Sayfa 3858/7020 İlkİlk ... 285833583758380838483856385738583859386038683908395843584858 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 30,857 - 30,864 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Ingiliz aktris, model ve Birlesmis Milletler Iyi Niyet Elcisi Emma (Charlotte Duerre) Watson'in dogum gunu (15 Nisan 1990)






  2. Ingiliz televizyon ve sinema oyuncusu Margaret Constance Maisie Williams'in dogum gunu (15 Nisan 1997)




  3. San Franciscolu roman ve kisa oyku yazari Adam Johnson, 15 Nisan 2013’de, Yetimlerin Efendisi'nin Oglu romaniyla Pulizer Odulunu kazandi.

    “Pak Jun Do, zorla baskente goturulmus sarkici bir kadinin ve yetimhane muduru bir babanin ogludur. Kuzey Kore'nin ust duzey yetkilileri kisa zamanda onun sadakatini ve yeteneklerini fark eder. Kendisini sadece ‘dunyanin en yuce ulusunun bir neferi’ olarak goren Jun Do, kisa zamanda yukselir. Hayatta kalmak icin degisen kurallarla, iskencelerle ve ustlerinin kafa karistirici istekleriyle mucadele etmek zorundadir. Herhangi bir insanin katlanabileceginden fazlasina maruz kalan Jun Do, sevdigi kadin Sun Moon'u kurtarabilmek icin Kim Jong ll'in rakibi rolune burunur.”



    “Pak Jun Do is the haunted son of a lost mother—a singer “stolen” to Pyongyang—and an influential father who runs Long Tomorrows, a work camp for orphans. There the boy is given his first taste of power, picking which orphans eat first and which will be lent out for manual labor. Recognized for his loyalty and keen instincts, Jun Do comes to the attention of superiors in the state, rises in the ranks, and starts on a road from which there will be no return.Driven to the absolute limit of what any human being could endure, he boldly takes on the treacherous role of rival to Kim Jong Il in an attempt to save the woman he loves, Sun Moon, a legendary actress “so pure, she didn’t know what starving people looked like.”

  4. Italya'nin en uzun yasayan insani (117 yil, 137 gun) Emma Martina Luigia Morano'nun olum yildonumu (15 Nisan 2017)


  5. “15 Nisan 1766’da karar verildi ve saniga hucresinde okundu: 'Parfumcu kalfasi Jean Baptiste Grenouille,' deniyordu, 'kirk sekiz saat icinde sehir kapisi onundeki meydana goturulecek, orada yuzu goge bakmak uzere ahsap bir carmiha baglanarak kendisine canli halde demir bir cubukla, kol, bacak, kalca ve omuz kemiklerini kiracak olan on iki darbe vurulacak, sonra carmiha sikica baglanarak carmihin dikilmesiyle olumune kadar orada teshir edilecektir.' Usulden olan, cok aci çekmemesi için celladın, kemiklerini kırdıktan sonra suçluyu iple boğma uygulaması, can çekişme gunlerce surecek bile olsa, acik acik yasaklaniyordu. Daha sonra ceset, hayvan leslerinin gomuldugu bir cukura gomulecek, herhangi bir isaret konmayacakti.”



    "Il 15 aprile 1766 fu pronunciato il verdetto, e ne fu data lettura all'accusato nella sua cella: «Il garzone profumiere Jean-Baptiste Grenouille», così suonava il giudizio, «sarà condotto al Cours davanti alle porte della città, dove, con il viso rivolto al cielo, sarà legato a una croce di legno, riceve-rà da vivo dodici colpi con una spranga di ferro, che gli spaccherà le articolazioni delle braccia, delle gambe, delle anche e delle spalle, quindi sarà issato sulla croce, finché morte non sopravvenga». La prassi di grazia consueta, cioé lo strangolamento del delinquente con un laccio dopo la rottura delle articolazioni, fu espressamente vietata al carnefice, anche nel caso in cui la lotta con la morte si fosse trascinata per giorni. Il cadavere doveva essere seppellito di notte allo scorticatoio, il luogo doveva restare anonimo."

  6. 15 Nisan.

    Hep verici oldum. Simdi kendimi bundan korumaya calisiyorum. Bahis gibi birsey benim icçin. Ve kaybettim bahsi ben. Kadin olmak, herkesin kolayca alistigi dogal bir sakatlik. Erkek olmak, bir dus, bir guc gosterisi ki, herkes dogrulamakta ve ayricalik gibi ele almakta. Yalnizca varolmak ise bir meydan okuyus. Erkek olarak da, kadin olarak da yoruldum. Su onarilmasi gereken beden, yama yapilması gereken su asinmis kumas, kalin ve kisik su ses, su sonmus gogus ve su yarali bakis olmasaydi, su dar goruslu ruhlar […] beni bu odadan uzaklastiran su kif, pesimi bir an icin bile birakmayan su derin huzun olmasaydi... Su pencereleri acardim ve tek barinagim, tek siginagim, yuvam, aynam, hayallerime giden yol olan yalnizligin doruklarina ulasmak icin en yuksek duvarlari bir cirpida asardim." Tahar Ben Jelloun, Kum Cocuk



    15 aprile.

    "Ho dato abbastanza da parte mia. Adesso cerco di risparmiarmi. Per me è stata una scommessa. L’ho quasi persa. Essere donna è una menomazione naturale della quale tutti si fanno una ragione. Essere uomo è un’illusione e una violenza che giustifica e privilegia qualsiasi cosa. Essere, semplicemente essere, è una sfida. Sono stanco e stanca. Se non ci fosse questo corpo da riaccomodare, questa stoffa consunta da rappezzare, questa voce ormai grave e arrugginita, questo petto esausto e questo sguardo ferito, se non ci fossero questi spiriti ristretti […] se non ci fosse l’asma che affatica il cuore e questo kif che mi allontana da questa stanza, se non ci fosse questa tristezza profonda che mi insegue… Aprirei queste finestre e darei la scalata ai muri più alti per raggiungere la cima della solitudine, la mia sola dimora, il mio rifugio, il mio specchio e la strada dei miei sogni."

  7. Netflix, 8 Mayis’ta izleyici ile bulusacak, Damien Chazelle imzali dizisi The Eddy’den yeni fragman yayinladi.



Sayfa 3858/7020 İlkİlk ... 285833583758380838483856385738583859386038683908395843584858 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •