
Originally Posted by
Karatay
Evet maalesef..birbirine bağlı sebep-sonuç paradoksu...
Rant sanayisi ülkenin 20-30 yıllık geçmişinin önemli bir alanında var.. Bunun beslediği ciddi sektörler var..
İstanbul'a fabrika yapılmamış olsa da çevre bölgesinde ciddi bir sanayi yapılanması var ki cazibe merkezi olmasını sağlayanda bu...Gebze, Kocaeli....Bursa...Batıda ise Çorlu, Çerkezköy tarafı..
Nüfusu bu noktadan sonra düşürmek zor...Ama belki sabit tutulabilir..
Yapı izni vermeyerek bunu yapmak mümkün değil, rantı daha fazla artırmış olursunuz..Fiyatlar artar ki belki bu bazı insanları kaçırabilir...Diğer taraftan çekiciliğini daha fazla artırmış olursunuz..
Bunun genel çözümü insanların göç etme nedenlerini ortadan kaldırmaktır.
Yapı izinleri mevzusu ise ayrı bir sorun...Bazı parsellerin, özellikle kupon arsaların emsal değerleri merkezden ayarlanıyor...
Ak partinin şehircilik anlayışını bire bir yansıtan en iyi örnek, Bursa'dır....Ve kara bir leke olarak anılacak maalesef.. O kent merkezine diktikleri toki konutları(hançerler) unutulacak gibi değil...O güzelim kenti mahvettiler..
İstanbul'u söylemeye gerek yok zaten....
Bu biraz kendi alanım olduğu için fazla gevezelik yaptım kusura bakmayın....(Mimarlık-Şehircilik)
istanbul'un nüfusunun artması doğal nedenlerle (sadece ekonomik olan: fabrikalar , iş olanakları vb) açıklamak imkansız. dediğim gibi son 15 yılda çok ciddi oranda arttı nüfus. ekonomiyi takip edenler bilir anadoluda bir çok irili ufaklı sanayi tesisi de açıldı. istanbul'a ve çevresine ise daha az..
nüfusun artamasına gerçek açıklama ise suni olarak arttırıldığı: yapı izinleri ile, yeni rezidanslarla vesaire..
yapı izinlerini engelemek tek yol , bu çok açık. ve mantıksız da değil. bazen insanlar duyduğunda irkiliyor ama kafana göre şehri büyütememen lazım. sürekli yeni altyapı ihtiyacı da hasıl oluyor, bu altyapı sonradan yapıldığı için de (nüfusu kontrolsüz artan bir şehre) maliyeti daha yüksek oluyor.
londra bir örnek. akp nin söylemlerini dinlersen istanbul'u dünyanın en güzel şehri olarak görüyorlar ve bunu pazarlıyorlar her şeyde..her karışını betonlaştırmaya yemin etmiş durumdalar.
eğer ev yapmazsan (eskilerin yenilenmesini kasdetmiyorum) nüfus da artmaz.. çok basit bir denklem.
londra dünya ölçeğinde ve dunyanın her yerinden talebi var.. özelikle kalburüstü insanlar, zenginler.. ama 100 yıldır nüfusu 9 milyon.. ingilizler isteseler londra'yı 20 milyon yapamaz mı ?? çok rahat yaparlar.. talebi var.. ama yapmıyorlar..
istanbul'da olay tamamen yapı izninin çok fazla olması..
(bu konuları emlak topiğinde çok konuşmuştuk zamanında, benim ilgimde hem oradan hem de istanbulda yaşamaktan geliyor)
It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)
Yer İmleri