNE KOYARAK,
BÖYLE BİR KARAR VERMESİ,
ANAYASAYA da, KANUNA da, HUKUKUN RUHUNA da AYKIRIYDI;
TAVLADA 7-7 ATMAKTI, 2 x 2= 5 EDER DEMEKTİ;
TAMAMEN HÜKÜMSÜZDÜ.
İşte , Yüksek Sahtekarlık Kuruluna itirazlar da bu yöndeydi.
Yüksek Sahtekarlık Kurulu ise bu itirazları reddederken;
GEREKÇELİ KARARINI VERMEK İÇİN İKİ GÜN DÜŞÜNDÜ
VE İPE SAPA GELMEZ ŞEYLER YAZDI.
VATANDAŞIN İRADESİNİN YANSITILMAMASI
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ’NE DE AYKIRIDIR gibi,
DAM ÜSTÜNDE SAKSAĞAN,
ATI ALAN ÜSKÜDARLININ VUR BELİNE KAZMAYI
GİBİ LAFLAR ETTİ.
( İnanın sadece İRONİ yapmıyorum.
Gerekçeli kararı da okudum. Aynen bu şekilde işte…)
Ama MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYORDU ve
Yüksek Sahtekarlık Kurulu da bu şekilde
KURŞUNU AYAĞINA SIKTI.
Çünkü, Yüksek Sahtekarlık Kurulunun sözünü ettiği
ve Türkiye’nin de tarafı olduğu, AVRUPA İNSAN HAKLARI sözleşmesi,
KANUNLAR PİRAMİDİ YÖNÜNDEN,
HER ÜLKENİN KANUNU, ANAYASASININ DA ÜSTÜNDE BİR NİTELİKTEYDİ
ve AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE BAŞVURULABİLMESİ İÇİN,
ÜLKEDEKİ, TÜM HUKUK YOLLARININ TÜKETİLMESİ GEREKİYORDU.
Peki, bundan sonra ne olacak ?
Yüksek Sahtekarlık Kurulu kararına karşı,
YSK, , EKSİK OY PUSULALARI GÖNDEREMEZ,
GERÇEK veya TÜZEL KİŞİ,
KENDİ KUSURUNA, KENDİ AYIBINA DAYANAMAZ GEREKÇESİYLE
ANAYASA MAHKEMESİNE başvurulacak.
Hiç merak buyurmayın; siz Anayasa Mahkemesinin
vereceği kararı da şimdiden söyleyeyim:
Anayasa Mahkemesi de YSK’nın kararları
KESİN NİTELİKTEDİR diye başvuruyu REDDEDECEK …
İşte o zaman da AHİM’e başvuru yolu açılmış olacak.
Kanıt olarak, AGİT RAPORUNA da DAYANILACAK
Yani sözün özüyle; Hafız Efendi pek sevinme !
Öyle atla, eşekle falan fazla uğraşma !
Bu pilav çok su kaldırır daha…
Çünkü, MÜHÜRSÜZ OY REZALETİ ile birlikte,
REFERANDUM ÖNCESİ TÜM REZALETLERİNİZ DE BELİRTİLİR
bu HAÇLI TERÖRİSTİ (!!!) AGİT RAPORUNDA birincisi…
Ve AHİM HAKİMLERİ de
senin diplomanın ulaşılmasına erişimi engelleyen kararları verince
SULH CEZA HAKİMLİĞİNDEN,
AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA ATANDIKTAN SONRA,
RÜŞVET ALIRKEN YAKALANAN
CÜBBE GİYMİŞ HUKUK SOYTARILARINA HİÇ Mİ HİÇ BENZEMEZ ; ikincisi…
İşte, BALKON KONUŞMASINA çıkarken bile
birilerinin suratı neden bu kadar bozuktu;
bilmem anlatabildim mi ?
R. AYDINCAN T.
Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!
Yer İmleri