Deniz43 vobelitte yazmış...
Burada da bulunsun..

.

Evet,Fed bilançosunu genişletiyor,Eylül başında bilançosunu 3.722 trilyon dolara kadar indirdikten sonra son Perşembe verisiyle yeniden 4.095 trilyon dolara kadar yükseltti.

https://tradingeconomics.com/united-...-balance-sheet

-Bankaların Fed'de gecelik olarak tuttukları " Excess Reserves" leri 1305.064 milyar dolara kadar geriledikten sonra son dönemde düşüş trendini geri çevirerek 1388.636 milyar dolara yükseldi.

https://fred.stlouisfed.org/series/EXCSRESNS

-Bankaların özel sektör sanayi ve ticari şirketlere açtığı kredilerde anlamlı bir artış yok.

https://tradingeconomics.com/united-...private-sector

-Sonuç olarak Fed piyasaya para pompalıyor ama bu para ekonomiye değil spekülasyona gidiyor varlık fiyatları aşırı şişmiş durumda ,emlak fiyatları tarihi zirvesinde S&P 500'de borsa şirketlerin piyasa/defter değerleri 7.94,fiyat/kazanç oranları 29.73'e yükselmiş durumda.Çünkü gevşek para politikası genellikle krizin çıktığı ilk anda yangını söndürmek için kısa süreli uygulanabilecek bir politika aracıdır,büyüme ve enflasyon için etkili olacak esas araçlar yapısal reformlar ve mali politikalardır.Dolayısıyla Ekonomi Tarihi'nden filmin sonunun nasıl biteceğini biliyoruz.Daha önce birçok defa olduğu gibi,varlık fiyatları (milli gelir+enflasyon) büyümesinin çok üzerinde olduğu için ,sürdürülemez makrodengelerin yükü daha fazla taşıyamaması nedeniyle,herhangi bir tetikleyici nedenle balon patlayacak,varlık fiyatları da yeniden olması gereken değerlere gelecek.Buna literatürde "ekonomik kriz" diyoruz.Ne yazık ki merkez bankalarının bu basiretsiz ve sorumsuz politikaları nedeniyle krizin patlamasıyla birlikte binlerce işyeri kapanıyor ve milyonlarca kişi de işini kaybediyor.
Peki merkez bankaları bu hatayı bile bile yapıyor.Çünkü siyasi makamın ve piyasanın kısa vadeli politik ve kazanç hırsına karşı çıkacak iradeyi gösteremiyorlar.Kısa vadede varlık fiyatlarının artması ile sahte bir refah ve zenginlik hissiyatı oluşuyor ama arkasından felaket geleceğinin belli olmasına rağmen kısa vadeli kazanç hırsı gözleri kör ediyor.

-Repo genişlemesinde çeşitli nedenler var;Bir tanesi borçlanma tavanının yükseltilmesi ile ABD hükümetinin borçlanmada gaz basması,bütçe açığının gsyih'sının %3.8'e yükselmesive piyasa yapıcı bankaların ABD Hazinesinin arz ettiği bu kağıtların belli bir bölümünü almak zorunda olması ve ellerinde yeterli rezerv olmadığı için uzun vadeli bu kağıtları kısa vadeli olarak fonlamak zorunda olmaları.ABD bankalarının Fed'de tuttukları " Excess Reserves" lerin bir bölümünü Fed politikalarından cesaret alarak spekülatif yatırımlarda kullanarak daha yüksek kar elde etme hedefler(son dönemde bu rezervlerde azalma durdu,tekrar bir miktar arttı).Bazı bankaların elinde yeterli fon varken ,HSBC ve Deutschebank gibi sistematik risk yaratabilecek bazı bankaların likidite sıkıntısına girdikleri söylentisi ve bunun için Fed'in piyasaya verdiği parayı arttırması.
Ama yukarıda da ifade ettiğim gibi piyasada ilave likidite ihtiyacı gerektirecek bazı nedenler olsa da Fed'in piyasaya verdiği paranın çok büyük kısmı spekülatif hedeflerle varlık fiyatlarını şişirmekten başka bir işe yaramıyor.Yani burada benim düşüncem, Fed'in Trump'ı sıkıştırmayı hedeflemesi değil,basiretsiz günü geçiştirmeye yönelik politikaları yürürlükte.

-Petrol fiyatlarının son dönemde artmasında,merkez bankalarının genişlemeci politikaları yanında, OPEC'in günlük üretim kısıntısını 500 bin varil artırarak 1.7 milyon varile çıkarması,Venezuela ve İran'dan petrol arzının sınırlı olması,Irak'taki karışıkların da rolü var.ABD-Çin arasında bir ticaret anlaşmasının olmasının petrol talebini arttıracağı beklentisi de petrol fiyatlarına destek verebilir.
Altın fiyatındaki hareketi ise daha ziyade teknik olarak görüyorum.Aslında majör merkez bankalarının genişlemeci politikaları ve düşük faizler nedeniyle altın için daha yüksek fiyat hedeflerini konuşmak makul,altının son dönemde düşüşünde dünyanın en büyük altın ithalatçılarından Hindistan'ın ekonomik sıkıntılar nedeniyle talebinin azalmasının da rolü var,ama bunu daha ziyade kısa vadeli bir düzeltme olarak görüyorum.
Majör merkez bankalarının genişlemeci politikalarının Türkiye'ye herhangi bir para girişi sağlamadığı gibi yılbaşından beri yabancılardan yaklaşık 3 milyar dolarlık portföy çıkışı olduğunu görüyoruz.Türkiyedeki piyasa hareketleri tamamen iç piyasa dinamikleri ile ilgili.Türkiye'ye niye yabancı portföy girişi olmadığının cevabı gayet açık.Kurların ve faizlerin kamu otoritelerince neredeyse "sopa kullanılarak" dikte edildiği,serbest piyasa fiyat mekanizmasının ortadan kalktığı bir ülkeye yabancı yatırımcı para sokmaz.

https://ugurses.net/2019/12/10/resmi...en-kaybediyor/

https://odatv.com/iste-italyan-banka...-25111923.html