
Originally Posted by
behzat
Zar zor da olsa ancak yazabilmeye başladım.Ben 67 yaşımdayım.
27 Nisan'da Süreyyapaşa Göğüs hastalıkları Hastanesinde Beş gün içinde aldığım Pl**uenil (Hidroksiklorokin) ile yanında başka alternatifi olmayan bir antibiyotik olan Azitromisin kullandım.3 kez çok miktar kan alınarak tahliller yapıldı. İlk çekilen BT ile sonra çekilen 2 kez Akciğer röntgeni'ni takiben uygun gördüler ve evde kullanmam için 1 kutu Avelox400 yazarak evime gönderdiler.
Hastanede 4 kişilik bir odada tek kişi olarak tecrit edildim.5 gün boyunca Çıkan ve doktroların da iğrenç olarak tabir ettikleri yemeklerden hepsini toplasan 1 öğün yemek yiyebildim.Doktorlar da evden getiriyorlarmış. Kahraman ilan ettikleri sağlık personelimize reva görülen bu idi.Çünkü yemekleri ihale ile veriyorlar ve en ucuz verene veriyorlar.
5 gün boyunca ateşle boğuştum.Hemşirelere ne olur parol verin ateşimi düşürün yalvarmalarım sonuçsuz kaldı.Bir yerde herkes kahraman değil.Ateşimi düşük hangi amaçla düşük göstemek için bilemem ama önce ölçüp sonra git alnını soğuk suyla yıka gel diyen hemşire kız yıkayıp geldikten sonra ölçtüğü değeri esas alıyordu.O hemşirenin nöbet değişmesi için dua ediyordum.
Souçta 22 Nisanda yatıp 27 Nisan'da evime geldim.Aldığım ağır ilaçların, artan ciğer iltihabının ve vücudun virüsle mücadelesi ile 38,38,5 derecelerde seyreden ateşim evde daha da azdı.Ölmeyi gerçek anlamda istedim.Vücüdümun bana ihanetine kızıp,şimdi de ben sana ihanet edeyim de gör dedim.Ama ölmedim.
Şimdi insanlar sanıyorlar ki,bu hastalık da grip gibi geçecek...Asla.Büyük bir kasırga geldi.Şehri yarım saatte yıktı geçti.Ama fırtına bitince o şehir eski haline hemen gelir mi?
Burada ısrarla vurgulamak istediğim bir husus da; Yüce Allah öyle bir yaratmış ki,en büyük güçleri en zor zamanda veriyor.Buna inanın. Şu an iyileşme aşamasındayım.Eşim ayrı odada ve o da covitli.İkimiz de binalarında birçok covitli aile bulunan kayınpederi mecbur hissedip evimize alınca meğer o da covitliymiş ve biz ondan kaptık.83 yaşındaki kayınpederim 30 Nisan'da hakkın rahmetine kavuştu.Dünya üzerinde eşi benzeri görülmemiş babaya ve anneye hayırlı bir evlat olan eşim henüz öldüğünü bilmiyor. Bu aşamalarda Dr.Uzman Klinik Psikolog olan kızımın da psikologluğunun kendi işine hiç yaramadığını gördüm.Bizi kaybedecek korkusuyla çocuk terapiye muhtaç hale geldi.
Daha yazarım elbet.. Şimdilik değerli kardeşimin nezdinde beni okuyan tüm kardeşlerime Allah bu hastalığı yaşatmasın.Selam ve sevgi ile...
Yer İmleri