Sn arkadaşlar, değeri yatırımcılar,
Yine ortalığı sarsacak bir açıklama yapayım müsaade buyurursanız.
Borsaya gelme, hisse alma amacınız nedir ? Para kazanmak cevabını herkes tek ağızdan verecektir. Ancak şu bir gerçektir ki bu kişilerin içinde borsanın heyecanlı, kazanılsa da kaybedilse de zevk veren özelliği için bulunanlar illa ki mevcuttur. İşin aslı, bu kişiler bunu kendilerine dahi söyleyemezler ve ''masaya para getirip ütülmeye'' devam ederler. Birkaç yıllık tecrübeden dolayı, kendimden biliyorum diyelim
Biz niye yıllardır temettü diye çırpınıyoruz ? İşin aslı bizim yaptığımız şey bir anlamda kolaya kaçmak. Uzun araştırmalar vs ile geleceğin şirketlerini pırlantalarını vs bulmakla ilgilenmiyor, temettü veren şirket iyidir onları alalım işimiz kolaylaşsın diyoruz. Tabi içten içe. Gerçekten de hem temettü verip hem de mali durumu kötü olan şirket sayısı çok azdır. Yani bu elemede çok büyük kolaylık sağlar.
Ancak şu gerçeği de unutmayınız ki, temettü öte yandan patronun şirketten para çekmesidir. Yani o şirketin geleceğe yönelik çok büyük yatırımları olsaydı ya hiç temettü vermez ya da çok az verirdi. Bu söylediğim karının tamamını veya tamamına yakınını dağıtanlar için geçerlidir. Hem yüksek temettü verilip hem de yatırım da yapılabilir ancak bu finansal açıdan doğru bir yönetim değildir. Mesela bakınız, TTKOM yıllarca temettü hissesi olarak bilindi ancak bulunduğu sektör gereği kesintisiz yatırım yapması gereken bir şirket olduğundan aslında hiç dağıtmaması evlaydı. Geldiğimiz noktada şirket borçların faizlerinden dolayı EFK'nı kaybetmekte ve defter değerini dahi eritmektedir. Yani her yüksek verimli temettü dağıtan şirket gelecekte iyi olmaz, bazen de bu bir risktir.
Madalyonun öteki yüzünde ise, yüksek temettü olgunlaşmış ve büyümesini tamamlamış bir şirkette, yeni gelişen ve hızlı büyüyen bir şirkete oranla daha kolay bulunacaktır. Gerek kurumsallık oturmadığından, gerek kar büyümede kullanılacağından genç şirketlerden temettü beklemek bir nebze mantıksızdır. Ancak işlerinde başarılı olurlarsa en çok primi yakalayan da yine bu genç şirketlerdir. Mesela KRONT hissesi gözümüzün önünde yıllarca 1 liralarda gezindi ancak şirketin sahipleri -şimdi söylenenlere göre- iyi kimselermiş ve katma değerli iş üretiyorlarmış. 1 lirada temettü dağıtmadığı için bu şirketi direkt çöpe atanlar -ki itiraf edelim bunlardan birisi de benim- şimdi ya kafalarını dağa taşa vurmaktalardır veyahut 10 liralardan bu şirkete uzun vadeli yatırım yapmaktadır.
Esas olan çamura düşmüş altını bulmaktır, ki bu iki şekilde olabilir. Mevcut bilançolarına göre ucuz kalmış şirketlerden bir portföy yapılabilir veya gelecekte iyi bilançolar getirecek şirketlerden portföy yapılabilir. Bu karı maksimize etmeye yönelik uygulamadır.
Eh Börsianer temettü nerede ? Temettüyü iyi şirketlerin bize verdikleri hediye olarak görmeliyiz. Ancak her temettü veren şirket iyi şirket değildir. Çoğu iyi şirket temettü verir çoğu kötü şirket temettü vermez ancak istisnalarına da rastlanır.
Bazılarımız yatırımcı profili gereği büyüme hisselerini değil yüksek temettü hisselerini tercih eder. Mesela bunların başında ADANA, CRDFA, PETUN gelir bana göre. Bu şirketlere yatırımın amacı al sat olmadan, yatırımcısı şirkete güvendiği için her yıl temettüsünü alıp yemek veya yine bir kısmını hisseye çevirmektir (reinvest). Heyacan yoktur. Bilançolar çoğunlukla birbirinin aynıdır ve sürpriz yaratmaz. Esas itibariyle parayı katlamak değil de her yıl makul oranda artışlar beklenmektedir.
Ben de yaşım genç olmasına rağmen büyüme hisselerine yatırım yapmayı fikren bir türlü kabul edememekteyim. Esas kazanç orada ancak ben biraz daha sağlamcıyım diyelim hadi.
Uzun ettik, ancak hisse yatırımları ile ilgili temel görüşlerim bunlardır.
Syg.
Yer İmleri