-
Adam doktorun karşısına oturdu. - Durum çok vahim doktor bey, bir dakika önce olan her şeyi unutuveriyorum. - Peki niçin hatırlamaya çalışmıyorsun? - Neyi?
-
Adamın biri yolda gidiyormuş ensesine şöyle okkalı cinsinden bir tokat yemiş, arkasına dönüp bakmış iri yarı bir adam. -Ne oldu ya? Neden bana vurdunuz? demiş. Adam da: -Seni bir arkadaşıma benzettim pardon kardeşim, demiş. -Ama bu kadarda sert vurulmaz ki canım, demiş. Adam da: -Sanane be adam arkadaşım değil mi? istediğim gibi vururum, demiş.
-
adam ışıklarda karşılaşmış. Birisi çok şişman diğeri de çok zayıfmış. Şişman adam zayıfa dönerek: -Seni görende kıtlık var sanır, demiş. Zayıf adam da: -Seni gören de kıtlığın sebebini anlar, demiş.
-
Doktor hastalarından birini aramış. Telefonda aralarında şöyle bir diyalog geçmiş: –Sana bir kötü bir de çok kötü haberim var. Önce hangisini söylememi istersin demiş. – İlk önce kötü haberi söyleyin.. – Tahlilleriniz sonucunda maalesef sadece yirmi dört saat ömrünüz kaldı... – Bu kötü haberse bundan daha kötü ne olabilir ki?! – Dünden beri size ulaşmaya çalışıyorum, telefonunuz kapalıydı.
-
Kayserili bir genç yeni işe başlamış. 1 aylık çalışma sürecinin sonunda ilk maaşını almak için bankamatiğe gittiğinde anlaştıkları maaşın 300 TL üzerinde bir ücret yatırıldığını görmüş. Hiç sesini çıkartmadan, sevinerek maaşı çekmiş. Aradan bir ay daha geçmiş. Tekrar maaşını çekmeye gitmiş, bakmış bu seferde 150 TL eksik yatmış. Hemen muhasebeye gidip itiraz etmiş. “Neden maaşım eksik yattı†diye. Bunun üzerine muhasebeci “Neden geçen ay 300 TL fazla para yatırdığımızda itiraz etmediniz de, şimdi eksik yatınca itiraz ediyorsunuz†demiş. Adam sakince cevap vermiş: “Prensibimdir ilk hatayı her zaman affederim.â€
-
Temel'le Dursun konuşuyorlardı. Dursun Temel'in başındaki şişliği görünce merak edip sordu: -Temel o başindaki şişluk nedu? -Fadime kafama domates atti... -Uyy domates kafa mi şişirur ula? -Konservesi şişiriyi uşağum.
-
Babası küçük Temel'e sorar: -Sınıfta kaçincusun bakalum? -Yirmincuyum baba. -Geçen on beşinci diyudun? -Sınıfa beş yeni oğrenci geldi baba.
-
Kayserili iki arkadaş aralarında konuşurken, biri diğerine karısından dert yandı: -Yahu bizim hanım çok müsrif. Para yetişmiyor. İnanmazsın pazartesi 100 lira istedi. Salı 200 lira, çarşamba 400, dün de 700 lira... -Acıdım sana vallahi, nereye harcıyormuş bu parayı? -Ne bileyim ben, verdiğim yok ki.
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri