Daha önce birkaç kez söyledim. Normal işleyen ekonomilerde, borçlanma, PPF gibi fonlar düşük de olsa nispeten tolere edilebilir, risksiz getiri kaynakları. Banka faizine koyacağınıza bunları almanız daha mantıklı. Ama Türkiye gibi bir ülkede bunlarla uğraşmak, bence bizim varlık amacımıza aykırı :D Yani Ak Portföy Değişken Fonuna bakıyorum bir yıllık getirisi %16. Yalan dolan enflasyonun bile yarısı. Şimdi bu fona yatırım yapmak, yatırım mı oluyor? Bana kalırsa korkaklık veya kendi ayağına, hatta kafana sıkmak. İşin ilginç yanı 27 bin kişi var bu fonda.
Bana kalırsa (tabi ki şahsi görüşüm yatırım tavsiyesi asla değildir, ukalalık olarak da algılamayın), uzun vadeli düşünüp "ya herro ya merro" modunda gerçek anlamda risk alınacak dönemler bu dönemler. Borsa olsun fonlar olsun bence bu enflasyonist ortamda çok ucuzlar. Bunun böyle gitmeyeceği aşikar. Eninde sonunda bir yerlerden denge bulunup aradaki açıklar kapanacak. Yani üç ay sonra ne kazanacağım diye bakmaktansa, iki yıl sonra ne kazanmış olacağım diye düşünmek daha mantıklı. Bu uyuşuk PPFLere yatırım yapsanız üç ay sonra ne olacağı belli: Reel anlamda korkunç zarar. İki yıl sonra zarar yaparım diye niye korkuyorsunuz o zaman? İki yıl sonra hiç olmazsa iyi bir getiri sağlama İHTİMALİ/ ŞANSI var. Uyuşuk fonlarda 22 yıl sonra bile bu yok. Kendi ekseninde dönmekten farksız.
Gayrimenkul evet çok pahalı; gereksiz yere pahalı. Müteahhitler bile çimento fabrikalarının ihracat nedeniyle aşırı, çok gereksiz seviyelerde fiyat çekmelerinden şikayetçi. Demek aşırı fiyatlanma, daha inşaata başlamadan gerçekleşiyor. Bize satarken adamlar da fahiş fiyatla satacaklar ki alıştıkları beleş, ultralüks hayatı sürdürebilsinler.
Dahası Mecidiyeköy gibi kent içi varoş bir semtte, güneş görmez, kuş kafesi kadar (85 m²), birinci kat diye yutturulmaya çalışan, pencereleri cezaevindeki parmaklıklı pencerelerden büyük olmayan bir eve daha dün 870 bin lira fiyat istediler. Neymiş? Üç tane dükkanın açık kaldığı, yürüyen merdivenlerin bile parasızlıktan ve ilgisizlikten yenilenmediği/ çalıştırılmadığı Profilo AVM'ye yakınmış. Buyrun, aklınız ve cesaretiniz varsa alın. Normalde 400 bin lira bile değil o ev. Ara sokakta, krediye uygun değil, deprem konusunda ne olduğu belli değil, evler o kadar iç içe ki kendi eviniz sağlam kalsa karşı bina üstünüze çökecek kadar yakın. Bu eve 870 bin lira vermektense, hiç olmazsa bankaya yatırırım, giderim Kars'ın bir ilçesinde ev kiralarım, rahat rahat yaşarım (evden çalışma imkanınız varsa tabi 
Motosiklet gibi en azından daha makul fiyatlı kalemler daha makul bir seçenek bence.
Originally Posted by ActuallyMelik
Daha önce birkaç kez söyledim. Normal işleyen ekonomilerde, borçlanma, PPF gibi fonlar düşük de olsa nispeten tolere edilebilir, risksiz getiri kaynakları. Banka faizine koyacağınıza bunları almanız daha mantıklı. Ama Türkiye gibi bir ülkede bunlarla uğraşmak, bence bizim varlık amacımıza aykırı :D Yani Ak Portföy Değişken Fonuna bakıyorum bir yıllık getirisi %16. Yalan dolan enflasyonun bile yarısı. Şimdi bu fona yatırım yapmak, yatırım mı oluyor? Bana kalırsa korkaklık veya kendi ayağına, hatta kafana sıkmak. İşin ilginç yanı 27 bin kişi var bu fonda.
Alıntı yaparak yanıtla
Yer İmleri