
Originally Posted by
rxpu
Sistemi terbiye etmek için çeşitli yollar bence mümkün. Cari açık vermeye imkan tanımayan bir para ve maliye politikası ile işin vergisel boyutu da çok iyi kurgulanarak bu gerçekleştirilebilir. Bu durumda da sistem kendi kendini beslemeye başlar.
Gerekirse resesyon ,gerekirse artan işsizlik ile sistem orta vadede kendini terbiye edecektir.
Peki bu neden yapılmaz ya da yapılmamıştır?. Aslında yapılabilir. Ama bunun yapılabilmesi için 10 sene seçim yapılmaması gerekli.
Mart 2019 seçimlerinden sonra Türkiye 4 yıl seçim yaşamayacak. Politik irade bu durumdan aldığı feyz ile yukarıda belirttiğim adımlara benzer tedbirleri uygulamaya geçirmeye niyetlenirse Türkiye bugüne kadar deneyimlemediği enteresanlıkta bazı deneyimler yaşayabilir.

Biraz politika yapalım, başlık buna izin veriyor nasıl olsa.
Önce bir durum tespiti, mevcut yapımız bir sosyalizm uygulaması gibi, ama sovyet tarzı, bilimi, sanatı, kültürü ve teknolojiyi destekleyen bir sosyalizm değil.
Bizimkisi lumpen sosyalizmi, kaliteyi, kültürü, sanatı ve bilimi yadsıyan ama üst gelir gruplarından alt gelir gruplarına yıllardır kaynak aktaran bir sosyalizm. Bu kaynaklara üyesi olduğumuz atlantik ittifakının aktardığı kredileri de ekleyebiliriz. Şu anda ödememiz gerekn borçlar olarak bizi bekliyor.
Sovyetler birliği bile ayakta kalmayı başaramamışken bizim bu yolda daha fazla devam etmemiz olanaksızdı, şu anda yolun sonuna gelimiş bulunuyoruz.
Bizim devlet memurumuz, emeklimiz Çin'li yada Rus devlet memuru ya da emeklisinden daha fazla kazanıyor. Üstelik belirttiğim ülkelerin dış ticaret-bütçe dengeleri ve rezervleri bizden daha iyi durumda olmasına rağmen. En başta bu durumun değişmesi lazım.
Yurt dışından alınan borçlarla hak etmediğimiz bir yaşam standardına ulaştık, bu durumun da değişmesi lazım. Bunun yolu da en az 3-5 yıl sürecek daha yüksek reel faiz ve daha yüksek döviz kurları dönemidir.
Diyanet, TSK-İçişleri ve İmam Hatiplere ayrılan kaynakların kısılarak alt yapıya ve çağdaş eğitime daha fazla kaynak aktarılması gerekiyor.
Söylediklerim daha da genişletilebilir ama öz olarak durumumuz budur.
Şimdi soruyorum, 17 yıldır uyguladığı politikalarla Türkiye'yi bu duruma getiren mevcut iktidarın 31 Mart'ın ertesinde Türkiye'nin önünü açacak politikaları uygulamaya başlayacağını öngörebilir miyiz? Ben bunun mümkün olmadığını düşünüyorum. Lümpen sosyalizminin uygulayıcıları iktidardan ayrılmadıkça önümüzü görebileceğimiz bir dönem başlamayacaktır. Üstelik seçimlerde başarısız olurlarsa piyasalar erken seçim tsunamisine yakalanacaktır. Bunun da Türkiye'yi nereye götüreceği meçhuldür.
Son söz: Binmişiz bir alemete, gidiyoruz kıyamete..
- - - - - - - - - -- - - - -- -- - - - - - - - - -
Winter is coming...
Yer İmleri