günümüzde ülkemizin yaşadığı açmazların temelinde mevcut zihniyetin hayallere dayanan söylem ve eylemleri nedeniyle dış politikada yaşattıkları yenilgiler kesin bir gerçeklik olarak önümüzde.
suriye politikasından daha geniş anlamda ortadoğu politikasına, avrupa politikasından iç siyasette başarmak istedikleri gündem için dış politikada manasız adımları sonuna kadar zorlamalarına kadar geniş bir yelpazede başarısızlıklar görüyoruz. temelsiz özgüven nedeniyle başladıkları bu yolda artık iyice çaresizlikleri ortaya çıkıyor, bunu kendileri de farketmeye başlıyorlar. rusya, abd , ingiltere gibi ulusların kendi çıkarları penceresinden buyuk bir acımasızlıkla uygulamaya koydukları planların temelinde kendi guçlerini iyi tartmaları ve ortadoğu ülkelerinin hepsine göre asimetrik güce sahip olmaları yatıyor: askeri güç, ekonomik güç, entellektüel güç, rasyonel akla dayalı güç.
bu parametrelerin hepsinde bize göre daha hazırlıklılar. ayrıca bu yabancı güçlerin işini kolaylaştıran önemli konulardan birisi de ortadoğu ülkerinin hepsinin, ve özellikle Turkiye nin ( tarihsel iddiaları hep olmuş bir ülke olarak) son zamanlarda basiretsiz ve hayaller üzerinden ilerleyen politikaları. yabancı güçler bu zaafları çok iyi tahlil etmiş durumdalar, ve açıkça görülüyor ki her geçen gün kapanı daha da sıkılaştırıyorlar.
tüm bu noktalar bizim gibi ülkeler açısından zayıf bir ekonomi ile birleştiğinde hareket alanı daha da daralmış oluyor. oysa takip etmemiz gereken formül şu olmalıydı: sağlam ekonomi + rasyonel akıl = masada her zaman daha fazla seçenek.
It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)
Yer İmleri