Sayfa 1579/2487 İlkİlk ... 5791079147915291569157715781579158015811589162916792079 ... SonSon
Arama sonucu : 19891 madde; 12,625 - 12,632 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. #12625
     Alıntı Originally Posted by KaraKemal Yazıyı Oku
    iso 500 şirketlerinden 100 kadarı halka açık, bistte işlem görüyor, onların detaylı bilançolarını görebiliyoruz, kalan 400 büyük şirketin satış hasılatı ve vö kar gibi bir kaç kalemini görebiliyoruz.. son 20 yılın vö kar marjı aşağıdaki gibi, 2021 yılı son 20 yılın en karlı dönemi olmuş iso500 şirketleri için.. 2022 henüz tamamlanmadı ama halka açık şirketlerin 9-aylık bilançolarından biliyoruz ki, 2022 açık ara daha iyi geçen yıldan



    şirketlerin kar marjları ne olur da yükselebilir ? en önemli dinamik- taleptir.. iç talep kuvvetliyse, şirketler daha yüksek marjlar uygulayabilmektedir müşterilerine.. yani satış fiyatına ne yazsa gitmektedir, talep kuvvetlidir çünkü
    çok mu faşist bir yaklaşım olur bilmiyorum ama ben yatırımcıyı mağdur etmeyecek düzenlemelerin ardından ilk 500deki şirketlerin belli bir oranda halka açılmalarının zorunlu olması gerektiğini düşünüyorum... bu milletten para kazanan şirketler bir kısmını bu halkla paylaşmalı.. hard kapitalizm nedeniyle bu şirketlerle rekabet etmek ihaleye girip kazanmak mümkün değil zaten... ülkenin ürettiği milli gelirden çalışanların aldığı pay da gittikçe eridi bir nebze bu konuya da yardımı olacaktır
    https://www.youtube.com/watch?v=B54jMigt8pc
    Son düzenleme : HATAKE; 20-12-2022 saat: 13:17.
    yazdıklarım tamamen kişisel yorumlarım olup hiçbir şekilde yatırım tavsiyesi değildir ... sizi mutlu edecek ninja yolunu kendiniz çizmeniz dileğiyle...

  2.  Alıntı Originally Posted by HATAKE Yazıyı Oku
    çok mu faşist bir yaklaşım olur bilmiyorum ama ben yatırımcıyı mağdur etmeyecek düzenlemelerin ardından ilk 500deki şirketlerin belli bir oranda halka açılmalarının zorunlu olması gerektiğini düşünüyorum... bu milletten para kazanan şirketler bir kısmını bu halkla paylaşmalı.. hard kapitalizm nedeniyle bu şirketlerle rekabet etmek ihaleye girip kazanmak mümkün değil zaten... ülkenin ürettiği milli gelirden çalışanların aldığı pay da gittikçe eridi bir nebze bu konuya da yardımı olacaktır
    https://www.youtube.com/watch?v=B54jMigt8pc
    belki zorlama olmadan ekstra teşviklerle halka açılmaları sağlanabilir. Ama öncelikle imtiyaz konusu net bir şekilde çözülmeli. Yoksa şirketleri halka açıp hisselerin %5 i ile bile şirketi halen yöneten patronlar görebiliyoruz.
    Öe-te yandan mevcut durumuyla şirketini halka arz eden patronların şuan kafasında arz edip, 1 yıl sonra hissenin ulaşacağı uçuk rakamlardan hisse satmak var maalesef.
    Yazdıklarım kesinlikle yatırım tavsiyesi degildir..Sadece kendi kişisel görüşlerimdir...

  3.  Alıntı Originally Posted by pit Yazıyı Oku
    Öe-te yandan mevcut durumuyla şirketini halka arz eden patronların şuan kafasında arz edip, 1 yıl sonra hissenin ulaşacağı uçuk rakamlardan hisse satmak var maalesef.
    Bistte hemen hiçbir hissenin fiyatı bundan 1 yıl sonra dolar bazında burdan yukarda olmayacak; seçim sonrası ne dolar burda kalır ne faizler... öyle bir planları olduğunu sanmam.. bu fiyatlardan satabildikleri yanlarına kar kalıyor işte...
    Markets may remain irrational longer than you can remain solvent.

  4.  Alıntı Originally Posted by Desperado Yazıyı Oku
    Bistte hemen hiçbir hissenin fiyatı bundan 1 yıl sonra dolar bazında burdan yukarda olmayacak; seçim sonrası ne dolar burda kalır ne faizler... öyle bir planları olduğunu sanmam.. bu fiyatlardan satabildikleri yanlarına kar kalıyor işte...
    şuana kadar halka arz yapıp bu senaryoyu işleten çok patron oldu. bence birçoğun kafasında bu var. Buradan halka arz ettiği firma hissesinde seneye 5 kat fiyattan ilave pay satışı yapsa bugün elde ettiği halka arz gelirinden fazlasını elde eder. ayrıca genellikle halka arzlarda öncelikle bedelli artış yapılıp küçük miktar ortak satışı oluyor. devam eden süreçte asıl ortak satışı fiyatın şişirilmesinden sonra oluyor. en son euren diye arz süresi 1 yıl bile olmamış firmada bu oldu.
    Yazdıklarım kesinlikle yatırım tavsiyesi degildir..Sadece kendi kişisel görüşlerimdir...

  5. 3 gündür Deniz hocanın yazısı yok.
    İnş problem yoktur.


    SM-G991B cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

  6.  Alıntı Originally Posted by surcontre Yazıyı Oku
    Hangi ürünün ne kadar üretileceğine kim karar verecek?
    Ekonomide bütün mesele bu.

    ''Afrika'da şunu bunu ektirdiler sömürgeciler'' diye paylaşım yapılmıştı.
    Gücün varsa ne üreteceğine kendin karar verirsin.
    Akp bence çok önemli ve bir taslak hazırlamış.

    https://www.ekonomim.com/kose-yazisi...verecek/677414

    Çiftçilerin ne üreteceğine devlet karar verecek.
    İdari ceza ve teşvik sistemiyle üretim kontrol edilecek.
    Doğru bir uygulama, 'tarlada bu sene patates kaldı, seneye de soğan kalır' gibi haberler görmeyiz.
    Günümüz teknolojisiyle ekilen bir nar ağacının bile kaydını tutabilirsin.
    Devlet bunu kontrol etmesi gerekir diye zaten ben yazmıştım.
    Elinde her türlü veri var, tüketim belli, ihracat belli, rakip pazarlar belli.
    Sadece belli analizler yapacaksın.
    Ricardo'nun teorisini çalıştırmak senin elinde.
    Çiftçi de vatandaş da ülkemiz de kazanacak.
    Birçok üründe dünyada ilk 10'a, ilk 5'e giriyoruz.

    Ne üreteceğine sen karar verirsen bu kanun çok güzel olur.
    Ama yabancı tekeller ne üretileceğine karar verirse çok kötü olur.
    Pancar piyasası, fındık piyasası, tütün piyasasında şaibeli haberler okumuştum, tam bilmiyorum bu piyasaları, kesin konuşmayayım.
    Açık tütün satışı yasak örneğin.
    Ne üreteceğine kendin karar veremiyorsan, yabancı sigara tekelleri karar veriyorsa o zaman sömürgesin demektir, yabancı tekellere değil önce kendi iktidarına kızacaksın.
    Çoğu tarım ürününde bir sorun olmaz ama yabancı tekeller şunu ektirme derse, GDO'lu ürünü ben sana satarım derse sorun olur.

    Afrika'nın ağaçlarını kesip götürmüşler, çölleştirmişler, gemiler dolusu insanı götürüp köle olarak kullanmışlar.
    Tamam bu hikayeleri anlatalım güzel de kendimize de bakalım.
    Birçok bölgede siyanür ve başka zehirli kimyasalları toprağımıza döküyorlar, Fırat'ın doğduğu İliç bölgesinde siyanür havuzu patladı, 20 ton siyanür Fırat'a karıştı. Bu şekilde altın çıkarmak Batı'da yasak, Kanadalılar defolup gidip kendi ülkelerinde çıkarsınlar.
    Kim izin veriyor buna? Kanadalılara mı kızalım?
    (Ben bu yüzden altın almam, altın talebinde bulunmam.)
    Diğer madenlerini, kaynaklarını aynı şekilde alıyorlar.
    İktidar değişince de bu altın, maden işleri değişmez.

    Aynı şekilde şirketlerini satın almışlar, asgari ücretle vatandaşımız çalışıyor.
    Ömür boyu çalışsa, 5 bin lira 30 yılda 1 milyon 800 bin lira yapıyor.
    Yemek yemeden su içmeden, fatura, kira ödemeden biriktirse kentlerde orta halli bir ev alamıyor.
    Afrika'dan götürdükleri kölelere kalacak yer veriyorlardı, barakaları vardı.
    Şimdiki zamla asgari ücretliye yiyecek ve su parası verilecek sadece. Kalacak yer yine yok.
    Kime kızalım? Yabancılara mı kızalım?

    Afrika hikayeleri anlatalım da önce kendi ülkemize, insanımıza dönüp bakalım.
    Afrika'da ne yaptılarsa aynısını yapıyorlar.
    Bunlara ses çıkarıp eleştiriyorsak o zaman tamam, sömürgeciliğe gerçekten karşısınız demektir.

    İktidar ve muhalefet ikisi de aynı bu konuda, farkları yok.
    Eylem ve söylemlerinden belli.
    Önce kendimize kızalım, iktidara ve muhalefete de kızalım.
    sn surcontre makro konularla alakalı yazısına bi cevap yazmak istedim, bu topikte yazmak daha mantıklı geldi, öbür topikte kaynayıp gidiyor bu tür makro konular

    cevap dedim ama aslında katkı diyelim, çünkü büyük kısmına katılıyorum.. sadece ricardo teorisini biraz geniş anladığını zannediyorum, zira ricardo comparative advantage hikayesini ülke ekonomileri üzerine anlatır, toplum içinde herkesin en iyi bildiği işi yapması yada bi işi iyi bilmesi falan bunlar ricardo değildir..

    tarımsal üretimin merkezi planlanması ise son derece doğrudur, dahası merkezi planlamanın sadece tarımla sınırlı kalması değil, ekonominin tamamına uygulanması birincil öneme haizdir.. mesela küresel ölçekte son 30-40 yılın en büyük başarı hikayesi nedir diye sorduğumuzda tek cevap var- çin.. açlıkla mücadele eden kara yığınlardan ibaret geri kalmış bir ülke iken, önce ucuz işçiliğe dayalı fason üretimden başlayarak, bir nesil içinde teknolojik olarak batıyla başabaş noktaya ulaşan- hatta geçen ve abd hegemonyasına rakip küresel güç haline gelebilen bi ülke.. çin modelinin temeli ise merkezi ve uzun vadeli planlama.. batılıların sattığı serbest piyasa hikayelerinin safsatadan ibaret olduğu ortaya çıktı, eşit koşullarda çini durduramayınca açıkça haydutluğa giriştiler, her türlü ambargo yada huawei ceosunu illegal tutuklamaya kadar götürdüler işi

    pancar yasası, fındık, tütün yasası falan kemal derviş eliyle imf tarafından dayatılan meşhur 15 kanun içindeydi, detayına girmeye gerek yok, tamamen türk tarımın aleyhine ve uluslararası tekellerin lehine düzenlemelerdir.. avrupa birliği gümrük anlaşması da öyle, geçende sn deniz43 değineceğini söylediği bir yazı vardı, karar gazetesinde bi makale -gümrük birliği var olduğu sürece türkiyeye herhangi bir greenfield tabir edilen üretim amaçlı doğrudan yatırım gelmediğini ve gelmeyeceğini yazıyordu, bu son derece doğrudur.. gümrük birliği inanılmaz derecede türkiye aleyhine bir anlaşmadır.. mesela türk tekstilci pamuk ithal etmek istiyor, pamuk özbekistan- kırgızistan tarafında üretiliyor, yani türk devletler teşkilatı içinde, ama türk tekstilci kırgız-özbekten doğrudan satın alamıyor, yunanistandan ithal ediyor.. yunanlılar ithal ediyor orta asyadan ve üstüne kar koyup türk tekstilciye satıyor, gümrük birliği hükmünce türk tekstilci yunandan almak zorunda

  7. #12631
     Alıntı Originally Posted by yemekci Yazıyı Oku
    3 gündür Deniz hocanın yazısı yok.
    İnş problem yoktur.


    SM-G991B cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    Sanırım bir kendini bilmezin bir gece vakti ileri geri yazdığı mesajlara duyduğu haklı tepkiden ötürü yazmıyor. Maalesef toplum olarak verilen emeğin, üstelik -sn. deniz örneğinde olduğu gibi- karşılıksız emeğin kadrinin kıymetinin bilinmediği bir evreden geçiyoruz. Öncesi de var ama son yirmi yılda moral değerler çok aşındı, toplum olma kavramının içi boşaldı. Yerli yerine oturur mu, ne zaman oturur bilemem ama hiç olmazsa asgari birlikte yaşam için bile bundan böyle çok çaba gerekiyor. Kelimenin tam anlamında toplum olabilmek için ise herkesin üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekir.

    Bu forum başlığında verilen karşılıksız emeği, başta katkı sunanlar, yararlananlar herkesin cansiparene savunması, dayanışmada bulunması gerekiyor. Bu vesile ile sn. deniz'e selamlarımı iletiyor, saygılarımı sunuyorum.
    İşte Hendek! İşte Devekuşu!

  8. #12632
     Alıntı Originally Posted by yemekci Yazıyı Oku
    3 gündür Deniz hocanın yazısı yok.
    İnş problem yoktur.


    SM-G991B cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    Meclis gibi deniz hocada yayile çıkmıştır inşallah. Yoksa iki densizin lafı ile yazmamazlık etmez deniz hoca
    bir halt olacağı yok.

Sayfa 1579/2487 İlkİlk ... 5791079147915291569157715781579158015811589162916792079 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •