Dalgalı kur sisteminin halkın görmediği çok büyük bir olumsuz yanı var, yurtiçi imalat ve ticareti öldürüyor. Ticaret ve imalat istikrarlı bir parasal altyapı gerektirir. Paranın değeri çok büyük dalgalanmalar gösteriyorsa , çok çalışan ve üreten değil şansı yaver giden daha doğrusu tesadüfi olarak dalganın düşük kanadından hammadde alıp yüksek kanadından satma zamanlamasına denk gelenler kazanır. Bu da gelişmeyi ve sürdürülebilir büyümeyi sekteye uğratır.
Devlet kendi rezervlerini korumak amacıyla egoist bir tutumla dalgalı kur sistemine geçmeyi kabul etti. Ancak üreticiyi ve ticaret aleminin ve dolayısıyla halkının yaşayacağı zorlukları görmezden geldi. Devlet dalgalı kur sistemi ile kendini kurtardı ve yurt içindeki sanayiyi hazırlıksız olarak kendi kaderine terk etti. Bu sistem ilk 10-15 yıl devletin ekonomideki gücünü arttırdığı için göze batmadı ama yavaş yavaş ağır ağır özel sektörü geriye dönülemez bir bataklığın içine sürükledi.
Hiçkimse zannetmesin ki devlet kendi finansal gücünü korumak için böyle egoist bir tutuma bürünerek uzun vadede bir fayda sağlayacak, zira devlet ve onu oluşturan unsurlar aslında o coğrafyada bulunan halk ve onun üretim çıktısı demek.
IMF'nin o zamanki dahiyane dalgalı kur teklifini hepimiz ayakta alkışladık. İçeriye giren para artık istediği zaman çıkamayacak , çıkmak isterse bedelini ödeyip çıkacak diye böbürlendik, ama böyle bir dalgalanmanın aslen uzun vadede yurt içindeki imalatçıyı ve ticari hayatı yurt dışındaki rakip firmaların eline teslim edeceğini hiçbirimiz öngöremedik.
IMF benim bahçemde çok güzel hıyarlar var gel tadına bak dedi, biz de elimizde bir avuç tuz koşarak gittik.
Yer İmleri