
Originally Posted by
selym
CADJPY - D1
Parite önemli bir seviyenin üstünde.
AB=CD olacağını varsayarak, alım işlemine girdim. Hedef AB=CD hedefi olan 105,60 Seviyeleri. Ben yine de onun öncesinde önemli bir Direnç Seviyesi olan 104,80 'lere koydum TP.
Hayırlısı olsun, zaman herşeyi gösterecek.

An itibariyle:
CADJPY, EURUSD, XAUUSD paritelerinde pozitifte bekliyorum.
GBPUSD paritesinde ise negatifte.
Dün baktığımda +292 PİP olduğunu gördüm, 300 olmasını bekledim kapamak için. Olmadı, ve şu anda 140 'larda 
Bundan bir önce de tıp tıp aynısı olmuştu ve akabinde STOP oldum.
Bu tekrar eden döngü o kadar çok tekrar ediyor ki, ben içten içe bunun her zaman olacağını varsaymaya başlıyorum. Ve gelecekteki işlemlerde "Nasılsa hedef gitmeyecek, dönerek beni STOP edecek" mantığıyla işlemleri daha en başından azıcık karla kapatacağım (olmaya başladı bile).
İşte buna bilim literatüründe Öğrenilmiş Çaresizlik (Learned Helplessness) deniyor. Yapay zekanın tanımıyla kısaca Öğrenilmiş Çaresizliği özetlemeye çalışacağım. Ve internette konu ile alakalı açıklayıcı olduğunu düşündüğüm ilginç 2 tane video paylaşıcam:
"Öğrenilmiş Çaresizlik" psikolojide ve davranışsal terapide kullanılan bir kavramdır. Bu kavram, bir kişinin yaşadığı olumsuz deneyimlerin ve başarısızlıkların ardından, olayları kontrol edemeyeceğine veya değiştiremeyeceğine dair inançlar geliştirmesi durumunu ifade eder. Öğrenilmiş çaresizlik, kişinin çevresel koşulların dışında kendi davranışlarından kaynaklanan sonuçları kontrol edemeyeceğine dair bir inanca sahip olmasını içerir.
Öğrenilmiş çaresizlik, psikolog Martin Seligman tarafından köpekler üzerinde yapılan deneylerle keşfedilmiştir. Deneyde, köpekler elektrik şoklarıyla karşılaşmaktadır. İlk başta, köpekler elektrik şoklarının geldiği yerden kaçmaya çalışır ve başarılı olurlar. Ancak, bir süre sonra köpeklerin karşılaştıkları şoklar kaçmalarına veya kaçınmalarına bağlı olarak kontrollü bir şekilde uygulanır. Daha sonra, köpekler bu şokların kaçmak veya kaçınmak gibi davranışlarının sonucunda bile devam ettiğini deneyimlerler. Bu noktada, köpekler öğrenilmiş çaresizlik gösterirler ve artık kaçmak veya kaçınmak için çaba harcamazlar, çünkü kendilerini kontrol edemeyeceklerine inanırlar.
Bu deneyin insanlara uygulanmasıyla da benzer sonuçlar elde edilmiştir. Bir kişi, tekrarlayan başarısızlık deneyimleri sonrasında, olumsuz olayları kontrol edemeyeceği ve değiştiremeyeceği inancına kapılabilir. Bu inanç, kişinin umutsuzluğa, motivasyon kaybına ve pasiflik haline yol açabilir. Kişi, gelecekteki deneyimlerini etkileme yeteneğine sahip olduğuna dair bir güvensizlik geliştirir ve zorluklar karşısında çabalamak yerine pes etmeye daha yatkın hale gelir.
Öğrenilmiş çaresizlik, insanların yaşadığı zorluklar karşısında nasıl tepki verdiklerini ve nasıl davrandıklarını etkileyebilir. Bu inanç, kişinin motivasyonunu, özsaygısını ve genel yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.
* Öğrenilmiş Çaresizlik, belli bir durumda sürekli olarak olumsuz tepki alma deneyimi sonucunda ortaya çıkan başarısızlığı kökten kabullenme durumudur.
* Öğrenilmiş Çaresizlik, kişinin geçmiş deneyimlerinin ardından, özellikle olumsuz sonuçlardan kaçınmak söz konusu olduğunda, etkili bir şekilde hareket edemeyeceğine inandığı bir ruh halidir.
* Öğrenilmiş Çaresizlik, kişinin yapacağı eylemlerin sonucu değiştiremeyeceğine olan inancının süreklilik göstermesi durumudur.
* Öğrenilmiş Çaresizlik, kişinin devamlılık gösteren stresli durumlara maruz kalması sonucunda meydana gelir.
* Öğrenilmiş Çaresizlikte pasiflik söz konusudur.
* Ayrıca öğrenilmiş çaresizlik içerisinde olan birinde, pekiştireç ve cezadan kaçmaya isteksizlik vardır.
* Öğrenilmiş Çaresizlik kavramı, Martin E. P. Seligman tarafından 1960'lı yıllarda öğrenme ve korku arasındaki ilişkiyi incelerken ortaya konmuştur. Seligman ve meslektaşları, köpeklerle yaptıkları deneylerde, hoş olmayan bir durumdan kaçma seçeneği verilmeyen köpeklerin, çaresizliğe şartlandıklarını ve kaçma seçeneği verildiğinde de bu fırsatları kullanmadıklarını gördüler. Benzer sonuçlar insan deneklerle de elde edilmiştir.
Kavanozdaki Pireler Deneyi:
* Deneyin kurulumu: Deney için, pireler bir kapaklı cam kavanoza veya bir kap içerisine yerleştirilir. Kavanoz, pirelerin sıçrayarak kapağı açmasını engelleyecek kadar küçüktür.
* İlk davranışın gözlemlenmesi: Başlangıçta, pireler kavanoza yerleştirildiğinde kaçmak için sürekli olarak sıçrarlar ve kapağa çarparlar. Pirelerin doğal olarak sıçrama yetenekleri vardır ve genellikle sıkıştıklarında bu davranışı sergilerler.
* Pirelerin koşullanması: Pireler kapağa sürekli çarpıp durduklarında, tekrar tekrar engelle karşılaştıklarını ve kaçma girişimlerinin başarılı olmadığını hızla öğrenirler. Bu tekrarlar, pirelerin sıçrama davranışını değiştirerek kapakla çarpışmayı önleyen bir tepki geliştirmelerine yol açar.
* Kapağın kaldırılması: Pireler sıçrama yüksekliklerini kapakla çarpışmayı önlemek için uyarlamaya başladıktan sonra, kapağı kaldırılır.
* Kapağın kaldırılmasından sonra pirelerin sıçrama davranışı: Şaşırtıcı bir şekilde, kapağın kaldırılmasına rağmen, pireler yalnızca daha önceki kapak yüksekliğine kadar sıçramaya devam ederler. Pireler, artık engel olmasına rağmen, sıçramalarının kapaktan daha yükseğe çıkamayacakları şeklinde bir koşullaşmaya uğramışlardır.
* Bu deney, öğrenilmiş davranışın ve koşullanmanın nasıl bir organizmanın davranışını etkileyebileceğini göstermek için kullanılan bir metaforik bir örnektir. Pirelerin daha önceki deneyimlerinden kaynaklanan koşullandırmalarının, çevredeki değişikliklere rağmen mevcut davranışlarını etkilediğini gösterir.
* Önemli bir nokta, "kavanozdaki pireler" deneyinin bilimsel bir bağlamda gerçekleştirilmemiş olabileceğidir, ancak çevrenin değişmesine rağmen öğrenilmiş davranışın bir organizmanın hareketlerini nasıl etkileyebileceğini gösteren bir metafor olarak kullanılır.
Son düzenleme : selym; 27-05-2023 saat: 11:54.
DEMO İşlemlerdir - Kale Almayınız
Yer İmleri