-
Sandra Bullock, Ben Chaplin ve Ryan Gosling'in basrollerini paylastigi suc-gizem-gerilim Adim Adim Cinayet (Murder by Numbers), 19 Nisan 2002'de Amerika'da vizyona girdi.

-
Nia Vardalos, John Corbett ve Michael Constantine'in basrollerini paylastigi romantik komedi-drama Kalbinin Sesini Dinle (My Big Fat Greek Wedding), 19 Nisan 2002'de Amerika'da bazi bolgelerde vizyona girdi.

-
Madonna, 11.studyo albumu Hard Candy'i 19 Nisan 2008'de Warner Bros. Records etiketiyle piyasaya surdu.
-
Ingiliz roman, kisa oyku ve deneme yazari James Graham Ballard'in olum yildonumu (19 Nisan 2009)
“Turizm buyuk bir uyusturucu. Devasa bir guven numarasi ve insanlara yasamlarinda ilginc bir sey oldugu gibi tehlikeli fikirler veriyor. Var olus bicimlerindeki her yukselis ayni havaalanlarina ve tatil koylerine, ayni hindistancevizi ve ananasli icki sacmaliklarina tasiyor insanlari. Turistler esmer tenlerine ve parlayan dislerine bakarak gulumsuyor ve mutlu olduklarini saniyorlar. Ama yanik tenleri onlarin aslinda kim olduklarini gizliyor; kafalari Amerikan copluguyle dolu ucretli koleler. Seyahat 20. yuzyilin bize biraktigi son fantezi; bir yerlere gitmenin kendimizi yeniden yapilandirmamizi saglayacagina dair bir yanilsama."

“Tourism is the great soporific. It's a huge confidence trick, and gives people the dangerous idea that there's something interesting in their lives. It's musical chairs in reverse. All the upgrades in existence lead to the same airports and resort hotels, the same pina colada bullshit. The tourists smile at their tans and their shiny teeth and think they're happy. But the suntans hide who they really are-- salary slaves, with heads full of American rubbish. Travel is the last fantasy the 20th Century left us, the delusion that going somewhere helps you reinvent yourself.”
"Sekse duskunuzdur ancak seksuel hayalgucunden korkup buyuk tabularla korumak zorunda hissederiz. Esitlige inanir, alt siniflardan nefret ederiz. Bedenimizden ve daha da onemlisi olumden korkariz. Unutulup gitmenin birkac adim uzagindayiz ancak garip bir sekilde, olumsuz olmayi umit ediyoruz."

"We’re obsessed with sex, but fear the sexual imagination and have to be protected by huge taboos. We believe in equality but hate the underclass. We fear our bodies and, above all, we fear death. We’re a few steps from oblivion, but we hope we’re somehow immortal."
-
Fransiz ressam Gérard Altmann'nin olum yildonumu (19 Nisan 2012)
Farm on the water, undated

Cow by a wide ditch, undated
-

Ayrildigimizda ikimiz
Sessizce ve goz yasiyla,
Kirildi kalplerimiz
Aci cekecektik yillarca,
Yuzun soldu ve urperdi,
Buz kesti opusun;
O andan belliydi
Bundaki huzun.
Sabahin cigi
Kazimisti sogugu alnima
Sanki uyarii gibi
Hissettiklerimin su anda.
Yeminlerin bozulmus,
Ve nam salmis isigin;
Duyuyorum adin konusulmus,
Bana da duser utancin.
Yanimda soylerler adini,
Kara haber gibi kulaklarimda;
Bir urperti oksar sirtimi
Neden bu kadar kiymetliydin bana?
Bilmezler seni tanidigimi,
Seni iyi taniyanlar
Yillarca, yillarca cekerim acimi,
Anlatamayacak kadar.
Gizlice tanimistik birbirimizi
Bir aci saplanir bagrima,
Unutabilirmis kalbin beni,
Aldatabilirmis ruhun da.
Gorecek olursam seni
Yillar sonra bir daha,
Nasil selamlayayim sevgilimi?
Sessizce ve gozyasiyla.
-
"Birlesmeler ayrilmalar: zamanin merkezinde saniyenin kucucuk bir bolumunde birbirine karisan ruhlarin yarattigi evren sarkisi. Otlarin ustunde saciliveren nar taneleri gibi dagilan dunyalar. (Tarottan bir kart ceker.) Iste dansin tam ortayerinde sabit bir yildiz: geceler kralicesi, cehennem sultani. Bitkilerin buyumesini, med ve cezirin duzenini, gokyuzunun devinimlerini yoneten ece. Ayisigi avcisi, yeralti vadilerinde oluler cobani, urun almalarin anasi. Yolun yarisini uykuda gecirip sonra kollarinda kimi altin rengi kimi karanlik akarsulardan bilezikler, sag elindeyse yeniden dogus basagini tasiyarak uyaniveren pinarlarin dogurucusu. (Iki kart ceker.) Iste dusmanliklar burada: Bu dunyanin kurali, paradan ve gubreden yapilmis tahtinda oturuyor. Titreyen dizlerinde yasalar kitabiyla ahlak kurallari, elinin uzanacagi yerdeyse kamci hazir. Sezar'in hakkini Sezar'a veren, ama yuregin hakkini yurege vermeyen adaletli erdemli Kral! Tam karsisindaysa 'Munzevi' duruyor: ucgene kureye tapar, eski Kalde yazilarini bilir de damardaki kanin dilinden anlamaz, yitip gitmistir tartismalarin labirentinde, kendi kendisinin tutsagidir. (Bir baska kart ceker.) Iste bu da 'Sair', bizim delikanli ozanimiz, basini cocukluguna yaslamis uyurken uyaniverdi duyunca 'Kiz'in turkusunu. Takilip turkunun arkasina suruklenmekte ucuruma gozleri kapali. Incecik bir ipte denge ariyor. Guvenli adimlarla duslerin arkasindan bana dogru geliyor. Oysa ben yokum aslinda. Zavalli, basi donup yuvarlaniverecek asagiya. Hah iste, bu da son kartimiz: 'Sevgililer' ... Iki figur yanyana, biri gun renginde oburu karanlikta. Iki yol gorunuyor cikan falda. Sevmek, bir anlamda secmek demektir: secmek ya olumu, ya da yasami!" Octavio Paz, Olum Cicekleri

"Uniones y separaciones: almas que se juntan y son una constelación que canta por una fracción de segundo en el centro del tiempo, mundos que se dispersan como los granos de la granada que se desgrana en la hierba [Saca una carta del Tarot.] Y he aquí al centro de la danza, a la estrella fija: la Reina nocturna, la dama infernal, la señora que rige el crecimiento de las plantas, el ritmo de la marea y los movimientos del cielo; la cazadora lunar, la pastora de los muertos valles subterráneos; la madre de las cosechas y los manantiales, que duerme la mitad del año y luego despierta ataviada de pulseras de agua, alternativamente dorada y oscura, en la mano derecha la espiga solar de la resurrección. [Saca dos cartas.] Y he aquí a sus enemigos; el Rey de este mundo, sentado en su trono de estiércol y dinero, el libro de las leyes y el código de la moral sobre las rodillas temblorosas, el látigo al alcance de la mano – el Rey justiciero y virtuoso, que da al Cesar lo que es del Cesar y niega al Espíritu lo que es del Espíritu; y frente a él, el Ermitaño: adorador del triangulo y la esfera, docto en la escritura caldea e ignorante del lenguaje de la sangre, perdido en su laberinto de silogismos, prisionero de sí mismo. [Saca otra carta.] Y he aquí al Juglar, al adolescente; dormía, la cabeza reclinada sobre su propia infancia, pero ha oído el canto nocturno de la Dama y ha despertado; guiado por ese canto, marcha sobre el abismo con los ojos cerrados, balanceándose sobre la cuerda floja; marcha con seguridad y sus pasos lo conducen hacia mí que no existo, en busca de su sueño; si desfallece, se despeñará. Y aquí está la última carta: los Amantes... Son dos figuras, una color del día, otra color de la noche. Son dos caminos. El amor es elección: ¿la muerte o la vida?"
-
Italyan yazar, oyun yazari, sair ve hiciv ustasi Pietro Aretino'nun dogum yildonumu (20 Nisan 1492)
"Ofkeli insanlar kor ve ahmaktir. Cunku ofke akli alir goturur, aklin yoklugunda gazap zihnin tekmil yetilerini yagmalar, akil yurutme kendi gururunun zindanina hapsolur."

"Veramente gli huomini adirati sono ciechi, e stolti; perciò che la ragione in cotale attese se fugge, e doue ella non è, l'ira saccheggia tutte le ricchezze de l’intelletto, onde il consiglio riman prigione della superbia sua."

"Ben gercek bir kralim! Cunku kendime hukmedebiliyorum. / Io sono, davvero, un re, perché io so come comandare a me stesso."
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri