Fransiz filozof Étienne Balibar'in dogum gunu (23 Nisan 1942)
"Egemenligin tanrisal otorite ile ozdeslestirilmesi, ancak doganin butununun (ve dogayla birlikte 'talih' alaninin) Tanri tarafindan yaratilmis ereksel bir duzen oldugu yonundeki algilamanin varsayilmasi ya da dayatilmasiyla mumkun olur. Ve bunun sonucu da en kontrolsuz bicimiyle bir korku kulturudur: Tanri korkusu ve buna eslik eden saplantili bir dinsizlik korkusu (ve dolayisiyla kalici bir uzuntu: Teokrasi ozunde uzuntu vericidir). Dayanisma, bireylerin birbirleriyle ozdeslesmesine dayanmaya basladigi andan itibaren karsitina donusur: tehdit edici bir yalnizlik. Herkes, her an Tanrinin yargisindan korkarak, bu sikintiyi bir digerine yansitir ve Tanrinin kizginligini toplulugun uzerine cekmesinden korktugu o kisinin davranislarini takip eder. Sonunda o kisiyi potansiyel bir 'ic dusman' olarak kabul etmeye baslar. Boylelikle 'teolojik nefret' butun fikir ve istek catismalarina sizarak bunlari uzlasmaz kilabilir." Spinoza ve Siyaset
"Elle ne peutidentifier souveraineté et autorité divine qu'en présuppo-sant ou en imposant la perception de la nature tout entière(et de la 'fortune') comme un ordre finalisé voulu par Dieu. Et c'est une culture de la crainte sous sa forme laplus incoercible : crainte de Dieu, crainte obsédante del'impiété (donc tristesse permanente : la Théocratie estessentiellement triste). La solidarité, dès lors qu'elle reposesur l'identification des individus, se change en son con-traire : une menaçante solitude. Chacun, craignant àchaque instant le jugement de Dieu, projette cette angoissesur l'autre, et surveiIIe sa conduite, qu'il suspecte d'attirersur la communauté la colère de Dieu; il finit par le consi-dérer comme un 'ennemi intérieur' en puissance. La 'haine théologique' peut alors investir tous les conflits d'opinions et d'ambitions, et les rendre inconciliables."


Alıntı yaparak yanıtla







Yer İmleri