
Originally Posted by
yelpaze
Bu durumda GSYH'ye göz atalım, hem pay hem paydayı incelemek lazım. Şu kriz ortamında dahi ülkenin tüketim malı ithalatı sermaye mallarının üzerinde seyrediyor. Tüketim uzakdoğu ülkelerinde önemli güç dedik ama onlar bizden farklı olarak tasarrufçu. Ayrıca tüketim yapısı küçük işletmelerin bolluğuyla tabana yayılmış bir gündelik hayat şeklinde. Bizde ise yatırım maksatlı tüketim malı talebi bile dikkat çekici. Gene uzakdoğuda tarımda çalışan nüfus %70 civarı bizde köylerde insan kalmadı. Pek çok örnek verebilirim ama bizde GSYH çok sağlıksız yapıda. Buna vergileri kıyaslamak ne kadar doğru bilemiyorum, yarın Arjantin gibi bir devaluasyon döngüsüne girip rakamları alt üst edebiliriz.
Tüketime dayalı GSYH'ya istihdam açısından bakalım; 5,5 milyon kamu personeli, 12 milyondan fazla fakirlik yardımı alan, 16,5 milyon emekli vs. Vergiler yüksek diyorum çünkü beslenmesi gereken mekanizma ortada. Saraylar, örtülü ödenekler gibi detaylara girmiyorum. 400 milyonluk süper zengin ABD'de 200$ yoksulluk yardımı alanlar 8,5 milyon kişi, şimdi onu da alamıyorlar. Vergi adaletsizliği konusunda haklısınız. Dünyanın en pahalı ülkesi olduk, MTV ve ÖTV tek başına aşırılıkların göstergesi.
Borç döngüsünden bahsediyoruz, borcu ödemek için kamunun en büyük geliri vergi gelirleri, vergi gelirleri konuşmadan borç nasıl konuşulabilecek ki?
Vergi gelirlerinin artırılması lazım, ama bu ekstra vergiler bindirilerek ya da dolaylı vergileri artırarak değil, etkin bir şekilde tahsil edilemeyen vergileri toplayarak. Türkiye'de esnafından büyük kurumlara kadar bilanço oyunları yapmayan, vergi kaçırmayan yok, ama az, ama çok. Her bir kurumu denetleyebilecek insan kaynağı bulmak zaten imkansız, bu biraz da yozlaşan toplumsal iş ahlakından da kaynaklanıyor. Komşum kurumlar vergisi uzmanı, "Gelir tablolarında daha operasyonel maliyetlere gelmeden COGS (Satışların maliyeti) aşamasında zarar yazan yığınla firma var, takibi ve ispatı için sektörün uzmanı olman ve fabrikanın tüm girdi çıktısına hakim olman lazım, yoksa işin içinden çıkamıyorsun. Şirket sahibinin kişisel servetine bakıyorsun bir de ana gelir kaynağı olan şirketin brüt kar bile yapamadığına bakıyorsun, ortada baştan aşağı çelişkili bir durum var." diyor vergi tahsilatlarının etkin olamaması konusunda konuşurken. Esnaflarla konuşurken ne kadar vergi verdiklerini sorduğumda verdikleri rakam sadece işin KDV kısmını temsil ediyor, kendilerine kalan kârdan vermeleri gereken vergiyi sorduğumda "bizim muhasebeci olayı bir şekilde hallediyor, ben anlamam o işlerden" diyor.
Başka bir sürü örnek de verebilirim ancak kalabalık yapmaktan öteye gitmeyecek.
Hayat zorlukları ile uğraşan insanların vergilendirilmesinden bahsetmiyorum yani.
Son düzenleme : deva-i dert; Bugün saat: 12:32.
"İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
Clausewitz
Yer İmleri