Sayfa 110/917 İlkİlk ... 1060100108109110111112120160210610 ... SonSon
Arama sonucu : 7329 madde; 873 - 880 arası.

Konu: KUTPO - Kütahya Porselen

  1. Kütahya’da Serbest Bölge kuruluyor
    Serbest bölgeler; bir ülkede geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya kısmen uygulandığı yerler. 16 yıl aradan sonra Türkiye'nin diğer serbest bölgesine ise Kütahya ev sahipliği yapacak.
    Serbest bölgeler; bir ülkede geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya kısmen uygulandığı, sınai ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı ve fiziki olarak ülkenin diğer kısımlarından ayrılan yerler olarak tanımlanabilir.
    Serbest bölgelerin avantajları arasında ise yüzde yüz kurumlar vergisi istisnası, daha ucuz işçilik, KDV ve gümrük vergisi muafiyeti gibi unsurlar bulunmakta.
    Milliyet’in haberine göre, 16 yılın ardından, Türkiye’de ilk serbest bölge Kütahya’da kuruluyor. Başvurunun kabul edilmesi durumunda ise Kütahya, Türkiye’deki 19. serbest bölgeye ev sahipliği yapacak.
    Bölge için üç farklı alan belirlenirken, 7 firmanın ön başvuru yaptığı belirtiliyor.
    Kütahya’ya serbest bölge kurulması için 2 aydır çalışma yürüttüklerini belirten Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası (KUTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral, Ekonomi Bakanlığı’na projenin ön başvurusunu yaptıklarını söyledi.
    Bakanlıktan onay bekleniyor
    Dünya’ya konuşan Güral, Kütahya Serbest Bölgesi’ni kurmak için 300 ile 600 hektar arasında değişen alternatif 3 alan tespit ettiklerini ifade ederek, “Bu alternatif alanlar arasında hangisi Ekonomi Bakanlığı tarafında onaylanırsa o alan üzerinde çalışmalarımıza başlayacağız. Şuana kadar serbest bölgede yer almak isteyen yaklaşık 7 firma ön başvuru yaptı. Çalışmalar sonuçlandığında taleplerin artacağını düşünüyoruz†dedi.
    Serbest bölge kurulduğunda Kütahya ekonomisine büyük katkıları olacağını ifade eden Güral, “Üretime yönelik yatırımcıların gelmesi hızlanacak ve kentin lojistik üs hedefi ivme kazanacak. Serbest bölge ilin sosyo ekonomik açıdan gelişmesine katkı sağlayacak, yerel yatımcıların ihracata yönelik üretime yönelmelerini teşvik edecek, Kütahya’da üretim dışındaki diğer sektörlerin gelişmesi ve yatırım almasına katkısı olacak†diye konuştu.
    16 yıldan sonra ilk kez
    Ege Serbest Bölge AŞ (ESBAŞ) Danışmanı Mehmet Pulak, yaklaşık 16 yıldır çeşitli planlanmaların yapılmasına rağmen mevzuattaki sıkıntılardan dolayı yeni bir serbest bölgenin kurulmadığını belirterek, “Türkiye’de şu anda 18 serbest bölge faaliyette. Serbest bölgelerin gelişmişliği bölgeden bölgeye değişebiliyor. Bazı bölgelerde OSB gelişirken arzu edildiği seviyelerde yabancı yatırımcı çekemediği için serbest bölge gelişemiyor†dedi. Türkiye’de serbest bölgelerde 3 arazi modelinin olduğunu söyleyen Pulak, birincisi arazisi ve altyapısı devlet tarafında yapılmış model, ikincisi arazisi devlete ait ama altyapı ve üst yapının özel sektöre ait olduğu model, üçüncüsü ise arazi, altyapı ve üstyapı çalışmalarının da özel sektöre ait olduğu model. Türkiye’ye yatırım çekmeden serbest bölgeye yatırım çekmek mümkün olmuyor. Ülkemizde mevzuattan kaynaklı olarak bazen yabancı yatırımcı başka ülkeleri tercih etmek durumunda kalıyor†diye konuştu.

  2. #874


    SM-N9000Q cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    YAZDIKLARIM YATIRIM TAVSİYESİ DEGİLDİR

  3. #875


    SM-N9000Q cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    YAZDIKLARIM YATIRIM TAVSİYESİ DEGİLDİR

  4. #876
    Teknik 6.70 ve üzeri gösteriyor dip çalışması tamamlanmış sindirim devam ediyor...sert olmasada %8 ve üzeri heran bibatak yapabilir

    SM-N9000Q cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    YAZDIKLARIM YATIRIM TAVSİYESİ DEGİLDİR

  5. YAŞAR ERDİNÇ HOCA'NIN GENEL PİYASA YORUMU..
    Türkiye ekonomisinde bir canlanma belirtisi var ve bu durum en azından 2 çeyrek dönem daha belirginleşerek devam edecektir. Yani kısa vadede ekonomiye ait riskler azalmış durumda.
    Firmaların tahsilattaki zorluklarının azalması ve siparişlerin artması ile birlikte reel sektördeki sıkıntıların önümüzdeki birkaç ay içinde azalacağını söyleyebiliriz.
    Dolar/TL kuru nasıl oluyor da, döviz mevduat hesapları son 3-4 ayda 20 milyar dolara yakın artış kaydetmişken dip seviyelerde dolaşıyor? soruları geliyor. Bunun en önemli sebebi faizlerin artırmış olmasıdır. TCMB’nin fonlama maliyetini %12 sınırına yaklaştırmış ve aynı zamanda mevduat faizlerinin de artmış olmasıdır. Döviz mevduatları daha çok döviz açığı bulunan firmalar tarafından talep ediliyor ve KGF destekli kredilerin bir kısmı da bu alana kayıyor ama, yabancılardan (yurt dışı yerleşiklerden) portföy girişinin de devam etmesi, yükselen faizlerle birlikte kurları baskılıyor.
    Kısa vadede (En azından Eylül-Ekim aylarına kadar) bu canlanma birçok sektörde hissedilecektir.
    Eğer Merkez Bankası para politikası konusunda bir hata yapmazsa, döviz kurlarının istikrarlı seyrini koruması beklenir. Yapılabilecek en büyük hatalardan biri, MB’nın Bankaların çıkartacağı KGF destekli kredilere ilişkin menkul kıymetleri almak olur. Bu durumda döviz kurları içeriden kaynaklanan sebeplerle yeniden artış trendine girer. Yani bir bakıma MB, biçimi veya adı ne olursa olsun, parasal genişlemeye giderse, döviz kurlarını tutmak için faizleri çok daha yüksek seviyelere çıkartmak gerekir ve ekonomi arabası yokuş aşağı hızlanır.
    Haziran ayının 14’ünde FED faiz kararı önemli olacaktır. Bu karar öncesinde piyasalarda stres artışını görebiliriz. Yani Dolar/TL kuru yeniden 3.65-3.70’lere doğru hareketlenebilir, fakat kalıcı ve sürekli yeni bir artış trendi başlatmasını beklemem. Aynı dönemde borsanın da bir kâr realizasyonuna gittiğini görebiliriz.
    Hammaddesini ağırlıklı dolar olarak alan ve ihracatını ağırlıklı euro olarak yapan firmalar, Euro-dolar paritesinin 1.13-1.14 aralığına gelmesi durumunda dolar/euro riskini hedge edebilirler. Yani Euro gelirlerini önceden satıp (shortlayıp), hammadde için de dolar long olabilirler.
    Borsa yeni rekorlar kırdı ve en yüksek 98.794 seviyesini gördü. Genel ekonomideki gelişmelere, kredi genişlemesine ve portföy yatırımlarının ülkeye girişine bağlı olarak, önümüzdeki 2-3 aylık dönemde de yükselen trendini koruyacağını söyleyebiliriz. Fakat yatırımcının en çok dikkat etmesi gereken konu, yabancı portföy girişlerinin kesilmesi veya durması olmalıdır. Yani bu cephe sürekli izlenmelidir. Bu durumda küresel bazda, gelişmekte olan ülkelerin borsalarına da satış gelecektir. Böyle bir durumda endeks önemli bir düzeltme yapabilir. Bu tür bir düzeltme durumunda 88.000-92.500 aralığına kadar gerilemeler olabilir. Son dört gündür endeks yukarı yönlü harekette zorlanmaya başladı. Teknik göstergelerde yorulmalar var. Aslında 100 bin endeksi veya daha yüksek bir seviyeyi bu yıl içinde göreceğimizi düşünüyor olsam da, bunun bir düzeltme sonrası olması olasılığı gözardı edilmemelidir. Şu an genel psikoloji, endeksin 100 bini göreceği psikolojisi olup, herkes bu tür bir durumda en azından kısmen nakde geçip, daha sonraki düşüşlerde yeniden alım yapabileceğini düşünüyor. Ayrıca endeks 6 aydır sürekli artıyor. Böyle bir durum 2013 yılından beri ilk defa oluyor. Bu da orta vadeli yükseliş trendinin güçlendiğini, ama bir kâr realizasyonunun da her an olabileceğini gösteriyor. “Mayısta sat ve uzaklaş (Sell in may, go awayâ€) sözü “Haziran’da sat ve uzaklaşâ€ şekline dönüşebilir.
    Dolar/TL kurunda ise 3.50 civarı dip olmuştu. Dün 3.54 seviyeleri görüldü. FED toplantısı öncesi bir miktar yukarı hareket beklenebilir. Küresel olarak borsalardaki bir gerileme durumunda, dolar/TL kuru da yeniden 3.65 veya 3.70 civarına kadar yükseliş sergileyebilir.
    Yukarıda yazdığım yorumlarda ekonomiye ilişkin olarak en azından kısa vadede olumlu bir tabloya işaret ettim. Piyasalar zaten bunu önceden gördüğü için olumlu seyir içine girmişti ve bu tablo hali hazırda fiyatların içine bence %90 yansıdı. Bu noktada yatırımcı beyninin nasıl işlediğine dikkat etmek gerekir. İşte bu yüzden herkes bir birini kolluyor ve birisi borsayı artırsa da ben de bir yükselişte iyi fiyatlardan satsam diye bekliyor. Bu psikoloji genelde yavaş yavaş gerilemeler olduğunda satış yapmayı engeller ve sert bir satış geldiğinde ise birçok kişi geç kaldığını düşündüğünden satmayıp beklemeye devam eder. Bir düzeltme geldiğinde de çok büyük bir olasılıkla o düzeltmeye neden olan konular abartılı ve olumsuz tablolar çizilir ve yatırımcılar da bu olumsuz tabloların borsayı daha da düşüreceğine kanaat getirerek satmak zorunda kalırlar. Halbuki o sırada da bütün olumsuzluklar fiyata girmiştir ve yatırımcı düşük seviyelere yakın yerlerde satmış olur.
    SONUÇ: Kredi büyümesi, yabancılardan portföy girişleri, döviz kurlarının dalgalanmasının azalması piyasaları olumlu etkiledi ve bir süre daha bu olumlu etki hüküm sürecektir. Tek soru, genel olumlu gidişat sırasında oluşacak kâr realizasyonlarının ne zaman oluşabileceğidir. Bunun zamanını tahmin etmek zordur. Borsa 100 bini görüp mü kâr realize edecek yoksa görmeden önce mi? sorusuna benim cevabım maalesef yok. Kafadan bir cevap verirsem, size kötülük yapmış olurum. Herkes kendi risk ve getiri profiline ve kendi senaryosuna göre kendi yolunu belirlemelidir.

    Hepinize bol kazançlı bir yatırım dönemi dilerim. Paranız sağlığınızı bozmasın.

  6. borsa %1 artı da bizim kutpo ekside bu ne iş arkadaş.....ytd

  7. Eleman psikopata bağladı. Kafasına göre takılıyor. :-)..

  8.  Alıntı Originally Posted by milagras Yazıyı Oku
    Teknik 6.70 ve üzeri gösteriyor dip çalışması tamamlanmış sindirim devam ediyor...sert olmasada %8 ve üzeri heran bibatak yapabilir

    SM-N9000Q cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    bi batak derken!?

Sayfa 110/917 İlkİlk ... 1060100108109110111112120160210610 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •