Artan

277,75 10 18:10
54,45 10 18:10
291,50 10 18:10
11,78 9.99 18:10
39,64 9.99 18:10
Artan Hisseler

Azalan

19,17 -10 18:10
42,00 -9.99 18:10
58,85 -9.95 18:10
7,81 -9.92 18:10
100,00 -9.83 18:10
Azalan Hisseler

İşlem

8.423.783.298,90 18:10
8.279.675.248,75 18:10
7.897.836.716,17 18:10
7.784.719.756,22 18:10
7.554.836.368,50 18:10
Tüm Hisseler
Sayfa 276/7020 İlkİlk ... 1762262662742752762772782863263767761276 ... SonSon
Arama sonucu : 56157 madde; 2,201 - 2,208 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. "Belli bir yasi gecince yasam dedigin, sahip oldugun seyleri surekli olarak kaybettigin bir surecten oteye gecmez. Yasamin icin onemli olan seyler, birer birer taragin dislerinin kirilip gitmesi gibi insanin elinden kayip dusuverir. Bunlarin yerine eline gecense, degersiz, tuhaf seyler olur. Vucudun yetenekleri, arzular, hayaller, idealler, kendine guven, anlam, hatta asik oldugun insanlar, pes pese, once biri sonra diger seklinde yok olup gider. Veda ederek ayrilanlar, hatta bir gun hicbir sey soylemeden ortadan yok olanlar olur ve bir kez yitirince bunlari bir daha asla tekrar elde edemezsin. Yerine koyacak bir seyler de bulamazsin. Bu, cok aci veren bir seydir. Bazen vucudun lime lime dograniyormus gibi hissedersin. Kavana Bey, otuz yasina girmek uzeresiniz. Bundan sonra yasaminizin alacakaranlik bir cagina adim atmak uzeresiniz. Bu, evet yaslandiginiz anlamina geliyor. Bir seyleri yitirmeye dair o duyguyu siz de yavas yavas kavramaya baslamissinizdir. Oyle degil mi?"



    "Once you pass a certain age, life becomes noting more than a process of continual loss. Things that are important to your life begin to slip out of your grasp, one after another, like a comb losing teeth. And the only things that come to take their place are worthless imitations. Your physical strength, your hopes, your dreams, your ideals, your convictions, all meaning, or, then again, the people you love: one by one, they fade away. Some announce their departure before they leave, while others just disappear all of a sudden without warning one day. And once you lose them you can never get them back. Your search for replacement never goes well. It's all very painful- as painful as actually being cut with a knife. You will be turning thirty soon, Mr. Kawana, which means that, from now on, you will gradually enter that twilight portion of life - you will be getting older. ou are probably beginning to grasp that painful sense that you are losing, are you not?"



  2. "Sen birini kaybetmenin ne demek oldugunu bilmiyorsun.Cunku birini kaybetmen icin, onu kendinden daha fazla sevmen gerekir. / Non sai cos'è la vera perdita, perché questa si verifica solo quando ami una cosa più di quanto ami te stesso."

  3. Bu labirentin her koridorunda sanat var

    Her koridorunda farklı hikâyeler barındıran, 50 eserin sergileneceği bir sanat labirenti olan Art Maze Akmerkez kapılarını açtı. Genç sanatçıları ve sanatı desteklemek için hayata geçirilen proje, farklı sanatçıların işlerine dönemsel olarak ev sahipliği yapacak.
    Her koridorunda farklı hikâyelerin yer aldığı, labirent formunda konumlanan Art Maze kapılarını ziyaretçilerine açıyor. Akmerkez’in Nispetiye ana giriş kapısında konumlanan ve 60 metre karelik bir alanı kaplayan bu sanat labirentinde genç sanatçıların özellikle illüstrasyon ve fotoğraf alanlarındaki eserleri sergilenecek.
    İlk adımınızdan itibaren baktığınız her eserde düşüneceğiniz, hissedeceğiniz, keşfedeceğiniz bir ilham labirenti olma özelliği taşıyan Art Maze’in ilk sergisinde Bahar Meydan, Berke Taşdelen, Doğan Kayacık, Elif Danışmaz, Asena Doğan, Neslihan Uluağaç, Tanyeli Erdem, Gökay Çatak, Nergiz Çağ, Zeynep Gürsel, Esra Çolak, Bilgesu Parmaksız, Orkun Gökçeoğlu, Emre Uçar, Doğukan Aksoy ve Burçak Akan gibi genç sanatçıların eserleri sergilenecek. Sergi her gün 10:00 ve 22:00 arasında ziyarete açık olacak.

  4. Barok tarzin onde gelen isimlerinden Flaman ressam Peter Paul Rubens'in dogum yil donumu (28 Haziran 1577)

    Minerva protegge la pace da Marte (Minerva Protecting Peace from Mars, 1629-1630)



    La sentenza di Parigi (The Judgement of Paris, 1639)


  5. Frankafon Cenevreli filozof, yazar ve besteci Jean Jacques Rousseau'nun dogum yil donumu (28 Haziran 1712)

    "Hic konusmayan insanlara nuktenin, hic ticaret yapmayan insanlara hilenin hep tekrarlandigini isitiyorum. Fakat bu ezme sozu ile ne denmek istendigi bana aciklansin. Bazilari zor kullanarak hukmedecekler, baskalari bunlarin kaprislerine boyun egmis, inleyecekler. Benim, bizim aramizda gordugum, iste tam da budur; fakat koleligin ve hukmetmenin ne demek oldugunu anlatmanin hayli zor olacagi vahsi insanlar hakkinda bu sozun nasil olup da soylenebilecegini anliyorum. Adamin biri baska birinin topladigi meyveleri, oldurdugu avi, barindigi ini ele gecirebilir; fakat ona nasil olur da boyun egdirebilir? Ya hicbir seyi olmayan insanlar arasinda bagimlilik zincirleri ne olabilir? Beni bir agaçtan kovarlarsa onu birakip bir baskasina giderim. Bir yerde tedirgin olursam baska bir yere gitmeme kim engel olur? Kendisi aylak otururken gecimini saglamaya beni zorlayacak kadar benden cok ustun guce sahip, ustelik cok bozulmus, cok tembel, cok yirtici bir adam var midir? Boyle birinin beni bir an bile gozden kacirmamaya, uykusu sirasinda kacabilecegim ya da kendisini oldurecegim korkusuyla buyuk bir dikkatle bagli tutmaya kararli, yani kendisini, kacinmak istediginden ve bana verdiginden cok daha buyuk bir zahmete isteyerek sokmaya mecbur olmasi gereklidir. Butun bunlardan sonra da onun uyanikligi, dikkati bir an bile gevsemez mi? Beklenmedik bir gurultu ona basini ote yana cevirtmez mi?" Insanlar Arasindaki Esitsizligin Kaynagi



    "I always hear it repeated that the strongest will oppress the weak. But let someone explain to me what they mean by this word oppression. Some will dominate with violence; the others will groan, enslaved to all their whims: that is precisely what I observe among us, but I do not see how that could be said of savage men, to whom people would have great difficulty even explaining what servitude and domination are. A man will be readily able to get a hold of fruits which someone else has gathered, of the game he has killed, of the cave which serves as his refuge. But how will he ever succeed in making others obey him, and what could be the chains of dependence among men who do not possess anything? If someone chases me away from a tree, I will leave to go to another. If someone annoys me in one place, who will stop me from moving on to somewhere else? Is a man to be found whose strength is sufficiently superior to mine and, in addition, who is sufficiently depraved, sufficiently lazy, and sufficiently ferocious to compel me to provide his sustenance while he remains idle? He would have to resolve not to let me out of his sight for a single instant and to keep me bound with very great care while he was asleep, for fear that I would escape or that I would kill him. In other words, he is obliged to expose himself voluntarily to a great deal more trouble than he wishes to avoid and than he gives me. After all that, does he relax his vigilance momentarily? Does an unexpected noise make him turn his head?"

  6. Italyan sair, roman, hikaye ve oyun yazari Luigi Pirandello’nun 150.dogum yil donumu (28 Haziran 1867)

    "Yalnizlik asla sizi de kapsamaz; sizi daima disarida birakir ve sadece cevrenizde yabanci birinin var olmasiyla mumkundur: Nerede ve kiminle olursaniz olun, tamamiyla yok sayilmali ve siz de etrafinizdakileri tamamiyla yok saymalisiniz ki arzu ve duygulariniz kaygi verici bir belirsizlik icinde yitik, havada oylece asili kalabilsin ve kendinizi kanitlama arzunuz tamamen ortada kalkarken, bilincinizin ictenligi de yok olsun. Sadece kendisinin yasadigi, sizinse var olduguna dair en ufak bir iz veya sese rastlayamayacaginiz bir yerdedir gercek yalnizlik ve nitekim orada yabanci olan da sizsinizdir."



    "La solitudine non è mai con voi; è sempre senza di voi, e soltanto possibile con un estraneo attorno: luogo o persona che sia, che del tutto vi ignorino, che del tutto voi ignoriate, così che la vostra volontà e il vostro sentimento restino sospesi e smarriti in un’incertezza angosciosa e, cessando ogni affermazione di voi, cessi l’intimità stessa della vostra coscienza. La vera solitudine è in un luogo che vive per sé e che per voi non ha traccia né voce, e dove dunque l’estraneo siete voi."



  7. Oldugumu kimseye soylemeyin
    Dostlar ve dusmanlar
    Yalvariyorum, cikmasın benim icin
    Bir haber gazetede
    Hic soz edilmesin
    Ne bir anis ne bir duyuru
    Oldugumde kefenlemeyin beni
    Bir carsafa sarin circiplak
    Cicek filan da istemez
    Yatagimin ustunde mum bile yanmamali
    Siradan ikinci sınıf bir cenaze arabasi, yoksullar icin olanindan, sade,
    Gelmesin pesimden kimse
    Ne akrabalar ne es dost
    Yalnizca cenaze arabasi, at ve arabaci
    Olmasin baska biri ardimda istemem
    Birakin yakilsin cesedim savrulsun kullerim
    Cunku benden
    Kalmamali hicbir sey geriye
    Kullerim bile
    Ama yapamazsiniz bunu
    Gonderin kullerimi Sicilya'ya
    Dogdugum Girgenti kasabasinda
    Gomun alelade bir kayanin altina



    Luigi Pirandello, Marta Abba, Lamberto Picasso, La nuova colonia (Yeni Koloni) oyununda, Teatro Argentina, Roma, 1928

  8. Amerikalı aktor, yapimci ve yazar John Cusack'in dogum gunu (28 Haziran 1966)




Sayfa 276/7020 İlkİlk ... 1762262662742752762772782863263767761276 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •