Sayfa 26/35 İlkİlk ... 162425262728 ... SonSon
Arama sonucu : 276 madde; 201 - 208 arası.

Konu: Züğürtler geyik laklak kıraathanesi

  1. Bu güzel oldu.

    >>>>>>>

    Demiryollarında ana garın yanında atölyeler grubuna gezi düzenlenmiş. Rehber dökümhane önünde durmuş ve "Burada dikkatli olun, üzerinize sıcak demir gelebilir" demiş. Sonra marangozhaneye geçilmiş, rehber "Burada da dikkat edin, gözünüze ağaç çapağı sıçrayabilir" demiş. Elektrik atölyesine geçildiğinde rehber "Burada da kablolara dikkat edin, çarpılabilirsiniz" demiş. Son olarak boyahaneye geçilmiş ve rehber "Burada da dikkatli olun, elbiseniz boyanabilir" demiş.

    En sonunda bahçevan kısmına geçildiğinde, bir öğrenci rehbere "Burada elimize diken batabilir" demiş. Rehber şaşırmış bir şekilde "Nereden biliyorsun?" demiş. Öğrenci gülerek "Daha önce gül koklarken diken battı" demiş.
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

  2. Bazı şeylerin arka planın anlamaya çalışıyoruz. ChatGPT bile politika, din, ırk, cinsellik, sağlık, spor, kişisel veri ve patent vs gibi bir çok konuda otosansür uyguluyor.

    İnsanların Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor hakkında sert çekişmesi ile karşılştırınca diğer konular hafif bile kalıyor. Bu dünyayı bu şekilde kabul edip yaşamak lazım. Malesef ileride kavga edecek insan bile göremeyebiliriz insanlar bir şekilde kendilerini izole ediyor olabilir.
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

  3. >>>>>
    Bir gün Temel ve Fadime, bir papağan satın almışlar. Papağan, rengarenk tüyleri ve şapşal bakışlarıyla hemen dikkat çekmiş. Ancak Temel ve Fadime papağanın sadece basit kelimeleri tekrar ettiğini düşünmüşler.

    Bir akşam yemek masasında otururken, papağan birden bire konuşmaya başlamış. "Sevgili Temel ve Fadime, size bir şeyler anlatmak istiyorum!" demiş.

    Şaşkın bir şekilde papağana bakıp kulak veren çift, papağanın sözlerine dikkatle kulak vermiş. Papağan devam etmiş: "Ben aslında çok akıllı bir yaratık olarak buradayım ve birçok sırrı biliyorum. Sadece basit kelimeleri tekrar etmekten daha fazlasını yapabiliyorum!"

    Temel ve Fadime şaşkınca birbirlerine bakmışlar. Papağanın söylediklerine inanmakta zorlanmışlar, ancak papağanın ciddiyeti ve iddiası karşısında dikkatle dinlemeye devam etmişler.

    Papağan, "Örneğin, evdeki saklı hazinenin yerini biliyorum!" demiş. Temel ve Fadime gözlerini kocaman açmışlar. Şaşkınlık içinde papağana bakmışlar. Papağan devam etmiş: "Ayrıca, yakınlarınızın gelecek hakkında ne düşündüğünü de biliyorum. Şu an aklınızdan geçenleri de okuyabiliyorum!"

    Temel ve Fadime, papağanın söyledikleri karşısında şaşkınca birbirlerine bakmışlar. Papağanın akıllılığına inanmakta zorlanmışlar, ancak papağanın iddiaları karşısında da etkilenmişler.

    Bir süre sonra papağan, "Ancak, size bu bilgileri sadece bir şartla vereceğim" demiş. "Bana her gün taze meyve ve sebzeler verirseniz, sırlarımı sizinle paylaşmaya devam ederim!"

    Temel ve Fadime, papağanın isteğini kabul etmişler ve her gün papağana taze meyve ve sebzeler vermişler. Papağan da her gün yeni sırlarını paylaşmış.

    Kısa süre sonra, Temel ve Fadime, papağanın sırlarını kullanarak evdeki saklı hazineyi bulmuşlar ve yakınlarının gelecek planları hakkında bilgi sahibi olmuşlar. Papağanın akıllılığına hayran kalmışlar.

    Ve böylece, Temel ve Fadime papağanla birlikte mutlu bir yaşam sürdürmüşler. Papağan, onlara sürekli olarak çeşitli ipuçları vererek hayatlarını kolaylaştırmış ve onlara akıllıca tavsiyelerde bulunmuş.

    Bir gün, Temel ve Fadime, papağana minnettarlıklarını ifade etmek istemişler. "Papağanımız, senin sayende birçok sırrı öğrendik, hazineyi bulduk ve gelecek planlarımızı biliyoruz. Sana ne kadar teşekkür etsek az!" demişler.

    Papağan gülerek, "Rica ederim, sevgili dostlarım. Ben sadece sizin için elimden geleni yaptım" demiş. "Ancak bir sırrım daha var."

    Temel ve Fadime şaşkın bir şekilde sormuş, "Ne sırrı daha var? Her şeyi biliyoruz sanmıştık."

    Papağan, gizemli bir şekilde gülümseyerek, "Aslında, benim de bir hayalim var. Uzun zamandır uçmayı hayal ediyorum, ancak burada kafeste olmak beni üzüyor" demiş.

    Temel ve Fadime, papağanın hayalini duyduklarında hemen harekete geçmişler. Papağan, kafesten çıktığı anda kanatlarını çırparak uçmaya başlamış.

    Papağan, havalanıp gökyüzüne yükseldikçe, Temel ve Fadime onun ardından gülümseyerek bakmışlar. "Sonunda özgürlüğüne kavuştu, artık kafeste değil" demişler.

    O günden sonra, Temel ve Fadime, papağanın zaman zaman ziyaretine gelmişler ve onun özgürce uçtuğunu görmekten mutluluk duymuşlar. Papağan ise minnettarlıkla onlara her zaman yardım etmeye devam etmiş.
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

  4.  Alıntı Originally Posted by rosense Yazıyı Oku
    Sizi burada görünce sorayım istedim
    yapanın yanına kar kalırmış dercesine Volkan Dükkancık ÆOFA bist100 le alakalı
    Bir aydır piyasaya nefes aldırmayan fonun kullandığı kurumlardan biri dun idari para cezasını yiyince bugün en iyi alıcı oldu.
    Tesadüf de olabilir tabi.
    Ekibin kalanı da bugün pek satamadı.
    Bakalım haftaya nasıl bir serüven bekliyor bizi diye niyet belirtmiş.

    sizce de oyuncu farklı kurum mu bulur


    Zamaninda Aydın Doğan disbank petrol ofisi vs bir çok şeyi sattı. Kaç kuruş vergi alabildik. Bunlarda Aydın Doğan gibi devlet içinden akıllı biriyle çalıştıysa kuruş alamazsın.

  5. Bu güzel bir hikaye oldu

    >>>>>>>>>
    Bir köyde yaşayan Temel ve Fadime çifti, cicim ayları geçtikten sonra ev işlerini paylaşmak için kısa çöp çekme kuralını benimsediler. Ancak Temel, sürekli olarak kısa çöpü çektiğini düşündü ve memnun olmadı. Uzun süren bu durum, dedikodulara yol açtı ve köyde huzursuzluk yarattı.

    Bir gün, Temel, durumu Nasreddin Hoca'ya anlattı. Hoca, durumu dinledikten sonra düşündü ve şöyle dedi: "Aslında, Fadime'nin de haksız olduğunu düşünüyorum. Ev işlerini paylaşmanın adil bir yolu, kura çekmek yerine her hafta sırayla işleri yapmaktır. Her hafta biriniz ev işlerinden sorumlu olur ve diğeriniz yardım eder. Böylece her ikiniz de eşit şekilde katkıda bulunmuş olursunuz."

    Temel, Hoca'nın önerisini Fadime'ye anlattı ve Fadime de kabul etti. Artık her hafta sırayla ev işlerini yapıyorlar ve birbirlerine yardım ediyorlar. İlk başta direnç gösteren Temel, sonunda düzenin adil olduğunu anladı ve memnun oldu. Köydeki dedikodular da son buldu ve çiftin ilişkisi daha dengeli ve sağlıklı bir şekilde ilerledi. Nasreddin Hoca'nın çözümü, çiftin arasındaki çatışmayı çözdü ve daha mutlu bir evlilik sürdürmelerine yardımcı oldu.
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

  6. >>>>>>>>
    Müşteri: Alo, Merhaba! Bir sorum var.

    Operatör: Tabii, size nasıl yardımcı olabilirim, önce teyit için doğum tarihinizi ve doğum yerinizi öğreneyim?

    Müşteri: Doğum yerim Çarşamba.

    Operatör: Anladım. Ancak, beyefendi, sizin doğum gününüzü değil, doğum yerinizi sordum.

    Müşteri: Evet, evet, ben de doğum yerimi söyledim. Çarşamba!

    Operatör: Tamam, anladım. Peki, hangi gün doğdunuz?

    Müşteri: Cumartesi, Pazar, Pazartesi gibi o günler var ya, işte o şekilde Çarşamba.

    Operatör: Anladım. Özür dilerim, kusura bakmayın. Aslında hangi şehirde doğdunuz?

    Müşteri: Ah, anladım! Şehir, Samsun! Çarşamba, Samsun!

    Operatör: Tamam, anladım. Özür dilerim, işleme devam ediyorum.
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

  7. >>>>>>>>

    Temel yabancı dil öğrenmeye karar vermiş ve tecrübeli Dursun'a danışmaya gitmiş.

    Dursun: "Temel, eğer gerçekten bir dil öğrenmek istiyorsan, en iyi yol o dilin ana vatanına gitmektir! Fransızca en iyi Fransa'da, İtalyanca en iyi İtalya'da, Almanca en iyi Almanya'da öğrenilir."

    Temel düşünceli bir şekilde dinler ve sonra şaşırtıcı bir fikirle karşılık verir. Temel: "Ama Dursun, ben hepsini birden öğrenmek istiyorum ve bunu ucuza halletmek istiyorum. Ne dersin, İsviçre'ye gidersem, İngilizce kurslarına katılırım. Orada zaten herkes birden fazla dil konuşuyor, değil mi?"

    Dursun bu fikri beğenmez, "Temel bence bu iyi bir fikir değil, geçen sene İdris de senin gibi düşünüp İsviçre'ye gitti ve kurslarda kafası karma karışık oldu. Şimdi Almanca 'Bonjour' diyor, Fransızca 'Guten Tag' diyor, İtalyanca 'Hello' diyor, İngilizce 'Ciao' diyor. Hepsini birbirine karıştırıyor, insanları gülümsetiyor!"
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

  8. Ariston abinin fıkralarıni okuyunca etek altı fıkra yazamadım utandım. Ben Ariston abiyi çok beyefendi kendini yetiştirmiş kültürlü biri olarak görüyorum o yüzden yazamadım

Sayfa 26/35 İlkİlk ... 162425262728 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •