Sayfa 31/44 İlkİlk ... 21293031323341 ... SonSon
Arama sonucu : 356 madde; 241 - 248 arası.

Konu: Deprem ve piyasalar

Hybrid View

Previous Post Previous Post   Next Post Next Post

  1.  Alıntı Originally Posted by KaaN- Yazıyı Oku
    Bakan Murat Kurum açıkladı;

    10 ilde 171bin bina incelenmiş;
    - 25 bin bina yıkık, ağır hasarlı ya da yıkılacak
    - 122 bin bina az hasarlı ya da hasarsız
    - 24 bin bina orta hasarlı
    - Yıkılan binaların %95' i 2000 yılı ve öncesi yapılmış

    Toki' nin 10 ilde 134 bin binası varmış. Hiç biri zarar görmemiş.

    Bu 122 bin ağır hasarlı/yıkık binanın kaç tanesine imar affı verdiklerini tabii ki açıklamadı. Yemezzz..

    Sonuç olarak, eski binada oturan arkadaşlar acilen çözüm aramaya başlamalılar. Bakan' ın rakamlarına güvenmeyenler olabilir ama başka bilgi yok. 2000 öncesi yapılan binalar maalesef çürük. Toki' de fiyatlar muhtemelen çok artacak. İnsanların ev satın alma isteği çok azalacaktır ama kira olarak da çok artış olur.

    İnşallah herkes en kısa zamanda bir çözüm üretebilir.
    200 öncesi inşa edilmiş, kolonlarında deniz kabuklarının olduğu binadan daha güvenli bir yapıya gecebilirsiniz sn.Kaan.
    Ama sorunu çözmüş olmazsınız, sadece kendi sorununuzu geçici bir süre için çözmüş olursunuz.
    Sizin bosalttığınız daireye su veya bu sebepten bir baskası tasınır.
    Olası bir depremde hayatta kalabilirsiniz, ama eski eviniz yıkilmış, sizden sonra oraya taşınan kiracılar enkaz altında kalmış olabilir. Sonuçlar, hayatta kalsanız bile sizi gelir bulur, olumsuzluklar anlamında.
    Anladığım kadarıyla kamunun cebinden para çıkmasın, vatandaşlar serbest piyasa dinamikleri ile bu sorunu çözsünler diye bekliyorsunuz. Yanıldıysam affedin ama böyle çözülmez, sadece ötelenir.
    Devlet bugün dönüşüm için hatcamadigı paranın çok daha fazlasını enkaz kaldırma, durma noktasına gelen ticaret, sanayi, ekonomik daralma, issizlik ve daha önemlisi can kayıpları olarak öder gelecekte.
    Niyetim ukalalık etmek değil, şüphesiz bunlar sizin de takdir edeceğiniz sonuçlar.

  2. #3
     Alıntı Originally Posted by snkleyp Yazıyı Oku
    200 öncesi inşa edilmiş, kolonlarında deniz kabuklarının olduğu binadan daha güvenli bir yapıya gecebilirsiniz sn.Kaan.
    Ama sorunu çözmüş olmazsınız, sadece kendi sorununuzu geçici bir süre için çözmüş olursunuz.
    Sizin bosalttığınız daireye su veya bu sebepten bir baskası tasınır.
    Olası bir depremde hayatta kalabilirsiniz, ama eski eviniz yıkilmış, sizden sonra oraya taşınan kiracılar enkaz altında kalmış olabilir. Sonuçlar, hayatta kalsanız bile sizi gelir bulur, olumsuzluklar anlamında.
    Anladığım kadarıyla kamunun cebinden para çıkmasın, vatandaşlar serbest piyasa dinamikleri ile bu sorunu çözsünler diye bekliyorsunuz. Yanıldıysam affedin ama böyle çözülmez, sadece ötelenir.
    Devlet bugün dönüşüm için hatcamadigı paranın çok daha fazlasını enkaz kaldırma, durma noktasına gelen ticaret, sanayi, ekonomik daralma, issizlik ve daha önemlisi can kayıpları olarak öder gelecekte.
    Niyetim ukalalık etmek değil, şüphesiz bunlar sizin de takdir edeceğiniz sonuçlar.
    Sn. snkleyp,

    En çok şaşırdığım şey şu.
    Deprem riskine şu an en hızlı önlem kentsel dönüşüm. (o bile aylar sürecek). Ama biz kendi aramızda bile bunu kabul edemezken, insanlar nasıl uygulamaya geçsin.

    Dikkatinizi çekerim. Ben komple bir çözümden bahsetmiyorum. O tabii ki yapılsın. Zaten burada herkesin öncelikli sıkıntısı iktidarın değişmesi, gelen iktidarın olayı inceleyip çözümü sunması, halka gidilmesi, tartışmalar....vs Artık ne kadar sürer bilmiyorum. Allah rahmet eylesin, gece depreminden kurtulup, 9 saat sonraki depremde vefat edenler çok fazladır. Yani insan kendi hayatını düşünüyorsa, harekete geçer. Onu bunu beklemez. Deniz kabuğunun özelliği de bu. O binadan 3 kişi çıktı benimle beraber. Kiracı olarak çok fazla hareket şansım yoktu, tek yapabildiğim herkese bu deniz kabuğunu göstermek....

    Tartışılan şeylere bazen gerçekten şaşırıyorum.....

  3. Kaan haklısın sorun insanımızın kendisi, sonuçta bu kararları veren, bu yöneticileri, bu muhalefeti, bu siyasileri de seçen insanımız değil mi?

    Ben bir dış güç olsam, bir ülkenin önce eğitim sistemine sirayet ederim onu bozarım, sonra medyasına sirayet eder onu bağımsız olmaktan çıkartırım, sonra kozmik odasına dalarım, dolayısı ile önce insanına sirayet ederim ki, insanı ne kadar cahil olursa ben o kadar fayda sağlarım o ülkeden...

    Bazı siyasetçilerin en övündüğü şey bu zaten, cehaletin feraseti...

    Zaten köy enstitülerinden başladı her şey... Şu an bile ilk tırpanladıkları şey eğitim, ee bilmez tabii üniversite havası koklamamış, öğrencilik yaşamamış biri, öğrencinin halinden anlar mı, eğitimi damarlarında, vicdanında, yüreğinde, yaşamamış almamış biri öğrencinin halinden anlar mı? Eğitimi önemser mi?

    Sorun insanımız insanımız... Hafızamız balık hafızası...

    Şimdi böyle bir topluma güvenli evde oturması gerektiğini nasıl anlatabilirsin? Sen anlatsan oradan çıkar biri bu dış güçlerin işi der konu kapanır...ALLAH'a şükür, kader denen de bir şey var... ALLAH'tan gelen başımız üstüne...

    Neyse geriden gelen gençler o Z kuşağı, her türlü zorluğa ve görmezden gelinmelerine rağmen, görüyor her şeyi... Bu dinazor beyinlileri silip süpürecek o gençlik... Analarını babalarını ezip, ilim,irfan doğru nerede ise bir şekilde ona yönelecek, hakka, hukuka...

    Zaten o yüzden dindar nesil konusunda başarılı olamadılar, gençler her şeyi görüyor çünkü... Taşıma Dinle peynir gemisi yürümüyor...

  4. Çöp olarak gördüğüm bir kanala az önce tesadüfen baktım "öldürmeyen allah öldürmüyor" mesajı yazarak sen ne edersen et, mühendislik boş okuma, mimarlık geç, sismoloji fasarya, malzeme kalitesi pehhh, denetim ooo. Dedi yuh beee.

  5. Ölenleri kim öldürmüş? O değil de, içerde hala canlı olan yüzlerce belki binlerce insan var... Belki bir çoğunun başında kimse yok, ses çıkmıyor demek yaşamıyor demek de değil, abi madem termal kamera var, her asker koşsun her bir enkaza ver iki dk askere eğitimini bul o insanlarııı...

  6. Ölmeyenleri ALLAH öldürmedi ise ölenleri de ALLAH öldürüyor...

  7. Japonu öldürmüyor ama anadolu insanını öldürüyor ha. Dostum bizde bu anlayışı yok etmezsek yüzyıllarca daha ileri gidemeyiz. Sonra "önce tedbir sonra tevekkül" diyen de bizim tahrif edilmemiş dinimiz ama o işlerine gelmez.

Sayfa 31/44 İlkİlk ... 21293031323341 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •