Sayfa 2265/7020 İlkİlk ... 126517652165221522552263226422652266226722752315236527653265 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 18,113 - 18,120 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Alman roman, kisa oyku yazari, sair ve cevirmen Johann Ludwig Tieck'in olum yildonumu (28 Nisan 1853)

    "Kralin gonderdigi bu akilli ve gorkemli kusun adi Anka; Arabistan'in ucra bir yerinde, bir agacta yasar. Dunyada o agaca benzeyen baska agac yoktur; tipki ikinci bir Anka olmadigi gibi."



    "Dieser herrliche und verständige Vogel, der im Dienst des Königes gesandt wird, heißt Phönix, er wohnt fern in Arabien auf einem Baum, Welt ist, so wie es auch keinen zweiten Phönix gibt."



    "Bir kartal kadar buyuk olan Masal Kusu simdi parildayan gagasini acti ve yukselip alcalan gogsunden en tatli melodiler dokuldu. Otusu kara sevdali bir bulbulunkinden kat kat guzeldi".



    "Seine Größe war die eines Adlers. Aber jetzt eröffnete er den leuchtenden Schnabel, und so süße Melodie quoll aus seiner bewegten Brust, in schönern Tönen, als die der liebesbrünstigen Nachtigall."

  2. Fransizca librettosu Eugène Scribe tarafindan yazilan, Giacomo Meyerbeer'nin besteledigi 5 perdelik buyuk operasi Afrika'li Kadin( L'Africaine - The African Woman)ilk kez 28 Nisan 1865'te (Salle Le Peletier) Paris Opéra'da François-Joseph Fétis yonetiminde sahnelendi.




  3. Cek Cumhuriyeti dogumlu Avusturyali yazar, gazeteci, elestirmen ve sair Karl Kraus’un dogum yildonumu (28 Nisan 1874)

    “Guvenin alcak, suphenin daha yuksek turden bir safdilligi vardir. Biri aldatilir, otekiyse kendini aldatacak kadar yigittir. Birincisi ketenpereye getirilmistir. Ikincisi bilen kisidir; omzunun ustunden kendine baktiginda, bilginin oyunbozanlik yapmasina izin vermeyen biri. (O kadinin, bir kartpostal uzerinde imzasini gormek istiyordum. Imzayi taklit etmesi icin bir dostuma ricada bulundum. Eger dostum, yanina imzanin gercek oldugunu da yazsaydi, kuskusuz inanacaktim buna.) Onceleri, henuz inanan biri oldugumdan, safdilligimi hic tasavvur edememisim. Simdi kendime hazırladigim surprizlere ve surprizlerle karsilasmis olmama sasiriyorum cogu kez. Guvensizligim arttigindan bu yana, ne denli inandigimi biliyorum.”



    “Es gibt eine niedrige Leichtgläubigkeit des Vertrauens und eine höhere Leichtgläubigkeit der Skepsis. Der eine wird betrogen, der andere ist Manns genug, sich selbst zu betrügen. Jener ist ein Gefoppter, dieser ein Wissender, der sich vom Wissen nicht das Spiel verderben läßt, wenn er sich über die eigene Schulter guckt. (Ich wollte ihre Unterschrift auf einer Ansichtskarte. Ich bat einen Freund, sie zu fälschen. Wenn er dann noch dazu schriebe, daß sie echt sei, würde ich's sicher glauben.) Von meiner Leichtgläubigkeit hätte ich mir früher, da ich noch glaubte, keine Vorstellung machen können. Jetzt bin ich oft verblüfft von den Überraschungen, die ich mir bereite, und von meinem Überraschtsein. Seitdem mein Mißtrauen gewachsen ist, weiß ich, wie sehr ich glaube.”




    “Gercek bohem, dar kafalilara, kizmalari icin firsat vermez artik; gercek cingeneler de, calinmis olmasi bile gerekmeyen bir saate gore yasarlar. Yoksulluk hala utanilacak bir sey degil; ama pislik de bir onur degil artik. ‘Sokak ana’ oz cocuklarini yadsiyor; cunku simdi o da daha bakimli.”



    “Die wahre Boheme macht den Philistern nicht mehr das Zugeständnis, sie zu ärgern, und die wahren Zigeuner leben nach einer Uhr, die nicht einmal gestohlen sein muß. Armut ist noch immer keine Schande, aber Schmutz ist keine Ehre mehr. ‘Mutter Landstraße’ verleugnet ihre Söhne; denn auch sie ist heute schon gepflegter.”

  4. Italyan ressam Ottone Rosai'nin dogum yildonumu (28 Nisan 1895)

    Paesaggio (Landscape, 1922)


  5. Buchenwald toplama kampindan kurtulan Alman yazar Bruno Apitz'in dogum yildonumu (28 Nisan 1900)

    "Etters daginin zirvesini saran ve onu cevresinden yalitan sessizligi yararak gokyuzune uzanan agaclarin agir dallarindan nem suzuluyordu. Kisin koparip savurdugu curuyen yapraklar, yerde islak islak parliyordu. Ilkbahar, ancak tereddutle cikiyordu buraya. Sanki onu, agaclarin arasina dikilmis levhalar urkutmustu. 'Buchenwald Toplama Kampi Komutanligi arazisidir. Dikkat olum tehlikesi! Yaklasmayiniz! Uymayaniara ihtarsiz ateş acilacaktir!' Yazinin altinda bir kurukafa ve kemikten carpi isareti vardi. Hic kesmeyen sis, 1945 Marti'nin bu ilerlemis ogleden sonrasinda, uzeri catiyla ortulu beton duzlukte duran elli SS subayinin paltosuna da sinmisti. Buchenwald Istasyonu adiyla bilinen bu duzluk, Weimar'dan dagin zirvesine dogru uzanan raylarin sonuydu. Kamp buraya yakindi. Kuzeye dogru yokus asagi yayilan genis ictima alanindaki tutsaklar, aksam sayimi icin siraya dizilmislerdi. Yan yana, duzgun kareler olusturan kumeler: Almanlar, Ruslar, Polonyalilar, Fransizlar, Yahudiler, Hollandalilar, Avusturyalilar, Cekler, kutsal kitap arastirmacilari, adi suclular ... ; ucsuz bucaksiz kitle, titiz bir duzenlilikle dev blok bir kare seklinde dizilmis ve hazir ol'a gecmisti. Siraya dizilmis tutsaklar arasinda gizli bir fisildasma vardi bugun. Amerikalilarin Remagen kenti yakinlarinda, Ren nehri'ni gectikleri haberini getirmisti birileri kampa..." Kurtlar Arasinda Ciplak



    “Die Bäume auf dem Gipfel des Etterberges troffen vor Nässe und ragten reglos in das Schweigen hinein, das den Berg umhüllte und ihn absonderte von der Landschaft ringsum. Laub, vom Winter ausgelaugt und verbraucht, moderte nassglänzend am Boden. Hier kam der Frühling nur zögernd herauf. Schilder, zwischen den Bäumen aufgestellt, schienen ihn zu warnen. “Kommandaturbereich des Konzentrationslagers Buchenwald, Achtung, Lebensgefahr! Beim weitergehen wird ohne Anruf scharf geschossen.” Darunter ein Totenkopf und zwei sich kreuzende Knochen als Signum. Der ewige Nebelregen klebte auch an den Mänteln der fünfzig SS-Leute, die an diesem Spätnachmittag des März 1945 auf der betonierten Plattform standen, die von einem Regendach geschützt wurde. Diese Plattform, Bahnhof Buchenwald genannt, war das Ende des Eisenbahngleises, das von Weimar nach dem Gipfel des Berges führte. In der Nähe befand sich das Lager. Auf seinem weitgestreckten, nach Norden hin abfallenden Appellplatz waren die Häftlinge zum Abendappell angetreten. Block neben Block, Deutsche, Russen, Polen, Franzosen, Juden, Holländer, Österreicher, Tscheschen, Bibelforscher, Kriminelle…, eine unübersehbare Masse, zu einem exakt ausgerichteteten Riesenquadrat zusammenkommandiert. Heute gab es unter den angetretenden Häftlingen ein heimliches Geflüster. Irgendwer hatte die Nachricht mit ins Lager gebracht, die Amerikaner hatten bei Remagen den Rhein überschritten..."


  6. 1200'e yakin insani soykirimdan kurtaran Alman isdami Oskar Schindler’in dogum yildonumu (28 Nisan 1908)





    "Benim icin calisan insanlari tanidim. Insanlari tanidiginizda, onlara karsi insanlar gibi davranirsiniz. / Ich kannte die Leute, die für mich arbeiteten. Wenn man die Leute kennt, muss man sie wie Menschen behandeln."

  7. Amerikali roman yazari Carolyn (Elizabeth Robinson) Cassady'nin dogum yildonumu (28 Nisan 1923)

    "Olumume dogru yol aliyorum. Bu sanki her sonbahar, ozellikle her Eylul sonu oluyor gibi. Insanin kendisini olume goturen seylerin farkina varmasi o kadar kisisel ve insanin aklina o kadar agir bir baski uyguluyor ki, kelimeleri kagida dokmek dayanilmaz bir aci veriyor. Herkes zihninin icinde ulasabilecegi, farkinda olunmasi gereken kacmasi imkansiz bir olum tohumu tasiyor."



    "I am going to my death. It seems to happen every autumn, more particularly each September of late. The realization of the things that go to make up one's death is such a personal thing, with so heavy a pressure on the intelligence, that it becomes unbearable agony to put word to paper. Each one with their privacy contained in mind has within their reach a seed of death which becomes the thing to be aware of and its use is not to be escaped."





    "Bill sinirda, Allen timarhanede, Huncke kodeste, Jack Denver’da ve Neal yolun sonunda.'

    'Yeniden bir kitap yazmaya basladim, dort sayfa oldu, basligi: Ucun Biri



    'Bill on the border, Allen in an institution, Huncke in jail, Jack in Denver, Neal in lands end.'

    'May as well say it; started a book – again – 4 pages. His title: The First Third.'

  8. Pulitzer Odullu Bulbulu Oldurmek romanini yazan Amerikali roman yazariNelle Harper Lee'nin dogum yildonumu (28 Nisan 1926)



    "Bazi insanlarin bizi inandirmaya calistiklari gibi insanlar esit yaratilmamistir.Bazilari daha zekidir, bazi insanlar dogustan kazanilmis daha fazla olanaga sahiptir, bazi insanlar otekilere gore daha fazla para kazanir, bazi kadinlar diger kadinlara gore daha iyi kek yapar. Bazi insanlar pek cok baska insanin normal kapsama alanina girmeyen yeteneklere sahiptir. Ama bu ulkede insanlar ancak tek bir durumda esit yaratilmis kisiler haline gelirler- bir yoksulu Rockfeller ailesinin bir ferdiyle, bir budalayi Einstein ile, cahil bir kisiyi bir kolej muduruyle esit goren bir tek kurum vardir. Bu kurum da hukuk kurumudur."



    "We know all men are not created equal in the sense some people would have us believe- some people are smarter than others, some people have more opportunity because they're born with it, some men make more money than others, some ladies make better cakes than others- some people are born gifted beyond the normal scope of men.But there is one way in this country in which all men are created equal - there is one human institution that makes a pauper the equal of a Rockefeller, the stupid man the equal of an Einstein, and the ignorant man the equal of any college president. That institution, gentlemen, is a court."




    "Bulbuller bizi eglendirmek icin sarki soylemek disinda bir sey yapmaz. Insanlarin bahcesindeki bitkileri yemezler, misir ambarlarina yuvarlanmazlar, tek yaptikları is bize iclerini dokmektir. Iste bu yuzden bulbulleri oldurmek gunahtir."



    " I merli non fanno niente di speciale, ma fa piacere sentirli cinguettare. Non mangiano le sementi nei giardini, non fanno il nido nelle madie, non fanno proprio niente, cinguettano soltanto. Per questo è peccato uccidere un merlo."


Sayfa 2265/7020 İlkİlk ... 126517652165221522552263226422652266226722752315236527653265 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •