Sayfa 173/359 İlkİlk ... 73123163171172173174175183223273 ... SonSon
Arama sonucu : 2872 madde; 1,377 - 1,384 arası.

Konu: Dev'ayna Masalları

  1.  Alıntı Originally Posted by snkleyp Yazıyı Oku
    Hocam uygun bir zamanda tekrar deneyeyim.

    Değerleme konusunda yazdıklarıniza da bakıyorum bir yandan.

    Ben, önceki mesajlarimdan da anlaşılacağı üzere anlık f/k ile f/k ortalamasını (örnegin son bir yılın) mukayese ediyorum.

    Nihayetinde fiyata piyasa karar veriyor (zaman zaman saçmalasa da)
    Ve fiyatın içinde her şeyin olduğu önkabulü ile hareket ediyoruz.

    Ortalamalara ne kadar yakinsa o kadar iyi.
    Ve evet ortalamanın altına düşmesi hissenin ucuzladığı anlamına gelmiyor.
    Fiyat düşerek de ortalamaya yakinsayabilir.
    Bu yüzden ceyreklik dönemler itibariyle kazançları/performansları izliyorum.

    Burada "benim" en büyuk handikapım, tüm bu değerlendirmelerin, anlık fiyatlar ve gercekleşen performanslar üzerinden yapılıyor olması.
    Sizin de belirttiginiz gibi yüksek görünen f/k oranı içerisinde piyasanın henüz gercekleşmemiş büyuk bir karı fiyatlıyor olması da söz konusudur.
    Ben maalesef biraz da yigunluktan, oyle didik didik sirket haberleri, kap, sektor analizine fakan giremiyorum ki aslında her seyin başlangıç noktası buralar olabilir.

    Yani kazancı henüz gerceklesmeden farkedip, buna göre fiyat henuz ucuzken almak. Ya da bir küre temin etmek
    Selametle.
    Elbette yapılan tüm değerlendirmeler aslında backward yani zaten gerçekleşen verilere dayalı. Keşke her şirketin aldığı işleri ve oluşabilecek kâr marjları ile forward favök ve net kâr değerlerini hesaplayabilsek. Ama bu çok da kolay değil, ve hem de varsayıma dayalı. İndirgenmiş Nakit Akımını da bu yüzden çok sevmiyorum ben, çünkü o da ciddi anlamda varsayıma dayalı, hem de herkesin oturup kolaylıkla işin içinden çıkabileceği bir durum değil. Ama mevcut bu yaklaşımla bile piyasayı yeniyorsunuz bundan emin olun, performans dalgalansa da.

    Ayrıca şirketin kendi ortalamalarına bakmanın da aslında bir anlamı olmalı. Mesela A şirketinin tarihsel ortalamaları 5 iken B şirketi tarihsel ortalamaları niçin 12 ile fiyatlanıyor? Aslında bu sorunun cevabı yine kârlıkla ve sermaye getiri oranlarının yüksekliği ile izah edilebilir.
    "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Clausewitz

  2. "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Carl von Clausewitz

    Daha önce imzamda kullandığım bu sözü tekrar imzama ekleyeyim.

    Bazen çok rafine yöntemler bulmaya çalışırken iyi çalışan bir yöntemi çöpe atmış olabiliyorsunuz, elbette bunun da bir maliyeti oluyor.
    "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Clausewitz

  3.  Alıntı Originally Posted by deva-i dert Yazıyı Oku
    Göltaş'ta 492 Milyon döviz açığı vardı 1.Ç bilançoda. İki bilanço arası kur değişimi olan % 35'lik artışa göre hesaplarsan 172 milyon civarı kur farkı gideri oluşur sırf. Son iki çeyrekte de FAVÖK 182 Milyon TL civarı gelmiş. Haydi bu çeyrek FAVÖK artsın diyelim, ancak bu kadar kur farkını düşersen Net Kâr'ın pek iyi gelmeyeceği aşikar. Sonraki maçlara bakarsınız artık.
    GOLTS ile ilgili yorum yaptığım için bilançosunu incelemek istedim, ancak adamlar gelir tablosu ile ilgili hiç bir dip not yazmamış nerdeyse. 245,3 Milyonluk parasal pozisyon gideri var. bunun içinde faiz giderleri de var. Ama daha önceki çeyreklerde faiz giderleri 35-75 milyon civarı arası dalgalandığına göre (bir önceki çeyrek 36 milyon TL civarı idi) bunun ortalamasını alsak ve 55 milyon TL civarı faiz gideri olsa şeklinde düşünsek, arada başka ufak ıvır zıvırları da 10 milyon TL saysak yaklaşık 180 milyon TL civarı yine kur farkı gideri yazmış demektir bu. Kur farkı gideri tahminlerim aşağı yukarı tutmuş. İyi Net Kar gelmesi içi başka sebeplere ihtiyacı vardı. 311 Milyon Brüt Kârdan 180 milyon TL de Kur farkı gideri yazarak bir de 183 Milyon Çeyreklik Kâr çıkarabilmek ancak Esas Faaliyetler dışı ekstra bir gelirle mümkün olabilir. O da Yatırım Faaliyetleri Gelirleri şeklinde olmuş.. 248,5 milyon Yatırım Faaliyetlerinden gelirler yazmış. Ancak bunun ne olduğunu dipnotlarda belirtme ihtiyacı hissetmemişler. Böyle bir şey şirketin tüm detaylarını bilmeden öngörülemeyeceği için bunun katkısı ile çeyreklik net kârı makul bir seviyeye çıkarabileceklerini de öngörmek mümkün değil. Neyse sonuçta kur farkı gideri tahminim tutuyor yaklaşık olarak, ekstradan bir yerden çıkan Yatırım Geliri de Faaliyet Raporunda filan anlatılmıyorsa ancak Yatırımcı İlişkilerinden sorularak öğrenilebilir.

    Sonuçta diğer çimentoculara göre performans düşük, ama yatırım gelirleri eklenmesiyle bile olsa normalde ufak da olsa zarar yazabilecek bir çeyreği geçen çeyrekten daha yüksek bir net kâr ile kapatabilmek görüntü açısından güzel duruyor. Elinde olanlara, tutanlara bol kazançlar dilerim.
    Son düzenleme : deva-i dert; 21-08-2023 saat: 19:31.
    "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Clausewitz

  4. DOAS bilanço beklenildiği gibi oldukça etkileyici gelmiş. Holdingden devraldıkları GYO şirketinin de bilanço yapısını bozacak pek bir şeyi olmamış görünüyor. Tutanlara hayırlı olsun, bol kazançlar.
    "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Clausewitz

  5.  Alıntı Originally Posted by deva-i dert Yazıyı Oku
    DOAS bilanço beklenildiği gibi oldukça etkileyici gelmiş. Holdingden devraldıkları GYO şirketinin de bilanço yapısını bozacak pek bir şeyi olmamış görünüyor. Tutanlara hayırlı olsun, bol kazançlar.
    Eywallah hocam teşekkürler. Portföyün içinde eşit ağırlık ile doas, froto ve ttrak ile tam gaz devam. Bu sene rekorların senesi olacak. Seneye bakacağız duruma

  6.  Alıntı Originally Posted by deva-i dert Yazıyı Oku
    Elbette yapılan tüm değerlendirmeler aslında backward yani zaten gerçekleşen verilere dayalı. Keşke her şirketin aldığı işleri ve oluşabilecek kâr marjları ile forward favök ve net kâr değerlerini hesaplayabilsek. Ama bu çok da kolay değil, ve hem de varsayıma dayalı. İndirgenmiş Nakit Akımını da bu yüzden çok sevmiyorum ben, çünkü o da ciddi anlamda varsayıma dayalı, hem de herkesin oturup kolaylıkla işin içinden çıkabileceği bir durum değil. Ama mevcut bu yaklaşımla bile piyasayı yeniyorsunuz bundan emin olun, performans dalgalansa da.

    Ayrıca şirketin kendi ortalamalarına bakmanın da aslında bir anlamı olmalı. Mesela A şirketinin tarihsel ortalamaları 5 iken B şirketi tarihsel ortalamaları niçin 12 ile fiyatlanıyor? Aslında bu sorunun cevabı yine kârlıkla ve sermaye getiri oranlarının yüksekliği ile izah edilebilir.
    Hocam karlılikları ve sermaye getirileri daha iyi olan B sirketlerini seçiyorum.
    B sirketleri finansal yapiları daha saglam B sirketleri ile, finansal yapıları o kadar da sağlam olmayan A sirketleri olarak ikiye ayrılılıyor.

    (Karlılığı iyi finansal yapısı kötü - finansal yapısı iyi karlılığı daha kötü şirketler de var bu grupta)

    "Bir sekilde" karlılığı iyi, finansal yapısı sağlam B şirketleri buluyorum.

    Bu B sirketleri önce ucuz B sirketleri, pahalı A sirketleri olarak ikiye ayriliyor. (f/k - fd/favök)

    Ucuz B sirketleri de kendi içinde f/k ortalamasına yakın olan B sirketleri, f/k ortalamasinın uzağında olan A sirketleri olarak ikiye ayrıliyor.

    Bu tip A sirketleri karlilığin devamina guveniliyorsa pahalı da gorunseler alinabilirler. Bugun pahalı olan fiyat bir-iki donem sonra ortalamalara gelebilir.

    B tipi sirketi bulmak da her zaman kolay olmuyor.
    İki örnek vermek isterim müsaadenizle;

    ARZUM'u kaldıraç oranına hatalı yaklaşımım yüzunden kaçırmış oldum. Birçlu bir şirket gibi görünuyor. Siz INTEM örneği vermistiniz ona benziyor biraz.

    Bir de ben esaslı bir filtreleme için tum bilançoların açiklanmasıni bekliyordum.
    Oysa 15 Ağustos"ta yayınlanan GEDZA bilancosunu inceleseydim muhtemelen yukarıda bahsettiğim tarzda bir B sirketi bulmuş olacaktım
    Bu arada bir not; ben prensip olarak husselerin bilancolarindaki yazili bilgilere göre hareket ederim. Yani ARZUM'un tahtacısını, GEDZA'nın patronunu bilmem.
    Bu belki gerekli bir ayrıntıdır ama hiç ısınamadım böyle seylere.
    Bu arada portfoyümdeki son hisse ELITE de güzel bir bilanço açikladı.
    Yarin portföyun son durumunu yazmak isterim.
    Telefondan yazıyorum, yazım hatalarim için kusuruma bakmayın.
    Saygılar,

  7.  Alıntı Originally Posted by snkleyp Yazıyı Oku
    Hocam karlılikları ve sermaye getirileri daha iyi olan B sirketlerini seçiyorum.
    B sirketleri finansal yapiları daha saglam B sirketleri ile, finansal yapıları o kadar da sağlam olmayan A sirketleri olarak ikiye ayrılılıyor.

    (Karlılığı iyi finansal yapısı kötü - finansal yapısı iyi karlılığı daha kötü şirketler de var bu grupta)

    "Bir sekilde" karlılığı iyi, finansal yapısı sağlam B şirketleri buluyorum.

    Bu B sirketleri önce ucuz B sirketleri, pahalı A sirketleri olarak ikiye ayriliyor. (f/k - fd/favök)

    Ucuz B sirketleri de kendi içinde f/k ortalamasına yakın olan B sirketleri, f/k ortalamasinın uzağında olan A sirketleri olarak ikiye ayrıliyor.

    Bu tip A sirketleri karlilığin devamina guveniliyorsa pahalı da gorunseler alinabilirler. Bugun pahalı olan fiyat bir-iki donem sonra ortalamalara gelebilir.

    B tipi sirketi bulmak da her zaman kolay olmuyor.
    İki örnek vermek isterim müsaadenizle;

    ARZUM'u kaldıraç oranına hatalı yaklaşımım yüzunden kaçırmış oldum. Birçlu bir şirket gibi görünuyor. Siz INTEM örneği vermistiniz ona benziyor biraz.

    Bir de ben esaslı bir filtreleme için tum bilançoların açiklanmasıni bekliyordum.
    Oysa 15 Ağustos"ta yayınlanan GEDZA bilancosunu inceleseydim muhtemelen yukarıda bahsettiğim tarzda bir B sirketi bulmuş olacaktım
    Bu arada bir not; ben prensip olarak husselerin bilancolarindaki yazili bilgilere göre hareket ederim. Yani ARZUM'un tahtacısını, GEDZA'nın patronunu bilmem.
    Bu belki gerekli bir ayrıntıdır ama hiç ısınamadım böyle seylere.
    Bu arada portfoyümdeki son hisse ELITE de güzel bir bilanço açikladı.
    Yarin portföyun son durumunu yazmak isterim.
    Telefondan yazıyorum, yazım hatalarim için kusuruma bakmayın.
    Saygılar,
    Paylaşımların değerli hocam. Lütfen devam ediniz. Ne kadar farklı bakış açısı olursa o kadar zenginlik doğar. Tek düzelik iyi değildir. Bu başlığı açmamdaki ana sebep de zaten buydu: Farklı bakış açıları ve farklı yatırım anlayışlarını mukayese etme şansının olmasını istiyor olmam. Şirketlerin kendi forumlarında o şirketlerle ilişkili olmayan genel yatırım stratejileri konuşulunca pek de hoş karşılanmıyordu. Burada hem o sorunu aşmış oluyor, hem de alışageldiğimiz ve bazen tekdüzeleşen yatırım şeklimizi de sorgular hale geliyoruz. Bazen belli bir süre iyi işleyen çarklar belli bir süre sonra dönmez olabiliyor. Hep aynı resme ve hep aynı açıdan bakan değişimi göremeyebiliyor. O sebeple farklı seslerin çıkıyor olması hepimiz için bir zenginlik.

    Ayrıca bakış açıları da zamanla değişebiliyor. Mesela 90'lı yıllarda az buçuk değerleme rasyoları ile ilgilenenlerin en çok değer verdiği şey PD/DD rasyosu idi. Çünkü o zamanlar borsaya hakim olan şirketler genelde bankalar, maddi duran varlıkları fazla olan büyük sanayi şirketleri ve holdingler idi. Bu sebeple piyasada oluşan değerlerle bilançoda görünen defter değerlerini karşılaştırmak en temel şeydi. O döneme ait başkaca şeyler de vardı, eski nesil borsacıların hala takip ettiği, ama şimdi magazinsel bir şey olacak diye o konuya pek girmeyeyim. Zamanla değişik şirket tipleri ve yapıları borsaya kote olmaya başlayınca ve dışardan daha fazla bilgiye erişim olunca F/K, FD/FAVÖK gibi rasyoları takip etmek daha bir moda oldu. Sonra insanlar Aktif Kârlılık ve Öz Sermaye Kârlılığı gibi sermaye getiri oranlarına bakmaya başladılar. Hatta bunlardan ikincisini diğer şartları ve yanıltıcı defolarını gözetmeden tabulaştıranlar bile oldu. Daha sonra kâr gelsin de nasıl gelirse gelsin diye bakan insanlar gelen kârların esas faaliyetlerden mi, yoksa bir defaya mahsus geçici kazançlardan mı oluştuğuna bakmaya başladı. Buna ilaveten brüt kâr marjı, favök marjıı gibi kârlılık oranlarını takip eden insanların sayısı artmaya başladı. Sonrasında rasyoların birbirlerine oranları ile anlamlı ilişkiler çıkarmaya çalışanlar, belli korelasyonlara bakanlar çıktı meydana. Likidite oranlarını, borçluluk oranlarını önemseyenler de yine aynı dönemin yatırımcıları. Sadece borçluluğa değil de borç karşılama oranlarına da borçlarla birlikte bakmak son bir kaç yılın getirileri. Bu süreçlerin hepsinden tek tek biz de geçtik elbette. Ama işin tuhaf yanı borsaya yeni girenler ya sanki bilgiye erişimin fazlaca olmadığı 90'lı yıllardaki ve 2000'lerin başındaki süreci yaşamadan bu son merhaleye hemen geçmek ve daha mukayeseli bir bakış açısı kazanmak istemiyorlar ya da birileri sürekli eski moda, dededen kalma yöntemleri telkin ederek, onlara o dönemleri yaşatmaya zorluyor.

    Ben kazanımlarımızın ve teorik, pratik ve tecrübi bilgilerimizin burada paylaşılmasının çok daha fazla kişinin daha verimli yatırım felsefesi oluşturabilmesi adına faydalı olduğunu düşündüğümden, burada elimden geldiğince tek düze bakış açılarını kırmaya yönelik yazılar yazmaya çalışıyorum. Buna düşüncelerini, bakış açılarını ve sistemlerini yazıları ile paylaşarak katkıda bulunan her arkadaşımızı da çok değerli buluyorum ve katkılarının devamını bekliyorum.

    Saygı ve hürmetler.
    Son düzenleme : deva-i dert; 21-08-2023 saat: 23:09.
    "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Clausewitz

  8.  Alıntı Originally Posted by deva-i dert Yazıyı Oku
    DOAS bilanço beklenildiği gibi oldukça etkileyici gelmiş. Holdingden devraldıkları GYO şirketinin de bilanço yapısını bozacak pek bir şeyi olmamış görünüyor. Tutanlara hayırlı olsun, bol kazançlar.
    DOAS'ın sayfasında yazılmıştı, GYO 3. çeyrekte konsolide olacakmış 2. Çerekte dahil değilmiş. Yinede teyit etmekte fayda var slmlar saygılar.

Sayfa 173/359 İlkİlk ... 73123163171172173174175183223273 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •