Sayfa 1380/7020 İlkİlk ... 3808801280133013701378137913801381138213901430148018802380 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 11,033 - 11,040 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Italyan korku filmleri yonetmeni Dario Argento’nun dogum gunu (7 Eylul 1940)





    (Aktris kizi Asia Argento ile)

  2. Clive Staples Lewis, Gumus Sandalye (The Silver Chair - La sedia d'argento) romanini 7 Eylul 1953’de Geoffrey Bles araciligiyla Londra’ra yayimladi.

    “...bir gomme banyosu, ocaginda tatli kokular yayarak yanan odunlar vardi ve kemerli catisindan gumus zincirle asilmis bir lamba sarkiyordu. Pencere batiya, tuhaf Narnia ulkesine bakiyordu ve Jill uzaktaki daglarin ardinda gunbatıminin son kizilliklarini gorebiliyordu. Bu onun yeni maceralar arzulamasina neden oluyor ve bunun sadece bir baslangic oldugunu hissettiriyordu.”



    “...a round room in one of the turrets, where there was a little bath sunk in the floor and a fire of sweet-smelling woods burning on the flat hearth and a lamp hanging by a silver chain from the vaulted roof. The window looked west into the strange land of Narnia, and Jill saw the red remains of the sunset still glowing behind distant mountains. It made her long for more adventures and feel sure that this was only the beginning.”

  3. Roberto Rossellini’nin yonettigi, Ingrid Bergman ve George Sanders’in rol aldigi Italya’ya Seyehat (Viaggio in Italia - Journey to Italy), 7 Eylul 1954’de Milano’da gosterime girdi.


  4. Danimarkali yazar Karen Blixen’in (Isak Dinesen) olum yildonumu (7 Eylul 1962)

    "Bastan cikarma, sonsuz zahmetlerle, sabir ve israrlarla, zihninizi uzerinde yogunlastirdiginiz seyin, kendi istegiyle ve hazla, cekirdegine, ozune kadar size acilmasi demek degil midir?" Ehrengard - Kucuk Bir Romans



    “For what does seduction mean but the ability to make, with infinite trouble, patience and perseverance, the object upon which you concentrate your mind give forth, voluntarily and enraptured, its very core and essence?”


    "Geceleri uykularinda dus goren insanlar, gunduzleri yasayamadiklari ozel bir mutluluk yasarlar. Dile calinan bal gibi, dingin bir cosku ve kalp huzurudur bu. Ayrica sunu da bilirler bu insanlar: ruyalari tam bir cennete ceviren asil ozellikleri, sinirsiz ozgurluk ortamlaridir. Kendi iradesini dunyaya dayatan bir diktatorun ozgurlugu degil; herhangi bir iradesi olmayan, irade zincirlerinden bosanmis bir sanatcinin ozgurlugudur ruyalardaki."



    “People who dream when they sleep at night know of a special kind of happiness which the world of the day holds not, a placid ecstasy, and ease of heart, that are like honey on the tongue. They also know that the real glory of dreams lies in their atmosphere of unlimited freedom. It is not the freedom of the dictator, who enforces his own will on the world, but the freedom of the artist, who has no will, who is free of will.”

  5. Pulitzer Odullu Amerikali roman ve oyku yazari Jennifer Egan’in dogum gunu (7 Eylul 1962)

    “Bu uyduruk deneyin anahtar malzemelerinden biri de iceride olmanin essiz ve ozel oldugu yanilsamasiydi. Davete katilanlarin ayrıcalikli olduguna, dislananlarinsa bir seyler kacirdiklarina duyulan kor inancti.”



    “Like all failed experiments, that one taught me something I didn’t expect: one key ingredient of so-called experience is the delusional faith that it is unique and special, that those included in it are privileged and those excluded from it are missing out.”

  6. Turk Yahudi kokenli, Fransiz asilli Uruguay vatandasi filozof, yazar, denemeci ve sair Albert Caraco’nun olum yildonumu (7 Eylul 1971)

    “Dunya cirkin, giderek daha da cirkinlesecek, ormanlar balta darbeleriyle yok oluyor, her yandan sehirler her seyi yutarak yukseliyor, coller her yerde yayiliyor, coller de insanın eseri. Topragin olumu sehirlerin uzaga yansiyan golgesidir, simdi buna suyun olumu de ekleniyor, sirada havanin olumu var, ama dorduncu element olan ates, digerlerinin intikamini almak icin varligini surdurecek; bizler siramiz geldiginde atesle olecegiz. Evrensel olume dogru ilerliyoruz, en bilgili ve gorgulu olanlar bunun farkinda.” Kaos’un Kutsal Kitabi



    “El mundo es feo, lo será cada vez más, los bosques caen bajo el hacha, las ciudades crecen engulléndolo todo, y por doquier los desiertos se extienden, los desiertos también son obra del hombre, la muerte del suelo es la sombra que las ciudades proyectan a la distancia, ahora se une a eso la muerte del agua, después será la muerte del aire, pero el cuarto elemento, el fuego, subsistirá para que los otros sean vengados, por el fuego nos tocará morir. Caminamos hacia la muerte universal y los más enterados lo saben, saben que no hay remedio para esas calamidades desencadenadas por las obras.”


    “Icinde yasadigimiz sehirler olumun okullaridir, cunku gayri insanidirler. Bu sehirlerin her biri ugultunun ve les kokusunun kesistigi kavsaklar halini almistir, her biri binalardan olusan bir kaos olmustur, milyonlarcamiz bu sehirler icine yigilarak yasama nedenimizi yitirmekteyiz.”



    “Las ciudades que habitamos son las escuelas de la muerte, porque son inhumanas. Cada una se ha convertido en el cruce del rumor y del hedor, cada una convertida en un caos de edificios, donde nos apilamos por millones, perdiendo nuestras razones de vivir.”

  7. Irlandali yazar ve ressam Christy Brown’in olum yildonumu (7 Eylul 1981)

    “Konusmamak, insanlarla siradan iliskiler kurmamda her zaman en buyuk engel olmustur. Bana en aci veren engelimdi; cunku konusma olmazsa insan kaybolmus gibidir, milyonlarca sey soylemek isterken bir kelime bile edemez. Yazmam iyiydi, fakat sadece yazili kelimelerle anlatilamayan, 'hissettirilemeyen' bazi duygular vardir. Yazmak, olumsuz olabilir ama sesin yaptigi gibi iki insan arasindaki boslugu kapatan bir kopru kuramaz.” Sol Ayagim



    “Speech has always been one of the biggest obstacles in my endeavour to make ordinary contact with people. It has been the one aspect of my handicap that has caused me the bitterest pain, for without speech one is practically lost, curtained off from other people, left wishing to say a million things and not saying one. Writing is all very well, but there are some emotions that cannot be ‘felt” through the written word alone. Writing may be immortal but it does not bridge the gap between two human beings as the voice.”

  8. Ingiliz progressive rock grubu Pink Floyd, 13.studyo albumu A Momentary Lapse of Reason’i Roger Waters olmadan 7 Eylul 1987’de EMI ve Columbia etiketleriyle piyasaya surdu.


Sayfa 1380/7020 İlkİlk ... 3808801280133013701378137913801381138213901430148018802380 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •