Sayfa 1827/7020 İlkİlk ... 82713271727177718171825182618271828182918371877192723272827 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 14,609 - 14,616 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Iki Akademi (Afrika Kralicesi - The African Queen 1951 ve Denizde Isyan - The Caine Mutiny, 1954) Odullu Amerikali aktor Humphrey (DeForest) Bogart’in olum yildonumu (14 Ocak 1957)








  2. Ingiliz yazar ve gazeteci Edward St Aubyn'in dogum gunu (14 Ocak 1960)

    “Babasinin hiriltiyla soludugunu ve karyola basşnşn duvara carptigini duyuyordu. Derken, yesil kuslu perdenin arkasindan bir geko (kertenkele) belirdi ve acik pencerenin yanindaki duvarin kosesinde hareketsizce kaldi. Patrick ona dogru atildi. Catinin obur yanina gecip uzaklasti; kimse onu bir daha asla bulamayacak, nerede aramalari gerektigini ve bir gekonun bedenine girdigini bilemeyecekti.”



    "He could hear his father wheezing, and the bedhead bumping against the wall. From behind the curtains with the green birds, he saw a gecko emerge and cling motionlessly to the corner of the wall beside the open window. Patrick lanced himself towards it. Tightening his fists and concentrating until his concentration was like a telephone wire stretched between them, Patrick disappeared into the lizard’s body."

  3. Amerikali yazar ve sair Sylvia Plath, Sirca Fanus (The Bell Jar - La campana di vetro) romanini 14 Ocak 1963'de Heinemann Publishing araciligiyla yayinladi.

    "Yasamimin, oykudeki yesil incir agaci gibi onumde dallanip budaklandigini goruyordum.Her dalin ucunda tombul, mor bir incir gibi essiz bir gelecek beni cagiriyor, goz kirpiyordu. Incirlerden biri, bir es, mutlu bir yuva ve cocuklardi. Bir baskasi, unlu bir ozan, oteki parlak bir profesor, biri sasirtici editor Esther Greenwood, oburu Avrupa, Afrika ve Guney Amerika, biri Constantin, Sokrates, Attila ve garip adlari degisik meslekleri olan daha bir yigin asik, bir baskasiysa Olimpiyat takim sampiyonu bir kadindi. Bu incirlerin uzerinde ve otesinde, ne olduklarini pek cikaramadigim daha bir suru incir daha vardi. Kendimi dallarin catallandigi noktada otururken goruyordum.Ve incirlerden hangisini sececegime bir turlu karar veremedigim icin acliktan oluyordum. Hepsini ayri ayri istiyordum incirlerin, ama birini secmek otekilerin hepsini kaybetmek demekti. Ve ben orada karar veremeden otururken incirler burusup kararmaya basliyor ve birer birer topraga, ayaklarimin dibine dusuyorlardi.” Sylvia Plath, Sirca Fanus



    “Vidi la mia vita diramarsi davanti a me come il verde albero di fico del racconto.Dalla punta di ciascun ramo occhieggiava e ammiccava, come un bel fico maturo, un futuro meraviglioso. Un fico rappresentava un marito e dei figli e una vita domestica felice, un altro fico rappresentava la famosa poetessa, un altro la brillante accademica, un altro ancora era Esther Greenwood, direttrice di una prestigiosa rivista, un altro era l’Europa e l’Africa e il Sudamerica, un altro fico era Costantin, Socrate, Attila e tutta una schiera di amanti dai nomi bizzarri e dai mestieri anticonvenzionali, un altro fico era la campionessa olimpionica di vela, e dietro e al di sopra di questi fichi ce n’erano molti altri che non riuscivo a distinguere. E vidi me stessa seduta alla biforcazione dell’albero, che morivo di fame per non saper decidere quale fico cogliere. Li desideravo tutti allo stesso modo, ma sceglierne uno significava rinunciare per sempre a tutti gli altri, e mentre me ne stavo lì, incapace di decidere, i fichi incominciarono ad avvizzire e annerire, finché uno dopo l’altro si spiaccicarono a terra ai miei piedi.”

  4. 1 Akademi (Trafik - Traffic, 2000),1 Emmy Odulu sahibi yapimci, senarist, goruntu yonetmeni Steven Soderbergh’in dogum gunu (14 Ocak 1963)






  5. Ingiliz aktris Emily Watson’in dogum gunu (14 Ocak 1967)




  6. Elvis Presley'in 14 Ocak 1973'de verdigi 'Aloha from Hawaii' isimli muhtesem konseri dunyaya uydudan yayinlanmis ve 1 milyar kisi tarafindan izlenmistir.

    (Konser bittikten ve herkes gittikten sonra Kral sahnede kalmis ve yayinlanmak uzere bes sarki daha kaydetmistir.)






  7. Ispanyol, Kuba, Danimarka ve Fransiz kokenli Amerikali diarist, denemeci, romanci ve yazar Anaïs Nin’in (Angela Anaïs Juana Antolina Rosa Edelmira Nin y Culmell) olum yildonumu (14 Ocak 1977)

    “Ask hicbir zaman dogal nedenlerle olmez. Olur, cunku biz onun kaynagini beslemeyi bilmeyiz; korluk ve hatalar ve ihanetler yuzunden olur. Hastaliklardan, aldigi yaralardan olur; bikkinliktan, bakimsizliktan, susuzluktan, donukluktan olur, ama asla dogal nedenlerle degil. Her asik, kendi askinin katili olarak mahkemeye cikarilmaliydi. Bir sey seni incittigi, uzdugu zaman, hemen onu bertaraf etmeye, degistirmeye kosuyorum; kendimi senin yerine koymaya, senin gibi hissetmeye kosuyorum, sense sabirsiz bir el hareketiyle sirtini donuyor, anlamiyorum, diyorsun.” Dort Odali Kalp



    “Love never dies of a natural death. It dies because we don’t know how to replenish its source, it dies of blindness and errors and betrayals. It dies of illnesses and wounds, it dies of weariness, of witherings, of tarnishings, but never of natural death. Every lover could be brought to trial as the murderer of his own love. When something hurts you, saddens you, I rush to avoid it, to alter it, to feel as you do, but you turn away with a gesture of impatience and say: ‘I don’t understand.”




    “Diger kadinlarin sadece coraba harcadiklari parayla guzel giyinebilmek gibi, Parislilere has dogal bir yetenegi vardi. Sakaci gozleri, kivircik siyah saclari ve yuvarlak hatlariyla cekici bir kizdi. Iki tutkusu vardi, birincisi parfum bolumunden birkac damla parfum ya da kolonya calmak, digeri ise magazanin kapanmasini bekleyip en yumusak yataklardan birine yatarak orada uyuyacakmis gibi yapmasiydi. Ustu kapali olanlari tercih ediyordu. Perdeler altinda yatarken kendini daha guvenli hissediyordu. Sef tezgahtar genelde gitmek için acele ettiginden bu fanteziye birkac dakikaligina dalacak kadar yalniz kalabiliyordu. Boyle bir yatakta yatarken kadinsi cekiciliginin bir milyon kez arttigini dusunuyor ve Champs Elysees'de gormus oldugu SIK erkeklerin, onu bu yatakta gorup guzel bir yatak odasinda nasil guzel duracagini fark etmelerini istiyordu.” Venus Ucgeni



    “She had a natural Parisian gift for appearing charmingly dressed on the money other women spent on stockings alone. She was attractive, with humorous eyes, curly black hair and well-rounded curves. She developed two passions, one to steal a few drops of perfume or cologne from the perfume department, another to wait until the store was closing so she could lie down on one of the softest beds and pretend she was to sleep there. She preferred the canopied ones. She felt more secure lying under curtains. The floorwalker was usually in such a hurry to leave that she was left alone for a few minutes to indulge in this fantasy. She thought that while lying in such a bed her feminine charms were a million times enhanced, and she wished certain elegant men she had seen on the Champs Élysées could see her there and realize how well she would look in a beautiful bedroom.”

  8. 1978 yilinda Trt kanalinda da yayinlanan komedi-drama Hayal Adasi (Fantasy Island) dizisi, 14 Ocak 1977'de ABC kanalinda yayinlanmaya basladi.




Sayfa 1827/7020 İlkİlk ... 82713271727177718171825182618271828182918371877192723272827 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •