Bana kalırsa.

[ayne]

haaa birde hazmedemeyince şikayette bulunupsiteye girişimi yasaklatma sana tarih ve politika dersleri vermeye devam edeceğim ama anlayacak yaşı çoktan geçmişsin herhalde türk halkının yumuşak karnı olan yahudiliği kötüler gibi gözüküpte esas fikrini satır aralarında zehir gibi milleteakıtma chp= yahudilik, işbirlikçilik ve vatana ihanettir..

[zafkanka]

Bu Bu daha89

AB ve Rusya, yerel para birimleri ile ticaret için bir çalışma grubuuyyw kurmuşlar.3
Avrupada başta Almanya olmak üzere pekuuu çok ülke, abd nin düşüş devrini görüp, ne yapabiuiiuuu3iliriz arayışına çoktan girmişti. trump'ın başa geçmesi ile beraber başlayan tehditler ile, avrupa ülkelerinden pek çoğu, abd den uzaklaşma hamlelerini artırdılar ve hızlandırdılar.
I
Mal a33lırken ödediğimiz ortalama %18 KDV var. Market senden woo4ii TL almışsa 18 TL si KDV ise, market bu parauu7yı götürüp devlete vermesiq gerekiyor. Şirketler sadece aracı. Vergiyi biz ödüyoruz, şirketler aracılığı ile devlete aktarılması gerekuir.?

Şirketler aldıkla4rı KDV nin %75 ini devlete ödemiyor. Korkunç bir durum anlayana. Bu açıkça adi hırsızlık. O şirketler hiç batmadanda devam ediyorlar, devletde seyrediyor.
Şunu ise yeni öğrendim. Arabası olanlardan her yüz kişide 66 tanesi, Yıllık MTV yi z7amanında ödeyemiyormuş yada hiç ödemiyormuş.
G
Bu arada MTV dede iyice sapıttılar. Kaç kişi hatırlar, 20 yıl önce trafik sigortasına nerdeyse hiç para vermezdik. Şimdi kasko ödemesine yetişmeye çalışıyor.
MTV dede rakamları çok artırdılar. MTV, trafik sigortası ve benzin masrafına, artık alt gelir sınıfının katlanmasına imkan yok. 2. el 20 bin TL ye 1.6 bir araç al. 10 yılda arabaya ödediğin parayı devlete ve sigortaya ödersin. Benzin hariç. Arabayı yatırırsan, tamir ve benzin ödemezsin. Arabam var diye tatmin olursun.
70bin TLden düşük fiyatlı sıfır ve ticari olmayan araba yok. Ama 70 bin TLnin altına MTV şu kadar üstüne şu kadar diye komedi bir ayrım yapmışlar. 1.6 arabalara bile MTV yi geçirmişler... Öde paraları, o paralar ihaleler ve suriye macerasına, YİD lere gitsin. Resmen korkunç.

yaw ne yazdırıp duruyorsunuz, bugün sabah erken işe başlayacaktım...

Çokiri4hierroii6iii

akp güçlendikçe başörtüsü takmaya başlayanlardan bazıları, akp nin çöküş dönemi başlayınca başörtülerini çıkarmaya başladılar.

Epey eskiden kılıçdaroğlu ile bi kaç mailleşmemiz olmuştu. chp o dönem bize din yüzünden oy vermiyorlar görüşünü savunuyordu halada öyle.
Ben hiç bir zaman böyle sığ bir görüşün arkasına saklanmadım. chp halktan kopuk olduğu için, sadece orta ve üst sınıfa çalıştığı için belli oy oranının üzerine çıkamıyor. din sebebi ile oy vermeyenler, sadece %10 filandır. %90 ı ekonomik kültürel kapasite gibi diğer sebeplerle oy vermiyor.

kılıçdaroğluna demiştimki, bugün başörtüsü takanlar, yarın tayyip erdoğan bikini ile çıksın, hepsi bikini giyer çıkar. Olayın dinle alakası yok.

Ama chp bildiğiniz chp. Halk tan tek anladıkları, kendi korumalı sitelerindeki doktorlar avukatlar mühendisler, yağlı tüccarlar sanayiciler. Onlara çalışıyorlar. Halada öyle. Tek fark son dönemlerde sağcıl5arı ve ermenileride doldurdular. Oy getireceğini bilseler, seri katilleride doldururlar. O kadar seviyesiz bir hale indller. Yinede meclisteki diğer partilerin yanında melek gibi kalırlar. Meclisin seviye o kadar düşük.

ikili8t3ie493334ey

SM-N920C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[alicemal]

Hayırlı uğurlu olsun.
Ne savunduğuda belli değil. İçtikten sonramı yazmışki.? araya zafka girmiş ama ayne yi kast ettim.
İçmeden yazdıysa, onun adına daha kötü tabi. ayne yede kızamıyorum nedense, çocukça yazmış herhalde o sebeple.

Her neyse, gereksiz biri daha engelleyeyim gitsin.
3 kişi engellemişim, bunla 4.

Şu engelleme sistemini değiştirselerde, ne engellediğim kişiyi görsem, nede o beni. Niye böyle işe yaramaz bi engelleme sistemi koymuşlar ki.? Sanırım siteyi yazan kişi kuzey ülkelerinden birinde olmalı. Onlarda bizdeki kadar radikal uçlar yok.
Hoş gencin biri 72 kişiyi makineli ile taradı. Lüks odada 21 yıl hapis verdiler. Adamlar, radikalleri, radikal olarak görmüyor.

[şahna]

yahudilerin kıymetini bilin.
yaradan yahudileri dünya üzerinde dolaştırarak diğer kullarına zenginlik refah sunmuştur.
bir kısmı maddi dünyanın gelişimi için varlardır

[alicemal]

Notlarımdan alıp, bi kaç yazı ekleyeyim.

---

Her şey neden pahalı, markette patates neden pahalı.?

Aslında bunu anlamak çok kolay.

Yeterki anlamak iste.

Tarladan alıp, müşteriye ulaşıncaya kadarki maliyetler çok yüksek. Ve ülkede her şey çok pahalı. Patatesi pahalı satacakki, diğer şeyleri alabilsin.

Mazot çok pahalı, tarladan al kamyonla hal e taşı. Taşıyan kamyonun vergisi yüksek, parçası yüksek, çalışan şoförün vergisi yüksek.
Hal kirası yüksek, halde çalışanın vergisi yüksek. Halden al markete götür. Soğutuculu kamyonun vergisi yüksek, parçası yüksek, şoförün vergisi yüksek.

Markete koy, marketin kirası yüksek, elektrik gideri yüksek, çalışanın vergisi yüksek, marketin vergisi yüksek, soğutucu cihazların fiyatı yüksek, vergisi yüksek.

Herşey ithal, parçalarıda pahalı.

Patatesi satacaksın fiyat koyacaksın. Market sahibi isen, az kâr koyarsan, KISA SÜRE İÇİNDE elde edeceğin gelirle almayı hayal ettiğin arabayı alamazsın, evi alamazsın. Araba olmuş 150bin, ev olmuş 2milyon. Markette çalışansan, alacağın araba en ucuzu 60bin, ev 200 bin. Ev eşyası ayrı konu.

Çalışanda market sahibide KISA SÜRE içinde, en az çalışarak bol paraya kavuşma hevesinde.

NEDEN.?

Onlarca yıldır TV ler gazeteler buna şartlandırdılar da ondan... TV de kısa yoldan zengin olanları, lüks içinde yaşayanları, hiç çalışmadan ayda milyonlar kazananları seyrettikçe, genç nesil böyle oldu... TV dizisinde oyna al ayda en az 100bin TL, futbolcu ol al ayda yüzbinlerce TV, TV de yarışmacı ol, 2 koştur al 4 ayda 500 bin TL, 3 kolay soruyu cevapla al tek programda 10binlerce TL... Siyasetçi ol, ölene kadar zengin ve bedava yaşa, gazeteci ol, elin yağda ve balda olsun, halkın sırtında bedava yaşa...

Böyle gider...

Siz siyasetçiler ve ortaklarınız TVciler, gazeteciler, genç nesilleri bu ortamda yetiştirdiniz...

[alicemal]

1789 fransız ihtilali - fransızların bastille günü kutlamaları.

herkes başka biliyor ama bastille günü kutlama değil, aslında fransızların kara günü olmalı.

Bastil günü ne.? Fransız halkının ayaklanıp, ülke kaymak tabakasını giyotinlerde kestiği gün. Hesapta bağımsızlık günü. Hesapta halk ayaklanmış mış...

Son yıllarda fark ettimki, halk hiç bir zaman kendi kendine ayaklanmıyor. Açlıktan ölseler bile ayaklanmıyorlar ancak aileler birbirlerine giriyorlar küçük olaylar. Topluca otoriteye karşı ayaklanma yok.

Büyük halk kitlelerinin ayaklanmasının arkasında hep zengin ve güçlü çıkar grupları var. Ya ülke içinden, yada dışından ayaklanmayı planlayıp, başlatıp arka planda yönetenler var.

Peki fransız ihtilali denen, 1789 da gerçekleşen fakir köylü halkın ayaklanıp, ülke yönetim grubunu kesmeye iten sebep neydi.?

Sebebi bulması çok kolay. O tarihten biraz geri gidin, fransa ne tür bir işin içindeymiş.?

1776 abd bağımsızlık yılı.
1789 fransız ihtilalinden den 13 yıl öncesi.

Peki abd bağımsızlık günü kim kimle savaştı.?
fransızların destekledikleri gruplarla ingilizlerin destekledikleri gruplar savaştı. Fransızlar, ingilizleri, abd de ağır yenilgiye uğrattılar.

fransayı 1776 yılında yöneten ve ingilizlerin 1776 da yenilmesine sebep olan yöneticilerini, fransız halkı 13 yıl sonra kıtır kıtır kesti.

Peki ingilizler hakkında ne biliyoruz.
Gelin ülkemize, 100 yıl önce osmanlıyı parçalayan, arapları, ermenileri, rumları ayaklandıran kim?
Peki şu an Kürtleri ayaklandıran PKK yı yaratan, ülkemizi parçalamaya çalışan kim.?
Geçtiğimiz yıllarda kuzey afrikada ayaklanmalar çıkartıp devlete saldırtanlar kim.?

Hepsi aynı soyun maşaları... ingilizlerin yöntemidir, ülke içinde işbirlikçileri bulup, yıllar yılı para ve medya desteği ile ayartıp ayaklanma çıkarttırmak... Tabi tam ingilizde sayılmaz... İngiliz soyu diyebiliriz. İngilizce ana dili olan ülkelerin hepsi... İngiliz yönetim tabakasının arkasındada güçlü sermayeye sahip siyonistler var ama o ayrı konu... Yani yöntem aslında siyonistlerin ingilizlere uygulattığı bir yöntem...

Sonuca gelirsek, fransızlar, ingilizleri 1776 da, kuzey amerikada ağır yenilgiye uğratıyor.
İngilizlerde 13 yıl hazırlığın ardından, güçsüz düşmüş fransız yönetiminden intikamını alıyor...

14 Temmuz Bastille günü aslında ingiliz bayramı olmalı.
Tarihler bile dalga geçer gibi benzer. 4 temmuz abd, 14 temmuz bastille.

[alicemal]

Kötü adamdan iyi örnek veremezsin.

Bir adamın 3 özelliği varsa, 2 tanesi iyi bir tanesi çok kötüyse, iyi taraflarını alkışlayamazsın, örnek olarak kullanıp ders veremezsin. O zaman kötü özelliğinide ONAYLAMIŞ olursun.
Adam çok çalışkandır, çok yardımseverdir ama tecavüzcüdür. Çok çalışkan ve çok yardımsever diye adamı övemezsin. Översen, adamı övüyorsun, bütününü övmüş olursun, dolayısı ile tecavüzlerinide onaylamış olursun. Bu durumda, çalışır yardımsever olursan, tecevüz etmen hakkındır diye bir algı oluşur. Yaşlıda oluşmaz çünki karakter oturmuştur ama hayatı yeni öğrenen gençlerde oluşur. Bir nesli tecevüzcü yetiştirirsin. Yarın senin karına, kızına, oğluna, torunlarına ve sana tacavüz etmek için sıraya girerler.

[alicemal]

Kötü yönetici ve biz.

"At sahibine göre kişner" atasözümüz bu konuyu tam açıklıyor.

Çok basit bir örnekle açıklayayım.

Trafik polisiniz var, kaldırımlara park etmiş olan araba sahiplerine ses çıkarmıyor. O kaldırımlarda yayalar yürüyemiyor yola inmek zorunda kalıyor. Kaldırımlar araba ağırlığında kırılıyor, çöküyor, tümsekler, çukurlar oluşuyor. Belediyenin sık sık para harcayıp yenilemesi gerekiyor.

Trafik polisiniz arada gaza gelip, kaldırıma park edeni uyarıyor, "yapma" diyor. Ama para cezası almadığı için kimse iplemiyor. "tamam abi hemen çekiyorum" diyor.

Her gün, her ay her yıl kaldırımlar eskisinden daha dolu hale geliyor. Daha çok kırılıp, bozuluyor.
Belediye halka ek vergiler koyup durmadan kaldırım yeniliyor, üstüne kırık ve çökmüş kaldırımlarda işkence çekmenizde cabası.

Tüm kaldırımlar araba dolunca Trafik polisine "kardeşim bu ne hal" derseniz, "ben ne yapayım nasıl yetişeyim" der.

Bu trafik polisinin (DEVLET) yönettiği şehirde yaşarsanız, sizin vergilerinizle maaş alıp görevini yapmayan trafik polisi yüzünden, hayat boyu işkence çekersiniz.
Görevini yapmadığı halde adama maaş verirken, birde ek vergi verirsiniz bozulan kaldırımlar sık sık yenilensin diye.

GÖREVİNİ TAM YAPMAYANIN VERDİĞİ ZARARI GÖRDÜNÜZMÜ. Tüm şehrin içine etti adam, vergi arttığı için insanlar biraz daha fakirleşti ve kaldırım yenileyen firmalar gereksiz yere zenginleşti.

Halbuki, trafik polisi sadece bir arabaya ceza yazsa, o adam hayat boyu bir daha kaldırıma park yapmaz. İş bu kadar kolay ve basit. 100 mt ileri park eder ve yürür. Daha güzeli cezayı gören diğer şoförlerde kaldırıma artık park etmezler. Park yeri bulamayanların şikayetleri çok artar, belediyeler park yerleri yapmak zorunda kalırlar. Kaldırım yapan inşaat firmaları, park yerleri inşaa etmeye başlarlar. Hakkı ile para kazanırlar. Hemde arabanız park yerinde kazalara karşı daha güvende olur.

Aslında ne kadar kolaymış değilmi. TRAFİK POLİSİNİN İŞİNİ YAPMASI YETERLİYMİŞ. Sadece maaş aldığı işi yapacak, ek iş yüklemiyorsun.

Polis ceza yazsa, yani maaşını aldığı işi yapsa, kaldırımlarda işkence çekmeyeceksin, kaldırımlar sağlam kalacak sık sık yenilenmeyecek, vergilerin artmayacak, paranın bir kısmı cebinde kalacak, o para daha faydalı işlere gidecek, haksız yere zenginleşen kaldırım firmaları, diğer inşaat işlerine yönelerek değirmende su dövmeyecekler ülkeye katkıları olacak, tarafik polisi işini yaptığı ve halkın rahatına huzuruna katkıda bulunduğu için toplum içinde saygı görecek.

Bakın basit bir iş yapılmadımı nerelere varıyor.

İşte devlet yönetimi böyledir. Piyasa yönetimide aynıdır.

Para piyasalarını bozan ilk kişilere ceza vermezsen, tüm ülkeye işkence çektirir hale gelirsin.

İyi yönetici ve kötü yönetici arasındaki fark, bukadar büyük. Sizin hayatınızı direk iyi yönde yada kötü yönde etkiliyor.