
Originally Posted by
deniz43
Önce merkez bankasının 92.4 milyar dolar borcu nasıl oluştu ,o mekanizmaya tekrar bakalım.Merkez bankası kamu bankalarının üzerinden döviz satışı yapıyor,birileri de bunu satın alıp bankada döviz tevdiat hesapları açıyor ya da var olan hesaplarındaki döviz tevdiat hesaplarını arttırıyorlar.Bu dövizler de zorunlu karşılık ve swap olarak tekrar merkez bankasına gidiyor.Burada farklı olan artık dövizlerin mülkiyeti merkez bankasına değil,şirketlere,gerçek kişilere ait.Bu işlem defalarca tekrarlanırken ,merkez bankasının döviz yükümlülüğü de sürekli artıyor.
Bu devridaim kayıpsız olsa ,sonsuza kadar devam ettirilebilirdi ama öyle değil.Çünkü yılda 50 milyar dolar cari açığımız ve net dış borç ödemelerimiz var,bu nedenle merkez bankasının sattığı dövizlerin bir bölümü ithalat ödemelerine,cari açık finasmanına ve net dış borç ödemelerine gidiyor,sistem dışına çıkış yapıyor,sistem içindeki döviz sürekli azalıyor,bunu dengeleyecek doğrudan dış yatırım ,portföy yatırımı ya da mevcut borcun üstüne taze borç da gelmiyor.Hem merkez bankasının döviz havuzu kurudu,hem de Kerem Rota'nın yazdığı gibi, bankaların yurt dışındaki "muhabir bankalarda" müşterilerinin ve kendilerinin sendikasyon kredileri dış borç ödemeleri ve ithalat ödemeleri için tuttuğu 100 milyar dolarlık hesapları 30 milyar dolara indi.Bankaların döviz tevdiat hesaplarındaki 142 milyar dolar şirketlere döviz kredisi olarak verildi,yatırım ve ham madde,ara mal alımlarında kullanıldı.Reel sektörün 105 milyar dolar döviz açık pozisyonu var.Merkez Bankasının swap yolu ile bankalardan ödünç aldığı dövizler de çoktan satıldı.
Bu tabloda,yıllık cari açığımız,kısa vadeye yığılmış dış borç ödemelerimiz ,mevcut döviz stokumuz ve çok yüksek yeniden borçlanma maliyetleri dikkate alındığında , kışı hasarsız geçirmekte çok zorlanacağız gibi gözüküyor.Devridaim makinesinin sürdürülebilmesi ise,verdiği kayıplar nedeniyle orta vadede mümkün değil,ömrünü tamamlamaya yaklaşmış gözüküyor.
Seçim ile yeni bir yönetim gelse de,kimsenin elinde "sihirli değnek" yok.Ekonomide öyle devasa bir enkaz var ki,kaldırılması yıllar alacak.Ama donanımlı,iyi eğitimli,liyakatlı bir ekip gelirse,iyi düşünülmüş planlanmış ekonomnide restorasyon programı yanında,kapsamlı bir "hukukuktan, eğitime tüm alanlarda kapsamlı bir yapısal reformlar programını devreye alınırsa", geleceğe umutla baktıran bir "ülke hikayesi" yaratılırsa, o zaman ,bu sıkıntılı restorasyon dönemi ,daha az acı veren bir biçimde daha kısa zamanda geçilip,ülke ekonomisi düzlüğe çıkabilir.
Yer İmleri