Artan

3,63 10 18:10
15,73 10 18:10
73,80 9.99 18:10
99,10 9.99 18:10
131,00 9.99 18:10
Artan Hisseler

Azalan

208,80 -10 18:10
86,05 -9.99 18:10
1,72 -9.95 18:10
5,02 -9.87 18:10
3,42 -8.8 18:10
Azalan Hisseler

İşlem

11.186.184.212,16 18:10
10.535.484.199,25 18:10
7.558.517.350,11 18:10
6.808.187.869,30 18:10
6.140.509.840,20 18:10
Tüm Hisseler
Sayfa 154/213 İlkİlk ... 54104144152153154155156164204 ... SonSon
Arama sonucu : 1743 madde; 1,225 - 1,232 arası.

Konu: Entegral Haber Ajansi

Hybrid View

Previous Post Previous Post   Next Post Next Post
  1. 7 yıl önce Deniz Harp Okulu yemekhanesinde neler oldu
    Deniz Harp Okulu’nun yemekhanesi laboratuvar gibiydi! Burada, saldırı olmaksızın gıda zehirlenmesi olması çok düşük bir olasılıktı!

    Manisa’da askerlerimiz yemeklerden zehirleniyor. Medyada gördüğümüz fotoğraflar ve gelişmeler üzücü adeta; “Bunlar mı bizi koruyacak!†dedirten türden ve Türk Silahlı Kuvvetleri için itibar kaybı! Manisa’da askerlerin yemeklerden zehirlenmesi bir değil, iki değil tam dört defa oldu! Ayrıca başka yerlerden de yemek zehirlenmesi haberleri geliyor!

    En sonunda yandaş yemek şirketinin sözleşmesini iptal etmek zorunda kaldılar. Ama bu konuda Meclis Araştırma Komisyonu’nun kurulması AKP ve MHP oyları ile engellendi. Yani iktidar; araştırılmasın, bu olayların üstü kapansın istiyor.

    ÖZELLEŞTİRME SİHİRLİ BİR FORMÜLDÜR

    Askeri birliklerde yemek pişirme işlerinin özelleştirilmesi AKP ile 2003’de başladı. Neymiş efendim; “Asker yemek pişirmezmişâ€. Yalan! Asker yemek de pişirir, temizlik de yapar ve üretim de! İşte MİLGEM (Milli Gemi) ve Heybeliada sınıfı korvetler! Askerin yaptığı böyle bir projenin dünyada bir örneği yok.

    Eğer askerleri yemek pişirme gibi hizmet görevlerinden alıp onları muharip görevlere vererek tasarruf yapmak istiyorsan çözüm çok basit; Yemek pişirmek görevlerine sivil memur kadroları açarsın, onlar yapar bu işi ama asker gibi! Ama bu “Siyasal İslamcı†siyasi kadroların eline okyanus ötesinden reçete vermişler; “Özelleştirme sihirli bir formüldür†diye. Her alanda sonuç ortada!

    ÖZELLEŞTİRİRSEK GELENEK KAYBOLUR

    2008-2010 tarihleri arasında Deniz Harp Okulu Komutanı idim. Yaklaşık 800 dönüm üzerine bulunan Deniz Harp Okulu Yerleşkesinde üç farklı yerde yemek pişiriliyordu (Öğrenci, Asker, İşçi) ve memnuniyet en üst düzeydeydi. Bizi de zorluyorlardı özelleştirme için!

    Direniyordum ama nereye kadar! Baskı karşısında şöyle bir çözüm buldum; Öğrenci yemek işlerini özelleştirmeyelim. Çünkü burası 1773’de kurulmuş tarihi bir okul ve kurum. Tarihi içinde oluşmuş gelenekleri var. Yemek yeme şekli, başlangıcında ve sonunda yapılan ritüeller ve dualar hatta yemeklerin çeşitleri ve lezzetleri bile bu geleneğin parçası. Kuru fasulyenin, dalyan köftenin, talaş böreğinin, kadın budu köftenin, barbunya pilakinin, vezir parmağının, samsa tatlısının Deniz Harp Okulu’na has bir lezzeti var. Özelleştirirsek nesiller ve sınıflar boyunca süregelen bu geleneğimiz de kaybolur! Büyük kurumlar basit gibi gözüken bu gelenekleriyle de yaşarlar!

    ASIL AMAÇLARI KAR SAĞLAMAKTI

    Kabul ettirmiştim! Ama asker ve işçi yemeğimiz özelleştirilmişti. Yemek şirketleri ihale ile yemek pişirme işini alıyorlardı. İhaleyi kazanabilmek için bildiğiniz gibi fiyat kırıyorlardı. Sonunda yemek şirketinin asıl amacı kar sağlamaktı. Ama biz pişirdiğimiz taktirde asıl amaç daha lezzetli, daha besleyici yemek çıkarmak ve azami insan sağlığı koşullarını sağlamaktı.

    Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yemek numuneleri her gün 11:30’da komutana çıkarılır ve lezzetine baktırılır, direktifi alınır, buzdolabına kaldırılır, 48 saat saklanır ve sonunda imha edilir. Bir zehirlenme vakası olduğunda ilk iş komutan tarafından tadılmış bu numunelere bakmaktır.

    AMAÇ BENİ YOK ETMEKTİ!

    Manisa’da üst üste tam dört defa gıda zehirlenmesi vakası meydana geldi. Bu normal değil. Bu muhtemelen Gülen Cemaati’nin saldırısı, araştırılması lazım. Amacı ise birlik komutanına yönelik itibarsızlaştırma yanında kaos yaratmak, Türkiye’de her şeyin çığırından çıkmasını sağlamak, örgütsel güç ve dış destek nedeniyle durumsal üstünlük elde etmek, “Bizimkiler gitti, artık TSK bu işi yapamıyorâ€dedirtmektir!

    Nereden mi çıkardık! Gıda zehirlenmesi saldırısı;Gülen Cemaati’nin eski bir yöntemidir. 2010’da benim komutanlığım sırasında,Deniz Harp Okulu’na yaptılar! Hem de Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Deniz Harp Okulu’na denetlemeye geldiği gün. Amaç beni itibarsızlaştırmak ve yok etmekti. Çünkü cemaate direnç gösteriyorduk. Yaklaşık 500 öğrenci etkilendi! Denetlemeye gelenler de! Hatta ben de; ama komutandım, ayakta kalmam lazımdı! Allah korudu, yaşamını kaybedenler bile olabilirdi!

    CEMAATİN DELİL ÜRETİM MERKEZLERİ

    Deniz Harp Okulu’nun yemekhanesi laboratuvar gibiydi! Burada, saldırı olmaksızın gıda zehirlenmesi olması çok düşük bir olasılıktı! İnsan sağlığı ve temizlik standartları açısından, belki de Türkiye’nin yüzde 5’lik en üst diliminde yer alıyordu!

    Aklınıza geliyordur mutlaka; “Bir Müslüman böyle bir saldırı yapar mı?†diye. Emin olun “Siyasal İslamcı†ise yapar,hem de daha da fazlasını bile! 15 Temmuz’da,halkın üzerine nasıl ateş açtıklarını gördünüz. Ergenekon ve Balyoz gibi kumpas operasyonları sırasında cemaatin, “Delil Üretim Merkezlerinde†imal ettiği delillerle, masum askerlere ve aydınlara ayarlanmış mahkemelerde nasıl tuzaklar kurduğunu gördünüz ve tanıklık yaptınız.

    ÖNEMLİ OLAN CİHADA KATILIP KATILMADIĞINDIR!

    Bakınız; dindar veya Müslüman demiyoruz, “Siyasal İslamcı†diyoruz. Yani İslam’ı siyasi hedef ve amaçları için enstrüman haline getiren ve kirleten insan, grup, cemaat veya bir partidir bu!

    “Siyasal İslamcı†için etik değerlerin, insan hak ve özgürlüklerinin, adaletin, evrensel ilkelerin, yurttaşlığın, dürüstlüğün, arkadaşlığın hatta ibadetini harfiyen yerine getiren Müslüman olmanın bile beş paralık değeri yoktur! Önemli olan; canınla ve malınla cihada katılıp katılmadığındır! Günümüzde bu cihat; cemaat liderinin, tarikat şeyhinin, imamın veya “Siyasal İslamcı†parti liderinin gösterdiği hedeflere, canınla ve malınla yürüyüp yürümediğindir.

    YAPILMASI GEREKEN NEDİR?

    Bugün, ülkemizi yöneten iktidar da Gülen Cemaati de “Siyasal İslamcı†ideolojiye, “Yeni Osmanlıcı†hayale ve mezhepsel bakış açısına sahiptir. Dün beraberdiler, adaleti yok ettiler ve ülkemizi felakete sürüklüyorlardı; bugün kavga ediyorlar, yine adalet yok ve ülkemizi felakete sürüklemeye devam ediyorlar.

    Yapılması gereken; Atatürkçüsü, çağdaşı, yurtseveri, entelektüeli, sıradan insanı, dindarı ve alt kimliği Kürt olanı ile birleşmek, bu sürece dur demektir. Halen ülkemizi yöneten iktidar iradesi ile esenliğe çıkabilmek ve gün yüzü görebilmek imkansızdır!

    Yarın (22 Haziran 2017), Maçka Parkında “Adalet Nöbetinde†olacağım.

    Türker Ertürk

    Odatv.com

  2. Halen ülkemizi yöneten "iktidar" ve "MUHALEFET" iradesi ile esenliğe çıkabilmek ve gün yüzü görebilmek imkansızdır! seklınde degıstırınce daha bır anlamlı oldu!!! cunku hepsı de elıne verılmıs talımatları uyguluyor.halktan,tabandan gelen,onlara gore kontrolsuz bır harekete asla ızın vermezler...

  3. Oooolm tam bir ay oldu yauvvvv
    Ne bir ayi, neredeyse 2, 5 ay oldu. Kan isemeden para yok hocam...

  4. İç siyasette onemli olan halkin ne algiladigidir.

    Sayet disarida bir algi olusturulur ve bir ulke; "Narko Terorist Ulke" olmakla suclanacak olursa, yine uluslararasi kurumlar ve yabanci onemli ulkeler tarafindan ciddi yaptirimlara tabi tutulabilir.

    Bu durum; ekonomiyi, piyasalari ve borsayi olumsuz etkileyebilir.

    Halk ise bunun sorumlusunun, sokaklarda bonzai icen zavalli cocuklar oldugunu sanabilir.

    Tv anahaber bultenlerinin, Sn.Erdogan'in "Narko Teror" sozlerinin uzerine, sokaklarda bonzai icen cocuklari gostermesi bana pek mantikli gelmedi.

  5. Bugun bir referandum oylamasi yapildi ve iktidar kaybetti...Yuzdelere bakmak lazim. Galiba suan belli degil.

  6. http://www.haberturk.com/yazarlar/ni...muhafazakarlik

    Her Allah’ın günü Osmanlı Osmanlı deyip, kendisini dindar-muhafazakâr diye tanımlayıp hem Osmanlı eseri hem ibadet mekânı olan bir yapıya sahip çıkılmasını “bir avuç elitistin yaygarası†diyerek mahkûm edenler, ne kadar sakil göründüklerinin farkında bile değil.

    Muhafazakârlığın emaresi “korumak†tır, ama bu kimseler tarihi bir camiyi korunmaya değer görmüyorlar. Burada en hafifinden zihinsel bir garibanlık var.
    Dahası hemen karşı kıyıda, her gün doğumunda, “Aman Allah’ım, yine çok çirkinim†diye depresyona giren Kabataş “beton martı†iskelesinin yapımı var. Yine boğaz doldurma var. Boğaza abanma var. Karadaki yayılımını tamamlayıp atlarını boğaza süren betonun pervasızlığı var.

    Sonra bir de Çengelköy için bahsi geçen bir plan var. Çengelköy tarihi çınar altı dahil birçok binanın çehresi yenilenecek. Güzel. Ama “mermi†şeklinde yapılacak 15 Temmuz Çeşmesi nedir Allah aşkına?

    15 Temmuz destanı mermilerle mi yazıldı, yoksa canından başka silahı olmayanların tankların karşısına diktikleri cesaretle mi? Sorunun cevabı Çengelköy’ün müşfik bağrına saplamayı düşündüğünüz formun ne kadar manasız olduğunu gösterecek
    Nihayet bir ses duyuldu. Pelikan mi o?

    Uluslararasi antlasmalara gore bogazi doldurmak mumkun degil diye biliyorum.

    Simdi durup dururken niye bunu yapiyorlar? Kabatas ve Cengelkoyden hic haberim yoktu?????????

    Chp nicin bu olayi gundem yapmaz???? Bahcelinin de umurunda degil??????

  7. #7
    sayın ayvagobek bey, almanya, enerji güvenliği için suriyede stabili durum ister die düşünüyorum.
    aynı şekilde, qatarın da stabil olması lazım. çin ve almanya için, enerji önemli.
    ama bu ABD, artık enerji italatçısı değil. ve artık ortadoğuyu daha çok karıştırıyor..
    yükselen avrasy ile ekonomi aksı pasifik tarafına kayıyor, ABD ortadoğudan elini çeker diyorduk.
    ama çekmiyor..
    NEDEN ?

  8.  Alıntı Originally Posted by King Levent Yazıyı Oku
    sayın ayvagobek bey, almanya, enerji güvenliği için suriyede stabili durum ister die düşünüyorum.
    aynı şekilde, qatarın da stabil olması lazım. çin ve almanya için, enerji önemli.
    ama bu ABD, artık enerji italatçısı değil. ve artık ortadoğuyu daha çok karıştırıyor..
    yükselen avrasy ile ekonomi aksı pasifik tarafına kayıyor, ABD ortadoğudan elini çeker diyorduk.
    ama çekmiyor..

    NEDEN ?
    Gecici bir durum bu. Hydrofracking yontemi 1970'lerden beri bilinen bir yontemdir. Yeni teknoloji degil. Bu yontemle, ekonomik omrunu tamamlamis kuyularin icinde kalmis, kayalarin icine sikismis bir miktar petrol, kuyularin icine sikilan basicli suyla, bu suyun icine benzen gibi kimyasallar karistirilir, serbest birakilir ve kuyulardan cekilir. Abd, 2014'den beri bu alana yatirim yapilmasini tesvik etti. Bu sekilde uretim 3-4 sene surdurulebilir. Bu alana yatirim yapan gerizekalilar, ki bunlar cogunlukla borsalar ve para piyasalariyla ugrasan, isi bilmeyen tiplerdir, petrol 150 dolara firlayinca, sazan gibi bu alana atlayiverdiler. Simdi ellerindeki ruhsatlari baska kerizlere satmaya calisiyorlar, ilan sitelerinde ilanlarini goruyorum.

    Suud'un ic petrol tuketimine bakarsaniz, 2025'de petrol ithal etmek zorunda kalacagini gorursunuz. Petrol rezervleri yalandir. Iran ise kendi vatandasina petrolu karne ile verir. Petrol ve gazi disari satar. Ustune bir de nukleer enerji yatirimlari yapar. Bu sebeple Batinin gercek muttefigi Iran'dir. Suud ise muttefik gibi gorunmesine ragmen aslinda dusmandir. Petrolu tuketmeden petrol sahalarina el konmali ve bunu batinin cikarlari dogrultusunda kullanacak olan ulke, yani Iran'in bu petrol yataklarinin ustune oturtulmasi saglanmalidir.

    Sadece kuyularin guvenligi degil, petrol boru hatlarinin gectigi yollarin da guvenliginin saglanmasi gerekir. Bu ise fay hatti savaslariyla yapilir. Ulkeler icinde irk ve mezhep temelli catismalar cikarilir. Bu catismalar uzun surdurulur ki halklar yorulsun. Sunni-Sii iki taraftan birinin digerini ezmesine kesinlikle izin verilmez. Iki taraf birbirini surekli katleder ve surekli tecavuz eder. Bu durum halklar yildirilincaya kadar devam ettirilir. Bu hengamede ise desteklenen taraf catismalara bulastirilmaz, silah yardimi yapilir, zinde kalmasi saglanir.

    Bunlar olurken bazi algilar yaratilir. Mesela Abd-Rusya savasacak, biz aradan siyrilacagiz gibi. Esat Kiratligillere gazete yazilari yazdirilir, komplolar havalarda ucusur. Halklar dua edip o gunu beklerler ama o gun hic gelmez.

    Petrol kuyularinin bulundugu bolgeler ve bu petrolun batiya dogru akacagi guzergahlar disinda artik ortadogu bir batakliktir. Abd tabii ki ortadogudan cikacak, 100 senedir kaynaklarini tukettigi, icini bosalttigi bolgede artik hicbir isi kalmadi.

    Gerekli dizaynlari yapiyor, bunlar da yukarida yazdigim sebepler yuzunden uzun suruyor.

Sayfa 154/213 İlkİlk ... 54104144152153154155156164204 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •