https://twitter.com/DonKisot_BIST1
Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni/Eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni
Gününüz güzel geçsin; işiniz rast gitsin.
Her yükselişte olduğu gibi bankacılık sektörü endeksi sürüklüyor ve
an itibariyle AKBNK, GARAN, HALKB % 2 primli görünüyor.
Ancak 1 yıl uzun bir süre. Büyük bankaların son 4 yıllık performansına
bakıldığında hiçbirinin yıllık prim sıralamasında ilk 50 ye giremediği görülüyor.
Küçük bankalar değerlendirmeye alındığında durum değişiyor.
* 2015 yılında Katar Ulusal Bankası'na devredilen FINBN o yıl sıralamadı 17 nci,
* 2016 yılında C grubundan B grubuna alınan Ruslara ait DENİZ o yıl sonunda
sıralama 5 nci,
* Ocak 2017 de Galip Öztürk'ün Genel Md.Yrd. ve ekibine akşam yemeği
verdiği Çinlilerin kontrolündeki ICBCT geçen yıl sonunda sıralamada 15 nci olmuş.
Olmaz diye birşey yok. Canları sıkıldıkça HSCB nin faaliyetlerini sonlandırıyoruz
diyen İngilizler yola HALB ile devam ediyoruz derlerse o zaman işin rengi
değişir.
Bakılan manzara aynı olsa da insanların gözüne başka başka görünüyor.
Ferhat Şirin'in aşkından yataklara düşünce hükümdar adamlarından Şirin'i
bulup getirmelerini istemiş. Dünyalar güzeli birini beklerken huzuruna
kara-kuru-sıska bir genç kız çıkarılınca sultan şaşırmış.
- Ferhat'ın uğruna dağları deldiği kız sen misin yoksa diye sormuş.
Garip Şirin ne yapsın:
- Sultanım siz bana Ferhat'ın gözüyle baksanız başka birini görürdünüz
demiş.![]()
https://twitter.com/DonKisot_BIST1
Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni/Eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni
https://twitter.com/DonKisot_BIST1
Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni/Eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni
Ne oldu, ne olacak
Akşam radyoların, televizyonların ana haber bültenlerinde BIST bugün % 2 ye
yakın yükseldi ve yeni yıla yeni bir rekorla başladı denilecek. Yarın da gazetelerin
ekonomi sayfalarında, borsa sitelerinde aynı plak dönecek. Bunu duyan ve
elindeki 3-5 kuruş birikime daha yüksek gelir arayan vatandaş da soluğu borsada
alacak. İlk düşüşten sonra eskilerin "Kışın malını yazdan, yazın malını kıştan alın"
nasihatinin ne kadar doğru olduğunu öğrenecek.
Gerçekte güçlü olan hisseler yoluna devam ederken güçsüzler bugün de yerinde
saydı, bir kısmı da bir önceki kapanışın gerisinde kaldı. Ulusal Pazar a dahil hisselerin
¼ ü yani sadece % 25 i % 2 nin üzerinde arttı. Elinde hisse olan borsa
yatırımcılarının % 75 i ise bugünkü yükselişi seyretmekle yetindi. Onlar da zaman
içinde tek kollu bu makinaya parmaklarını vermezlerse ellerini, ellerini vermezlerse
kollarını kaptıracaklarını öğrenecek.
Hayat denilen zımbırtı yaşayarak, acı tecrübelerle bedel ödenerek öğreniliyor.
Eğer yaşadıklarımızdan gerekli dersleri çıkarıyor ve ikinci kez aynı hataya
düşmüyorsak zararda sayılmayız.
XUTUM de % 25 olan isabet oranı Haftalık Çetelede % 67 olarak gerçekleşti.
İyi akşamlar.
![]()
https://twitter.com/DonKisot_BIST1
Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni/Eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni
Günaydın.
Kötü bir huyunuz var. Dürtükleyip beni söyletmeye bayılıyorsunuz.
Bir kere perdenin, dağın ardında ne olduğunu hiç merak etmemiş; aktarılan mesajı
anlama, yorumlama gayretinde bulunmamışsınız. Herkesin yaptığını yapıp iki veya
daha fazla tepeyi birleştirmiş, ileriye dönük öngörüde bulunma yolunu tercih
etmişsiniz.
Öncelikle dünkü formül dünü veya endeksin son yükseliş hareketini açıklamaya
yönelik değildi. Alacağım yeri biliyorum da satacağım yeri kestiremiyorum diyenler
için el feneri vazifesi üstlenmişti. Siz enlemesine hesaplamalar yaparken formül
dikine yol alıp önceki döngünün dip ve tepe farkını birbirine oranlayıp mevcut
döngünün nihai hedefini tespit etmeye çabalıyordu. Sizin eğriye bağlı, yatay
hareketli, dinamik analizinizde hedef zaman ilerledikçe kendini yukarı atıyordu.
Formül ise rakamlarla hareket ediyor, dikine yol alıp kesin/sabit/tek bir noktaya
ulaşmayı hedefliyordu. Dün 14 puanlık bir farkla başarılı olsa da bugün endeks
kendini yukarı attığından formül geçersiz ve hükümsüz konumuna düştü.
Yönetmen rol dağılımı yaparken kanal boyundan hareket edip % 90 lık aslan
payını kendine ve efradına ayırıyor. Hal böyle olunca koca orman yerine tek bir
ağaca odaklanan biz figüranlara ise bir tutam ot için yardan düşen keçi rolü
kalıyor. Gizli bir el eğrilerden oluşan trend hattına sopanın ucundaki muz görevi
yüklüyor; bizim payımıza da o muza ulaşmak için çırpınıp duran maymun rolü
düşüyor. Eski kanal direnci yukarı geçilince yeni bir kanal açılır öğretisiyle
hareket eden teknik analizcileri de keklik gibi avlıyor.
Formül çöpe gitti ya onun için patırdanıyorum.Fakat bizde çareler tükenmez
A formülü suya düşerse itinayla hemen B formülünü yazılır.Siz yine de
formüllere inanmayın, kanmayın. Boyunuzu aşan tehlikeli sularda yüzmeye
kalkıp canınızdan, malınızdan olmayın.
B/A= X
X*B= C
![]()
https://twitter.com/DonKisot_BIST1
Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni/Eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni
[QUOTE=hayat2000;1473839]Yatırım yaparken nelere dikkat etmeliyiz?
Ecele faydası olmayan duygu, kaybetme korkusu..
"Yanımdaki herhangi bir traderdan daha iyi değilim, sadece hatalarımı kabul etmekte ve bir sonraki fırsata yönelmekte daha hızlıyım."
George Soros
Favori hissem şu şirketin hisseleridir diyen yatırımcıları duymuşsunuzdur. Nedenini sorduğunuzda her alışında kazandığını ifade etmekten öteye mantıklı bir açıklaması yoktur. Bazı yatırımcılar almış oldukları hisse senetlerine veya açmış oldukları bir pozisyona adeta aşık olurlar. Bu durum, karlı bir şekilde satış zamanı geldiğinde kar realizasyonuna gitmelerine engel olarak, bir türlü satış yapamamalarına neden olur. Buradaki bağlanma eğilimine sahip olma etkisi diyorlar. Temelinde kayıptan kaçınma yatıyor. Yapılan araştırmalar yatırımcıların %80'inin satış kararını daha zor verdiklerini gösteriyor. Alım kararı verilirken yatırımcı en azından araştırıyor, tiyo ile alım yapmış olsa bile sonuçta bir araştırma süreci yaşıyor. Fakat satış zamanlarında bu böyle cereyan etmiyor. Satış kararını vermek, alım kararından her zaman daha zor oluyor. Devreye kazanılan veya kaybedilen tutarın oluşturduğu stres ile duygusal tepkiler giriyor. Kazansanız dert, çünkü eldekini kaybetme korkusu var. Kaybetseniz o da dert. Kaybetmeyi kim sever ki?
Kayıptan kaçınma, beyinde amigdalayı aktive ederek korku düzeyinin artmasına neden oluyor. Esasen kayıptan kaçınma duygusu zaman içerisinde gelişiyor. Kişinin yetiştiği kültür, sahip oldukları, sahip olamadıkları, çevresinde gelişen olaylar, kişiyi zamanla var olana sahiplenme ve elindekini kaybetmeme davranışına itiyor. Elindekini kaybetme korkusu yaşayan yatırımcı, açmış olduğu bir pozisyonu daha sık kontrol etmeye başlıyor. Eğer profesyonel manada alım satım yapan biriyseniz, işiniz buysa bu yaptığınız bir derecede mantıklı olabilir. Anlık fiyat hareketlerine katılarak kısa vade al sat yapan bir yatırım stratejiniz var demektir. Fakat bahsettiğimiz bu yatırımcılara baktığımızda, ya tutarsa mantığına sahip olduklarını görüyoruz. Hisseyi aldım, uzun vadeyi sevmiyorum, şöyle 10-15 günlük bir vadeye sahibim diyen yatırımcı bir bakmışsınız, ya elindeki hisseyi en ufak fiyat hareketinde zarar edeceğim diye satmış veya fiyat toparlayacak beklentisi ile uzun vadeli yatırımcı olmuş. Burada kısa vadeli yatırımcıyı uzun vadeli yatırıma zorla iten davranışın altında kayıptan kaçınma yatmaktadır. Belki yatırımcı bunun farkında değildir. Zarar ettikçe, maliyet düşüreceğim diyerek riskini arttırır. Çünkü kaybettiğini kabullenmek istemez. Kaybettiğini görmemek için maliyetini düşürmesi gerekmektedir. Bilinçsiz olarak paçal yapma süreci başlar. Bu noktada beklentileri artmaktadır ama elinde sadece gerçekler kalmıştır.
Geçmişte yapılan karlı al-satların sağladığı özgüven de kayıptan kaçınmayı ortaya çıkaran bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Daha önce yaptım, kazandım. Bu işi bilmeseydim kazanamazdım. Evet, piyasa düşüşe başladı ama deneyimlerim toparlayacağına işaret ediyor. Tarzındaki söylemler, risk yönetim sürecini baltalıyor. "Hazır bir miktar düşüş olmuşken maliyet düşüreyim" Noktasına gelindiyse, yatırım artık kumar haline gelmeye başlamıştır. Kayıplarını geri almak için yatırımcının attığı her adım, onu daha aşağıya çekmeye başlar. Düşüşün şiddeti arttıkça yaptığı sert işlemler ve aldığı risk adeta bağımlılık haline gelir. Çünkü artık bu yatırımcıyı, yatırımın kuralları değil, beyninde oluşan kaybetme korkusu ve kazanma hırsı yönetmeye başlamıştır.
Kayıptan kaçınma, tecrübelerle ve eğitimle zamanla törpülenebilse de, maliyeti biraz fazla oluyor. Bu duygunun önüne geçmek için, kişi kendisini ve çevresini tanıyarak, çevresi ile nasıl bir etkileşim yaşıyor bunu öğrenmelidir. Hepsinden önemlisi böyle bir duyguya sahip olduğunu kabullenmelidir. Değişim, kabullenmeyle başlar. Törpülenmesi gereken bu davranışınızı kabullenmemişseniz size hiçbir yatırım gurusu ya da uzmanı yardım edemez.
Eğer pozisyonunuz negatif yönde ilerlemeye başlamışsa ve önceden bir strateji çizmemişseniz. Düşünmeye başlamalısınız. Gerçekten sizi şu an bu pozisyonda tutan nedir? İndikatörleri mi güçlü duruyor? Trend çizgisi mi kırılmadı? Düşüş hacimsiz mi gerçekleşiyor?
Belirlemiş olduğunuz stop seviyesine düştüğünüzde hala satmıyorsanız. Buradan tekrar acaba yükselir mi diye düşünüyorsanız. Mevcut zararınızın azalmasını beklerken, stopta satmamaya yani kayıptan kaçınma duygunuza mantık aramaya çalışıyorsunuz demektir. Kişinin kendisini kandırması, başkasının onu kandırmasından daha kötüdür. Hele birde inanırsanız, durum daha da vahim demektir. Siz bu zarardaki pozisyonunuzu, zarar ettiğinizi kabullenerek satmadıkça emin olun bir sonraki pozisyonunuzu açarken müthiş bir korku ile açacaksınız. Kaybetme korkusu sizi bırakmayacak. Siz, bu korkunuzla yüzleşene kadar, değişim için hazır olana kadar bu böyle devam edecek.
Sizi negatif yönde besleyen özgüvenden arınmanız gerekir. Yapmış olduğunuz analize güvenerek almış olduğunuz pozisyon terse düştüyse bunu kabullenmeniz gerekir. İyi bir trader olabilirsiniz, ama piyasadan büyük değilsiniz. Değişime ayak uyduran kazanır.
Genelde başarılı yatırımcılarda görülen, karlı bir pozisyon sonrasında, yeni pozisyonunda riskini arttırma eğilimi de yatırım sürecini baltalayan bir unsur olarak görülüyor. Yatırımcı, zaten kazandım, cebimde para var, piyasa iyiyken neden daha fazlasını kazanmayayım? Diye düşünmeye başladığında, yeni açtığı pozisyonlarda kaybetme olasılığı artış gösterebiliyor.
Elindeki sermayenin azalmasından korkan ya da kazandığını piyasaya geri vermekten korkan yatırımcı kayıptan kaçınma davranışı sergilerken, kazandığını daha fazla risk almaya yönelten yatırımcılarda görülebiliyor. Sonuçta bu davranış biçimlerinin anaforuna kapılmamak için, doğruluğu denenmiş, her piyasa koşulunda sizi "karda uzun süre otur, zararda uygun yerden çık" kuralına uyduracak bir stratejiye sahip olmanız gerektiği ortaya çıkmaktadır. O stratejinin ilk adımı stop ve iz süren stoplardır.
Ali Erkan Tanacıoğlu
YAZI İÇİN TEŞEKKÜRLERİMİ SUNARIM SN HAYAT2000. BULUNSUN DAHA FAZLA İNSANA ULAŞŞIN İSTEDİM! UMARIM KUSURA BAKMAZSINIZ ÜSTADIM.....
:Bir Anda Sabah Olmaz Ebeda
Yer İmleri