Dev'ayna Masalları

[deva-i dert]

Rutine devam.. Hafta sonuna Kapanış TE'de 173,40'dan aldığımız TUPRS payları ile girdik. Pazartesi ola hayrola.

Yatırım tavsiyesi içermez.

[deva-i dert]

Değer Yatırımcılığı kavramı ile ilgili çokça eleştiri yaptım burada. Genelde 'değer yatırımcısı'yım diye kendini tanımlayanların 'değer yatırımcılığı'nın ne olduğunu bilmediğine dayanıyordu bu eleştirilerin büyük kısmı. Değer yatırımcılığı şirketler hesapladığımız değerinden yeterince iskontolu ise ve yeterince margin of safety (güvenlik marjı) durumu varsa alıp değerine erişinceye kadar beklemek idi işin özünde. Ancak memlekette değer yatırımcıları diye kendini tanımlayanlar genelde kendince beğendiği şirketleri alıp uzun süre beklemeyi değer yatırımcılığı zanneden insanlardan oluşuyor. İşin bu kısmı problemli.

İşin başka problemli bir kısmı daha var: Gerçekten iskontolu bulduğu şirketleri alan ve bu şekilde gerçekten değer yatırımcısı kabul edilebilecek insanların o şirketleri sınırsız bir süre elde tutma eğilimi içerisinde olması durumu. Halbuki ki bir şirkete değerleme yaptınız ve şirket hesapladığınız değere göre iskontolu ise bu şirketteki iskonto durumu ortadan kalkıncaya kadar şirketi elinizde tutar, sonrasında iskontolu olma durumu ortadan kalkmışsa ve hatta pahalı olmuşsa elinizden çıkarırsınız. Değer yatırımcılığının temel mantığı budur. Bunun için de her bilanço dönemi şirketin değerlemesini gözden geçirir, iskonto durumunun devam edip etmediğine bakarsınız. 2 türlü iskonto durumu ortadan kalkabilir: Birincisi, şirket borsada çok iyi bir fiyatlama yapar ve aldığınız dönemdeki iskontoyu ortadan kaldırır. İkincisi şirkette durumular bozulur ve yaptığınız ilk değerlemeye göre ucuz görünen şirket şu andaki yeni değerlemede artık ucuz değildir, hatta pahalı bile olabilir. Bu durumda da şirketi elinizden çıkarırsınız. Değer Yatırımcılığının özü budur.

Değer Yatırımcılığı = Uzun Vade Yatırımcılığı gibi bir denklem asla söz konusu değildir, işin temel mantığına terstir bu yaklaşım.

[deva-i dert]

Trend çizgileri çekip bu çizgilerin kırılmasına göre trendin bozulduğuna hükmeden insan sayısı oldukça fazla. Halbuki gerçekte bir trend yapısının bozulup bozulmadığı çizdiğimiz çizgilerin kırılıp kırılmamasına göre ölçülmüyor.

Bir trend yapısının bozulup bozulmadığını şu şekilde takip etmeliyiz:

- Yükselen bir trend oluşan her tepenin bir önceki tepeden daha yüksek, oluşan her dibin de bir önceki dipten daha yüksek oluşması durumudur. Yüksek Tepe (YT), Yüksek Dip (YD) olgusu ne zaman bozulursa o zaman yükselen trend bozulur.

Yani oluşan yeni tepe bir önceki tepeden daha düşük bir fiyatta oluşmuşsa, oluşacak dibe bakılır. Eğer dip de bir önceki dipten daha düşük bir fiyatta oluşursa, bu durumda yükselen trend bozulur. Yoksa sadece dipleri birleştirerek çizilen trend çizgisinin altına doğru oluşan her ihlal trend bozucu bir durum değildir. Bir çizgi ile trend belirlemek görsel bir kolaylık sağlasa da her zaman gerçekçi bir yaklaşım olmayabilir ve yanıltıcı sonuçlar doğurabilir. Trend çizgisi aşağı kırıldı diye trendin bozulduğunu düşünüp stop olursunuz, halbuki belki piyasa yapısı henüz değişmemiş, daha düşük bir tepe ve daha düşük bir dip oluşmamış, yani trend bozulmamış olabilir.



Mesela bu şekilde olduğu gibi trend çizgisine göre trendin bozulduğunu düşünüp trendden düşmüş olsanız sonrasındaki hareketi kaçırmış olursunuz, eğer hatanızı kabul edip tekrar trende oturmayı bilemezseniz. Halbuki şekilde görüldüğü gibi her tepeyi daha yüksek bir tepe, her dibi daha yüksek bir dip takip ediyor. Trend çizgisine bakarsak trend bozulmuş.

- Alçalan trendde de yükselen trendin tam tersini takip ederiz. Her defasında daha düşük tepe (DT) ve daha düşük dip (DD) oluşmalıdır. Bu yapı bozulursa, yani daha yüksek tepe ve daha yüksek bir dip oluşursa alçalan trend sona ermiş kabul edilir. Bir düşen çizgisi çekip bu çizgi kırılınca hemen düşen trendin bittiğine hükmetmek anlamsızdır. Bu çizginin üstünde de pekala fiyat sonsuza kadar düşebilir.



Mesela bu şekilde görüldüğü gibi alçalan trend çizgisi yukarı kırıldı diye alçalan trendin sona erdiğine hükmedip pozisyon alırsanız, fiyatın düşmeye devam etmesiyle zarar üstüne zarar yazacaksınızdır. Trend çizgisinin üstünde olmanız alçalan trendin sona ermediği gerçeğini değiştirmeyecek, çizdiğiniz çizginin üstünde de trendin uzunca bir süre düşmeye devam ettiğini negatif bir şekilde tecrübe edeceksinizdir. Halbuki yapmanız gereken tek şey düşen tepeler ve düşen dipler yapısının bozulup bolzulmadığına bakmak olacaktı.

Eğer bir fiyata göre bir trend takipçisi iseniz, bu şekilde piyasa yapısını takip etmekte fayda var. Amacınız erken önlem almak ise ve bu yüzden mesela yükselen trend çizgisi bozulunca çıktı iseniz, fiyat sonrasında çıktığınız yerin üstüne devam ettiyse, kararınızın yanlış olduğunu kabul edip tekrar pozisyona dahil olmanız gerekebilir. Yanlış karar aldığını fark ettiğinde egosunu susturabilen ve tekrar pozisyona dahil olabilendir bu işten para kazanacak olan.

[deva-i dert]

"Fiyat hareketinin dünya genelindeki tüm haberleri, görüşleri ve trader'ların ve yatırımcıların kararlarını kapsadığını ve ayrıntılı analizlerle gelecekteki piyasa yönüne ilişkin bir sonuca varabileceğimizi söylemek şüphesiz doğru olsa da, hacim olmadan bu fiyat analizini doğrulamanın hiçbir yolu yoktur. Hacim doğru analiz etmesini bilene fiyatın yönünü gösterir, fiyat hareketini teyid etmemize ve analizimizin geçerliliğini kontrol etmemize imkan tanır. "

Anna Coulling

[deva-i dert]

Bir maçın 0-0 bitmesi ile 4-4 bitmesi arasında sonuç olarak çok fark yok. Ama sentiment olarak 4-4 kendi içerisinde çok farklı şeyler barındırıyor olabilir ve kesinlikle 0-0'dan çok farklı bir hikaye sunar bize.

1. Senaryo:

Oyuna çok iyi başladınız ve skoru 4-0'a kadar getirdiniz. Her şey iyi görünüyor. Sonra arka arkaya goller yediniz ve maç 4-4 bitti.

2. Senaryo:

Oyun çok kötü başladı, ve üst üste hatalar yaptınız, rakibiniz size bariz bir üstünlük kurdu ve skor 0-4 oldu. Sonrasında toparlandınız ve oyunun üstünlüğünü ele geçirdiniz ve 4 gol atarak skoru eşitlediniz maç 4-4 bitti.

3. Senaryo:

Maçta iki taraf da birbirine hiç üstünlük kuramadı ve maç başladığı gibi 0-0 bitti.

Şimdi bu 3 senaryonun bir birine eşit olduğunu söylemek mümkün mü? Puantaj olarak mümkün. Ama sentiment olarak ve bir sonraki maça yansımasını düşünürsek 3 senaryonun da aynı kapıya çıkacağını düşünebilir miyiz?

Fiyat hareketlerini de benzer bir gözle izlerseniz bir sonraki maçta eğilimin hangi yöne olabileceğini kestirmek biraz daha kolaylaşır. Elbette her maç başka bir maçtır, her rakip farklıdır. Ancak bir önceki maçın sentimentinin etkisi olmayacağını iddia etmek genel eğilimin, genel gidişatın nasıl oluştuğunu anlamamak demektir.

[deva-i dert]

Korkma!!!...............

[deva-i dert]

Hala geçmişte kalmış Hollanda imajını taşıyor bizimkiler kafada. Biraz üstlerine gidince darmadağın oluyorlar.. Bizimkilerin biraz cesaretlerini toplaması lazım.. Gullit, Rijkard, Van Basten yok.. Hatta Davids, Seedorf, Kluivert, Overmars da yok.. Hatta hatta Sneijder, Kuyt, Robben de yok.. Bu takımı yenersiniz, korkmayın yeter!!

[deva-i dert]

Adamlar pivot santrafor sokmayı aklettiler.. Darısı bizim Montella'nın başına.. Oyun Cenk'i çağırıyor. Takım ileri çıkıyor, topu atacak adam yok.