Artan

13,86 10 18:10
16,73 9.99 18:10
48,46 9.99 18:10
47,80 9.99 18:10
9,49 9.97 18:10
Artan Hisseler

Azalan

74,25 -10 18:10
1,80 -10 18:10
247,50 -10 18:10
261,00 -10 18:10
355,50 -10 18:10
Azalan Hisseler

İşlem

12.483.671.562,50 18:10
7.660.126.892,25 18:10
7.224.558.633,72 18:10
6.414.277.037,00 18:10
6.015.548.689,20 18:10
Tüm Hisseler
Sayfa 372/372 İlkİlk ... 272322362370371372
Arama sonucu : 2976 madde; 2,969 - 2,976 arası.

Konu: Dev'ayna Masalları

  1. Aslında vurgulamak istediğim nokta sadece borsanın genişleme ve daralmalarını dikkate almakla ilgili kısımdı çünkü bu yapılmıyor pek. Yoksa BIST-100 çok önemli bir endeks zira borsanın ilk gününden bugüne takip edilebilir ve bize hareket aralığını gösterir. Döviz veya sepet bazında takip edilir ve gene döviz olarak GSYH ile mukayese etmek faydalı olacaktır.

    Finansal okuryazarlık çok yükseldi ve en önemlisi değerli bilgilere ulaşmak çok kolaylaştı. Mali müşavirin biri X'te öyle muhasebe tabloları veriyor ki; hiç zahmete girmeden çok değerli bilgiler alabiliyorsunuz. Fark yaratmak için bunun ötesine geçmek kolay değil.

  2.  Alıntı Originally Posted by deva-i dert Yazıyı Oku
    Merkezi yönetim ve yerel yönetimler tarafından toplanan toplam vergilerin GSMH'ye oranında % 21,8 ile OECD ülkeleri ortalaması olan % 33,9'un bayağı bir altındayız. OECD 2024 yılı için bu rakamları henüz yayınlamadığı için 2023 verilerini baz aldım, ancak 1 yılda ortalamalardan çok büyük sapmaların olacağını düşünmüyorum. Vergi konusunda Türkiye'deki sıkıntının vergi toplama politikasının dengeli ve adil olmamasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum, vergilerin toplamının yüksek olmasından değil. Ortalama halka yansıyan ve rahatsızlık veren durum aslında olması gerektiği yerden etkin vergi toplanamaması nedeniyle dolaylı vergilerin miktarının artırılması ve dolaylı vergilerin toplam vergilerdeki oranının yüksek olması durumu.
    Bu durumda GSYH'ye göz atalım, hem pay hem paydayı incelemek lazım. Şu kriz ortamında dahi ülkenin tüketim malı ithalatı sermaye mallarının üzerinde seyrediyor. Tüketim uzakdoğu ülkelerinde önemli güç dedik ama onlar bizden farklı olarak tasarrufçu. Ayrıca tüketim yapısı küçük işletmelerin bolluğuyla tabana yayılmış bir gündelik hayat şeklinde. Bizde ise yatırım maksatlı tüketim malı talebi bile dikkat çekici. Gene uzakdoğuda tarımda çalışan nüfus %70 civarı bizde köylerde insan kalmadı. Pek çok örnek verebilirim ama bizde GSYH çok sağlıksız yapıda. Buna vergileri kıyaslamak ne kadar doğru bilemiyorum, yarın Arjantin gibi bir devaluasyon döngüsüne girip rakamları alt üst edebiliriz.

    Tüketime dayalı GSYH'ya istihdam açısından bakalım; 5,5 milyon kamu personeli, 12 milyondan fazla fakirlik yardımı alan, 16,5 milyon emekli vs. Vergiler yüksek diyorum çünkü beslenmesi gereken mekanizma ortada. Saraylar, örtülü ödenekler gibi detaylara girmiyorum. 400 milyonluk süper zengin ABD'de 200$ yoksulluk yardımı alanlar 8,5 milyon kişi, şimdi onu da alamıyorlar. Vergi adaletsizliği konusunda haklısınız. Dünyanın en pahalı ülkesi olduk, MTV ve ÖTV tek başına aşırılıkların göstergesi.

  3.  Alıntı Originally Posted by yelpaze Yazıyı Oku
    Bu durumda GSYH'ye göz atalım, hem pay hem paydayı incelemek lazım. Şu kriz ortamında dahi ülkenin tüketim malı ithalatı sermaye mallarının üzerinde seyrediyor. Tüketim uzakdoğu ülkelerinde önemli güç dedik ama onlar bizden farklı olarak tasarrufçu. Ayrıca tüketim yapısı küçük işletmelerin bolluğuyla tabana yayılmış bir gündelik hayat şeklinde. Bizde ise yatırım maksatlı tüketim malı talebi bile dikkat çekici. Gene uzakdoğuda tarımda çalışan nüfus %70 civarı bizde köylerde insan kalmadı. Pek çok örnek verebilirim ama bizde GSYH çok sağlıksız yapıda. Buna vergileri kıyaslamak ne kadar doğru bilemiyorum, yarın Arjantin gibi bir devaluasyon döngüsüne girip rakamları alt üst edebiliriz.

    Tüketime dayalı GSYH'ya istihdam açısından bakalım; 5,5 milyon kamu personeli, 12 milyondan fazla fakirlik yardımı alan, 16,5 milyon emekli vs. Vergiler yüksek diyorum çünkü beslenmesi gereken mekanizma ortada. Saraylar, örtülü ödenekler gibi detaylara girmiyorum. 400 milyonluk süper zengin ABD'de 200$ yoksulluk yardımı alanlar 8,5 milyon kişi, şimdi onu da alamıyorlar. Vergi adaletsizliği konusunda haklısınız. Dünyanın en pahalı ülkesi olduk, MTV ve ÖTV tek başına aşırılıkların göstergesi.
    Borç döngüsünden bahsediyoruz, borcu ödemek için kamunun en büyük geliri vergi gelirleri, vergi gelirleri konuşmadan borç nasıl konuşulabilecek ki?

    Vergi gelirlerinin artırılması lazım, ama bu ekstra vergiler bindirilerek ya da dolaylı vergileri artırarak değil, etkin bir şekilde tahsil edilemeyen vergileri toplayarak. Türkiye'de esnafından büyük kurumlara kadar bilanço oyunları yapmayan, vergi kaçırmayan yok, ama az, ama çok. Her bir kurumu denetleyebilecek insan kaynağı bulmak zaten imkansız, bu biraz da yozlaşan toplumsal iş ahlakından da kaynaklanıyor. Komşum kurumlar vergisi uzmanı, "Gelir tablolarında daha operasyonel maliyetlere gelmeden COGS (Satışların maliyeti) aşamasında zarar yazan yığınla firma var, takibi ve ispatı için sektörün uzmanı olman ve fabrikanın tüm girdi çıktısına hakim olman lazım, yoksa işin içinden çıkamıyorsun. Şirket sahibinin kişisel servetine bakıyorsun bir de ana gelir kaynağı olan şirketin brüt kar bile yapamadığına bakıyorsun, ortada baştan aşağı çelişkili bir durum var." diyor vergi tahsilatlarının etkin olamaması konusunda konuşurken. Esnaflarla konuşurken ne kadar vergi verdiklerini sorduğumda verdikleri rakam sadece işin KDV kısmını temsil ediyor, kendilerine kalan kârdan vermeleri gereken vergiyi sorduğumda "bizim muhasebeci olayı bir şekilde hallediyor, ben anlamam o işlerden" diyor.

    Başka bir sürü örnek de verebilirim ancak kalabalık yapmaktan öteye gitmeyecek.

    Hayat zorlukları ile uğraşan insanların vergilendirilmesinden bahsetmiyorum yani.
    Son düzenleme : deva-i dert; Bugün saat: 12:32.
    "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Clausewitz

  4. Sayın Deva-i Dert;
    İnsanımızdaki yozlaşma konusunda çok haklısınız. Bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da yozlaşma had safhada. Kimse para kazandığı halde bunun vergisini ödemek istemiyor. Yani her şeyin farkında olduğu halde bile bile tabiri caizse salağa yatıyor. Sizin örneğinizdeki; 'ben anlamam muhasebecim hallediyor' gibi. En alttaki küçük esnafından büyük büyük firmalara kadar bu böyle. Belirttiğiniz gibi devlet açısından borç ödemesinin ve yatırım yapmasının, sosyal devlet sorumluluklarını yerine getirebilmesinin en başat kaynağı vergiler. Bu düzgün toplanmadığı için de devlet yükleniyor dolaylı vergilere. Bu kez de dolaylı vergiler bu kadar yüksek olurmu? diye şikayet ediliyor. Tam anlamıyla kısır döngü.

  5. Zaman zaman burada ABD Federal Reserve (FED)'in Genişleme/Gevşeme ve Sıkılaştırma konularını tartışıyoruz ya da onlara referansla yorumlar yapıyoruz, ancak bunların basit ve anlaşılır şekilde tanımlanmasını pek yapmadık. Bu konuda olayı oldukça sadeleştirerek kısa bir özet geçmekte fayda var:

    1. Önce Genişleme ya da Gevşeme'den başlayalım. Piyasada Quantitative Easing (QE) (Niceliksel Gevşeme) şeklinde kavramsallaştırılan şey aslında FED'in ABD ekonomisini canlandırmak amacıyla piyasaya para enjekte etmesi politikasıdır.

    Bu politika genel olarak nasıl işler?

    FED, hazine tahvilleri (Treasuries) ve ipotek teminatlı menkul kıymetler (MBS) gibi varlıkları bankalardan ve finansal kurumlardan satın alır. Karşılığında bu kurumların hesaplarına rezerv (para) eklenir. Bu, bankaların kredi verme kapasitesini artırır, faizleri düşürür ve ekonomiye likidite pompalar.

    Burada temel amaç nedir?

    Düşük faiz ortamında ekonomiyi desteklemek, işsizliği azaltmak, yatırımı ve harcamayı teşvik etmek. Bu özellikle dotcom bubble'ı öncesi, 2008 finansal krizi sonrası ve COVID-19 döneminde kullanıldı.

    Bunun ne gibi sonuçları olur?

    Varlık fiyatlarını (hisse senedi, gayrı menkul, vb) yükseltir, doları zayıflatabilir, enflasyon riskini artırabilir.

    2. Yukardaki FED politikasının tam tersi ise Quantitative Tightening (QT) (Niceliksel Sıkılaştırma) diye kavramsallaştırılan uygulama. Bu birinci sürecin tam tersidir, yani FED'in ekonomiden para çekme sürecidir.

    Bu politika genel olarak nasıl işler?

    Fed, bilançodaki tahvillerin vadesi dolunca yeniden yatırım yapmaz (pasif sıkılaştırma) veya elindekileri doğrudan satar (aktif sıkılaştırma). Böylece piyasadaki para miktarı azalır, banka rezervleri düşer, tahvil faizleri yükselir (çünkü arz artar) ve finansal koşullar sıkılaşır.

    Burada temel amaç nedir?

    Enflasyonu dizginlemek, piyasadaki aşırı likiditeyi geri çekmek ve genişleyen para politikasını 'normalleştirmek'.

    Bunun ne gibi sonuçları olur?

    Piyasada likidite azalır, enflasyonun düşmesi beklenir, varlık fiyatları baskılanır, dolar güçlenir, FED bilançosu küçülür.


    Yukarda yazdıklarım bu politikaların sonuçları hakkındaki genel beklentiler. Peki bu uygulamalar her zaman amaçlanan sonucu doğrurur mu?

    FED Niceliksel Gevşeme döneminde para arzını doğrudan reel ekonomiye değil, finansal sistem üzerinden enjekte eder. Yani, niceliksel gevşeme yaptığında parayı hane halkına değil, bankalara ve yatırım fonlarına verir. Eğer bu kurumlar parayı krediye dönüştürmezse, bunun amacı (yatırım, tüketim, büyüme) boşa gitmiş olur. Mesela 2008 sonrası dönemdeki QE (Niceliksel Gevşeme) trilyonlarca dolarlık likidite sağladı, ama reel ücretler ve üretim beklendiği gibi/beklendiği kadar artmadı. Çünkü bankalar ellerine geçen parayı krediye dönüştürmek yerine daha çok rezerv tutmayı ve borsalara yatırım yapmayı tercih ettiler. Ayrıca Niceliksel Gevşeme kısa vadede işe yarasa da uzun vadede varlık balonlarına yol açabilir (örneğin 2020-2021 hisse ve kripto rallisi), gelir eşitsizliğini artırabilir (zengin kesim varlık sahibi olduğu ve varlık fiyatlarında balonlaşma olduğu için daha çok kazanır, fakir kısma bunun yansıması çok fazla olmaz), enflasyon kontrolden çıkabilir (2022'deki ABD'de %9'a varan enflasyon bunun sonucuydu).

    Niceliksel Sıkılaştırma (QT) döneminde ise FED bilançoyu hızlı bir şekilde daraltırsa bu sefer de banka rezervleri azalır, piyasada likidite sıkışması olur, tahvil faizleri hızla yükselir, finansal piyasalarda panik veya iflas zinciri tetiklenebilir. 2019'daki "repo krizi" buna bir örnektir.
    Fed QT uygularken kısa vadeli para piyasasında faizler aniden fırlamış ve llikidite tükenmiştir ve sonucunda FED geri adım atmak zorunda kaldı.

    Ayrıca ekonomi sadece para miktarına değil, beklentilere de tepki verir. FED niceliksel gevşeme yaparken yatırımcılar "bu geçici" diye düşünürse, harcama veya yatırım kararlarını değiştirmeyebilirler. Tersine, FED niceliksel sıkılaştırma sinyali verdiğinde bile piyasalar "enflasyon düşüyor, yakında faiz indirimi gelir" diye fiyatlama yapabilir. Yani politikanın kendisi kadar iletişimi de önemlidir.
    "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Clausewitz

  6. Dünya vadeli endekslerinin tamamına yakını kırmızı an itibariyle.
    "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Clausewitz

  7. Vergi konusu çok zor gerçekten. Hepimizin verdiği örnek vakalar bile kendi içinde tartışmalı aslında. İstihdam için ayakta tutulan öyle şirketler var ki; adam küçük bir yerleşim yerinde 500 kişiye iş imkanı sunmuş ama ciroyu personel sayısına bölüyorsun pazarda limon satanlardan düşük ve bu bir borsa şirketi. Patron tabi ki çok daha iyi durumda ama hisselerini marshall adalarında bir tabela firmasına nakit servetini de İsviçre'ye park etmiş. Konkordato aşamasında tüm şirketler aslında yüzdürülüyor, adam borcunu ödemekten aciz ama konkordato komiserlerine maaş ödüyor. Çarpık bir düzeni anlatmak zaman kaybı zaten.

  8. S&P 500 ve NASDAQ Composite 50 günlük hareketli ortalamaları civarında seyrediyor. Bu endekslerde 50 günlük hareketli ortalama orta vade desteği olarak genel kabul görür. 50 günlük HO altı bir kaç gün kapanışın başta ABD borsaları olmak üzere tüm dünya borsalarına bir negatif etki yapabileceğini göz önünde bulundurmakta fayda var.

    Sonuçta şartlar ne olursa olsun, ellerinizdeki varlıklarda kişisel bir takip sistemi ve ciddi bir risk yönetimi ile devam etmek herkesin hayrına olacaktır.
    "İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
    Clausewitz

Sayfa 372/372 İlkİlk ... 272322362370371372

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •