Sanat Mozaik

[Terraluna]

Frankenstein tiplemesiyle uluslararasi duzeyde un kazanan Ingiliz sinema ve tiyatro oyuncusu (William Henry Pratt) Boris Karloff'un dogum yildonumu (23 Kasim 1887)

[Terraluna]

Ilk muzik kutusu (jukebox), 23 Kasim 1889'da San Francisco'daki Palais Royale Salonunda kuruldu ve sansasyon yaratti.



https://www.youtube.com/watch?v=pDxoVE6_ras

[Terraluna]

Italyan tenor Enrico Caruso, Rigoletto'yu ilk kez 23 Kasim 1903'de New York Metropolitan Opera'da sahneledi.

[Terraluna]

1 Kasim 1904'de Amerika, St Louis'de baslayan 3. Modern Olimpiyat Oyunlari 23 Kasim 1904'de kapanis yapti.

[Terraluna]

Rumen asilli Alman sair (Paul Peisah Antschel) Paul Celan'in dogum yildonumu (23 Kasim 1920)



Aksam vakitlerinde icmekteyiz sabahin kapkara sutunu
ve oglenlerle sabahlarda bir de geceleri
hic durmaksizin icmekteyiz
bir mezar kaziyoruz havada rahat yatiliyor
Bir adam oturuyor evde yilanlarla oynayip yazi yazan
hava karardiginda Almanya'ya senin altin saclarini yaziyor Margarete
bunu yazip evin onune cikiyor ve yıldizlar parliyor
kopeklerini cagiriyor islikla
sonra Yahudilerini cagiriyor islikla toprakta bir mezar kazdiriyor
bize buyruk veriyor haydi bakalim simdi dansa...



Hemen yaz bana, lutfen,
benden haber almak isteyip istemedigini de yaz,
sefkatimi ve sevgimi kabul edip edemeyecegini,
sana herhangi bir seyin yardimi olup olamayacagini,
ara sira hala elini bana uzatip uzatmadigini
ve icinde isik olmak istedigim agir ruyayla
beni karartip karartmadigini yaz.
Bana yazmayi dene, bana sor,
senin cok yakinidayim,
yureginde ne varsa hepsini yaz!



Scrivimi presto, ti prego,
e scrivi se voi ancora una mia parola,
se puoi ancora accogliere
la mia tenerezza e il mio amore,
se qualcosa ancora può aiutarti,
se tu ogni tanto tendi ancora la mano verso di me
e mi oscuri con il sogno pesante,
nel quale vorrei splendere come una luce.
Tenta, scrivimi, rivolgiti a me,
allontana da te scrivendo tutto ciò che ti opprime!



"Senin gozlerinin kaynaginda yasiyor, yanilsamalar denizindeki balikciların efsaneleri. Deniz, vaadini senin gozlerinin kaynaginda tutuyor./ Nella fonte dei tuoi occhi vivono le reti dei pescatori del mar matto.Nella fonte dei tuoi occhi il mare mantiene la sua promessa."�

[Terraluna]

Amerikali yazar, cevirmen, illustrator, ressam, entelektuel ve ogretmen Guy Davenport'un dogum yildonumu (23 Kasim 1927)

"Yalnizca Almanca konusur. Bildigi tek yabanci sozcugun Ingilizcedeki gentleman olmasi hepimize cok hos geliyor. Baska insanlarin egitimli olmasina saygi duyar. Buyuk Frederick’ten beri bu kadar entelektuel bir liderimiz olmamisti. Mussolini’nin farkli diller konusabilmesine, edebi yetenegine, orgutleme dehasina, zafer resmi gecitleri ve eski Romali onur konularindaki klasik tutkusuna gipta eder.

Mizah anlayisş nefis. Bir keresinde, saci bozulmasin diye basina bir havaci basliigi takmis. Mercedes’iyle giderken, hiz sinirini sadece birkac mille asmis ve motosikleti bir polis tarafindan yolun kenarina cekilmisti.

- Beni izleyin, dedi polis, bir sonraki kasabanin hakimi gerekli islemleri yapacak.
- Izle, dedi sofor onbasisina.

Havaci basligi yuzunden polis Mercedes’te kimin oldugunu anlamamsti, ama hakimin muhafizi binaya kimin girmekte oldugunu gorup selam durdu, hakim de selam durunca herkes donup kaldi.

- Surat yuzunden tutuklandim, dedi, saskinliktan agzini balik gibi acip kapayan hakime. Kendisini biraz toparladiginda hakim, hata gibisinden bir sozcuk fisildadi.

- Kesinlikle degil, dedi. Hiz sinirini epey asmistik ve her ne kadar hiz gostergesine bakmiyorduysam da, sofor onbasimi suclamayacagim ve gercek bir vatandas gibi tum sorumlulugu ustlenecegim. Biz Almanlar kanuna saygili insanlariz, degil mi?"



"He speaks German only. We all find it charming that the only alien wordhe knows is the English wordgentleman. He respects learning in others. Not since Frederick the Great have we had so intellectual a leader. He admires Mussolini his gift of languages, his literary talent, his organizational genius,his classical flair for triumphal parades and ancient Roman dignity.

His sense of humor is delicious. Once, out driving in his Mercedes, wear-ing an aviator cap to keep his hair in place, he exceeded the speed limit by afew miles only and was haled to the shoulder by a motorcycle policeman.

- Follow me, the policeman said, to the Magistrate's in the next town- ship, where you will catch it.

-Follow him, he instructed his chauffeur corporal.The policeman, you see, did not recognize who was in the Mercedes, because of the aviator cap, but the guard at the Magistrate's saw who was en-tering the building, and gave a salute, and the Magistrate gave a salute, andeveryone froze.

- I have been arrested for speeding, he said to the Magistrate, who opened his mouth like a fish, struck dumb. When capable of it, the Magis-trate whispered a word that sounded like mistake.

-Not a bit of it, he said. We were well over the limit, and whereas I wasnot heeding the speedometer, I will not blame my chauffeur corporal but when Germany took her place foremost among the nations. Germany above all."

[Terraluna]

Iranli Musluman sosyolog, aktivist, dusunur ve yazar Ali Seriati'nin dogum yildonumu (23 Kasim 1933)

"Bir inanc geometrik sekil kazandiginda, kendisinin en iyi anlatimini ya da anlatim dilini bulmus olur. Bir geometrik sekil icerisinde anlatilip betimlenebilen her inanc, mantikli ve dogru oldugunu kanitlamis olur. Cunku dunyadaki en kesin bilimsel kavramlar, matematiksel kavramlardir.Felsefi ya da dini inanclarimizi geometri ya da matematik diliyle anlatabilirsek, hem kendi inancimizi anlatmada en iyi dili bulmus, hem de inancimizin akli, bilimsel ve mantikli olduguna iliskin en iyi dayanagi elde etmis oluruz.Tartismayi, cedellesmeyi, asilsiz kanitlar ileri surmeyi, zihin yormayi, benzetmelere girismeyi -ki bunlar kanitlama ve mantik bakimindan gucsuzlugun dilidir- gerektiren felsefe ve dinlerin tersine bunlarin yerine bu dusunsel, felsefi ya da dini, hatta edebi ve sanatsal ogreti icin anlatim dili olarak matematikten yararlanilabilirse, o zaman bir ogreti hem anlatim bakimindan basarili, hem mantiksal kanitlama ve mantikli olma acisindan basarili olacaktir. Boylelikle o ogreti, bilimsel temellerinin bulundugunu gosterir.Ayrica; bir ogretinin anlatildigi geometrik sekil, kendisinin dogal bir sekil olup olmadigini, normal ya da anormal bir sey oldugunu, uyumlu ve saglikli ya da birbirine girmis uyumsuz bir yapida oldugunu gosterir. Bir ogretinin bu geometrik yapisindan, o ogretinin dogallik ve saglik olcusu belirlenebilir."



"When an idea can be conceptualized in a geometric form, it has found its proper language in which to express and explain itself. That is, when an idea finds geometrical expression, this idea has found the best language of its expression.Any idea which can be conceptualized and then expressed through a geometric form, is itself proof of its being both valid and sound. The most exact scientific concepts in the world are mathematical ones. If we are able to express our philosophical or ideological ideas in mathematical or geometrical language, we have both found the best language to express our concepts as well as the best proof of the fact that intellectual ideas are logical as opposed to philosophies and religions which have to engage in discussion, argumentation, sophistry, debates and comparisons to prove their logic. There, one will have chosen the weakest language of expression from the view of reasoning and logic. If, instead, one could make use of mathematics as the language of expression for an intellectual, philosophical or religious school or even literary or artistic school, it is then that a school of thought will have succeeded in finding expression through logical reasoning, proving itself to be both logical and scientific. I wanted to add just one point. A school shows whether or not it is a natural form, whether or not its curve is normal or abnormal, whether or not its form is heterogeneous or homogeneous through the geometric form in which it is expressed. That is, one can understand the natural qualities of a school from its geometric expression."

[Terraluna]

Amerikali senarist, yapimci, yonetmen ve aktor Robert Towne'un dogum gunu (23 Kasim 1934)