-
Bond Kizi Miranda Frost karakteriyle unlenen Ingiliz akrtis Rosamund (Mary Ellen) Pike'in dogum gunu (27 Ocak 1979)
-
Italyan tiyatro ve komedi ustalarindan Peppino De Filippo'nun olum yildonumu (27 Ocak 1980)
:format(jpeg):mode_rgb():quality(90)/discogs-images/R-5162537-1386195345-9014.jpeg.jpg)
-
Ispanyol-Portekizli asilli Fransiz aktor ve Fransiz komedisinin devleri Bourvil ve Fernandel'in ardindan en buyuk komedyen kabul edilen Louis de Funès’nin olum yildonumu (27 Ocak 1983)



-
Amerikali sarkici Cyndi Lauper, Time After Time sarkisini 27 Ocak 1984'de Epic Records etiketiyle yayinladi.



Kaybolduysan, arayabilirsin ve beni bulursun
Tekrar tekrar
Dusersen seni yakalarim, bekliyor olacagim
Tekrar tekrar
https://www.youtube.com/watch?v=VdQY7BusJNU
-
Ethan Hawke, Julie Delpy, Andrea Eckert'in rol aldigi romantik drama Gun Dogmadan (Before Sunrise) 27 Ocak 1995'de Amerika'da vizyona girdi.


"Sanirim biri hakkinda herseyi bilirsem tam anlamiyla asik olabilirim. Sacini nereden ayirdigi… o gun hangi gomlegi giyecegi… Belli bir durumda hangi hikayeyi anlatacagi… O zaman gercekten asik oldugumu anlayacagima eminim. / Io credo di potermi innamorare veramente quando so tutto di una persona, come si farà la riga ai capelli... quale camicia metterà quel giorno... conoscere esattamente quale storia racconterà in quella data situazione... Allora saprò di essere veramente innamorata."
-
Amerikali roman ve oyku yazari, sair, sanat ve edebiyat elestirmeni John Updike’in olum yildonumu (27 Ocak 2009)
“Guzel bir gundu. Gunesli. Butun Haziran ayi boyunca parlak gunes Maple’larin dramiyla dalga gecmisti sanki –isiktan gozleri kamasmis konusmalari, gunes isinlarinin dalga dalga aydinlattigi yesil tonlari ustunde kivrilarak ilerlemisti; miriltilarla cevrelenmis uzgun benlikleri Doga’daki yegane lekeler gibiydi. Genellikle yilin bu zamanlarinda coktan bronzlasmis olurlardi, ama bir yil Ingiltere’de kalan kizlarini havaalanindan almaya gittiklerinde neredeyse onun kadar solgundu yuzleri, ama Judith, kendini anavataninin zengin isigina kaptirdigindan bunu fark etmedi. Her seyi anlatarak eve donus sevincini kizlarinin kursaginda birakmak istemediler. Kapali pencerelerinin ardinda dunya onlardan habersiz her yil oldugu gibi kendini yenilerken, onlar kahve, alkollu kokteyller ya da Cointreau esliginde yaptiklari gri sohbetlerinin akisi icinde birkac gun beklemeyi, kizlarinin yol yorgunlugunu ustunden atmasina firsat vermeyi kararlastirmislardi. Richard Paskalya tatilinde evden ayrilmayi dusunmustu; Joan ise en azindan dort cocuklarinin da gelmesini beklemeleri gerektiginde israr etmisti. Cocuklar tum sinavlarini gecmis olacakti; bunu ailece kutlarlardi.”

“The day was fair. Brilliant. All that June the weather had mocked the Maples’ internal misery with solid sunlight – golden shafts and cascades of green in which their conversations had wormed unseeing, their sad murmuring selves the only stain in Nature. Usually by this time of the year they had acquired tans; but when they met their elder daughter’s plane on her return from a year in England they were almost as pale as she, though Judith was too dazzled by the sunny opulent jumble of her native land to notice. They did not spoil her homecoming by telling her immediately. Wait a few days, let her recover from jet lag, had been one of their formulations, in that string of gray dialogues - over coffee, over cocktails, over Cointreau – that had shaped the strategy of their dissolution, while the earth performed its annual stunt of renewal unnoticed beyond their closed windows. Richard had thought to leave at Easter; Joan had insisted they wait until the four children were at last assembled, with all exams passed and ceremonies attended.”

“En siradan bir eylem bile, eger onu yapan, daha iyisini yapma cabasi icine girerse, yaraticiliga donusur.”

“Eger bir insan cocuklarla gecinemezse, insan olmaktan cikar, tum gayesi yemek ve para kazanmak olan bir makineye donusur.”
-
Cavdar Tarlasi'nin Amerikali yazari J. D. Salinger'in (Jerome David Salinger) olum yildonumu 27 Ocak 2010)
"Buyuk bir cavdar tarlasinda oyun oynayan cocuklar getiriyorum gozumun onune. Binlerce cocuk, baska kimse yok ortalikta -yetiskin hic kimse, yani- benden baska. Ve cilgin bir ucurumun kenarinda durmusum. Ne yapiyorum, ucuruma yaklasan herkesi yakaliyorum; nereye gittiklerine hic bakmadan kosarlarken, ben bir yerlerden cikiyor, onlari yakaliyorum. Butun gun yalnizca bu isi yapiyorum. Ben, cavdar tarlasinda cocuklari yakalayan biri olmak isterdim. Cilgin bir sey bu, biliyorum, ama ben yalnizca boyle biri olmak isterdim. Biliyorum, bu cilgin bir sey."

"I keep picturing all these little kids playing some game in this big field of rye and all. Thousands of little kids, and nobody's around - nobody big, I mean - except me. And I'm standing on the edge of some crazy cliff. What I have to do, I have to catch everybody if they start to go over the cliff - I mean if they're running and they don't look where they're going I have to come out from somewhere and catch them. That's all I do all day. I'd just be the catcher in the rye and all. I know it's crazy, but that's the only thing I'd really like to be.”

"Io mi immagino sempre tutti questi bambini che giocano a qualcosa in un grande campo di segale e via dicendo. Migliaia di bambini e in giro nessun altro - nessuno di grande, intendo - tranne me, che me ne sto fermo sull'orlo di un precipizio pazzesco. Il mio compito è acchiapparli al volo se si avvicinano troppo, nel senso che se loro si mettono a correre senza guardare dove vanno, io a un certo punto devo saltar fuori e acchiapparli. Non dovrei fare altro tutto il giorno. Sarei soltanto l'acchiappatore nella segale e via dicendo. So che è una pazzia, ma è l'unica cosa che mi piacerebbe veramente fare."
-
Hasbi Tembel Er (Beetle Bailey) ve Hi and Lois cizgi romanlarinini yaraticisi, Amerikali karikaturist (Addison Morton) Mort Walker'in olum yildonumu (27 Ocak 2018)


Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri