-
Fransiz yazar, Bilim Tarihi profesoru ve matematikci Denis Guedj'in olum yildonumu (24 Nisan 2010)
"Zaten matematik derslerinde kesinlikle kisilerden soz edilmezdi. Zaman zaman Thales, Pythagoras, Pascal, Descartes gibi isimler atilirdi ortaya ama yalnizca isimleri duyulurdu. Bir peynir markasi ya da metro istasyonu ismi gibi. Bunlarin nerede ve ne zaman ortaya ciktigindan da soz edilmezdi. Formuller, tanitlamalar, teoremler duserdi tahtaya. Sanki bunlari yaratan biri yokmus gibi..."

"D'ailleurs, en cours de maths, on ne parlait jamais de personne. De temps en temps, un nom tombait, Thalès, Pythagore, Pascal, Descartes, mais c'était seulement un nom. Comme celui d'un fromage ou d'une station de métro. On ne parlait pas non plus de où ni de quand ça s'était fait. Les formules, les démonstrations, les théorèmes atterrissaient sur le tableau. Comme si personne ne les avait créés..."
"Dusey cizgiye erisemiyor muyum? Yatay cizgiyle elde edecegim onu. Yuksekliği olcemiyorum cunku gokyuzunde kayboluyor, oyle mi? Gunesin ezdigi golgesini olcecegim onun.'Buyugu' 'küçük'le olcmek. 'Erişilmezi', 'erisilebilir' olanla olcmek. 'Uzak' olani, 'yakin'la olcmek.

"Le vertical m’est inaccessible ? Je l’obtiendrai par l’horizontal. Je ne peux mesurer la hauteur parce qu’elle se perd dans le ciel ? Je mesurerai son ombre écrasée sur le sol. Avec le 'petit', mesurer le 'grand' ? Avec 'l’accessible', mesurer 'l’inaccessible'. Avec le 'proche', mesurer le 'lointain' "
“Benim eski dostum, eger, gunu birinde bu yapitlardan birini acarsan, su soruyu sor lutfen: 'Ne anlatılıyor bu sayfalarda?' Iste o zaman o donuk ve tatsız tuzsuz matematigi bambaska bir aydinlik icinde goreceginden eminim”

"Offre-moi, vieil ami, de te poser cette question : 'Quelle histoire ces pages me racontent-elles ?' Tu regarderas alors, j’en suis sûr, ces mathématiques opaques et ternes sous une tout autre lumière, qui te comblera, toi, l’insatiable lecteur des plus beaux romans. Laissons cela."
-
Amerikali yazar ve filozof Robert Maynard Pirsig’in olum yildonumu (24 Nisan 2017)
“Resmi olarak okul, bir ‘egitim fakultesi’ydi. Bir egitim fakultesinde ogretirsiniz, ogretirsiniz, ogretirsiniz; arastirma icin zaman yoktur, dusunmek icin zaman yoktur, dis olaylara katilmak icin zaman yoktur. Salt ogret, ogret, ogret ve sonunda zekaniz soner, yaraticiliginiz korlenir ve neden boyle sonuk oldugunuzu anlamayan, olan bitenden habersiz, masum ogrencilerden olusan ve birbiri ardinca gelen dalgalara tekrar tekrar ayni SIKICI seyleri anlatan bir otomatik makine olursunuz. Sizi sonuk bulan ogrenci size saygisini yitirir ve bu saygisizligi otekilere de yayar. Boyle biteviye ogretmenizin nedeni, bunun hem gercek egitim veriyormus gibi gorunum elde etmenin hem de universiteyi en kolay yoldan goturmenin akillica bir yolu olmasidir.” Zen ve Motosiklet Bakim Sanati

“The school was what could euphemistically be called a "teaching college.'' At a teaching college you teach and you teach and you teach with no time for research, no time for contemplation, no time for participation in outside affairs. Just teach and teach and teach until your mind grows dull and your creativity vanishes and you become an automaton saying the same dull things over and over to endless waves of innocent students who cannot understand why you are so dull, lose respect and fan this disrespect out into the community. The reason you teach and you teach and you teach is that this is a very clever way of running a college on the cheap while giving a false appearance of genuine education.”
-
TNT, Jennifer Connelly, Daveed Diggs, Mickey Sumner'in barsrollerini paylastigi ve dunyanin buzla kaplandigi bir donemden yedi yil sonrasinda hayatta kalabilmeyi basaran cok az insanin Snowpiercer adinda, kurenin etrafinda donen yuvarlak ve devasa trende yasamalarina odaklanan dizisi Snowpiercerin yeni fragmanini yayinladi.
-
Hulu, Tony McNamara’nin senaryosunu yazdigi, basrollerinde Elle Fanning ve Nicholas Hoult’un yer aldigi, 15 Mayis’ta izleyici ile bulusacak ve Rusya tarihinin onemli figurleri arasinda yer alan ve 34 yil boyunca Rusya’yi yoneten II. Katerina’nin yukselisini ve esi Imparator Peter’la olan iliskisini konu edinen dizisi The Great'in fragmanini yayinladi.
-
Fransiz sair (Louise Charly 'La Belle Cordière') Louise Labé'nin dogum yildonumu (25 Nisan 1566)

Yasiyorum, oluyorum; tutusuyorum ve boguluyorum ;
Hayat bana hem cok kolay hem cok agir geliyor.
Cok buyuk sikintilarim var, sevincle karisiyor;
Soguga dayaniyorken sicaktan bunaliyorum.
Birden beni gulme ve aglama tutuyor,
Ve zevk icindeyken bir cok yakinma beni uzuyor, dayaniyorum.
Birdenbire kuruyorum ve yeseriyorum;
Iyi huyum cekip gidiyor, ve bu bir zaman suruyor.
Boylece ask kararsiz sekilde beni yonlendiriyor;
Daha cok aci cektigimi dusundugumde, dusunmeye kalmiyor
Kendimi uzuntunun disinda buluyorum.
Sonra, sevincimden emin olduguma inanmam
Ve arzu ettigim mutlulugun ustunde olmam,
Beni ilk mutsuzluguma yeniden birakiyor.
-
Italyan Ronesans sairi Torquato Tasso’nun olum yildonumu (25 Nisan 1595)
"Turklerden bahsediyorum. Dusmanina saldirirken amansiz bir kasirgaya, korkunc bir denize ve insafsiz bir yildirima benzeyen Turk; dost yaninda ve silahsiz dusman karsisinda bir seher yelidir, berrak bir goldur. Gonul acan bu yeli yildirma, goz kamastiran bu golu coskun bir denize cevirmek, tabiati da inciten bir gaflet olur."

"I'm talking about the Turks. The Turk that resembles a merciless hurricane, a terrible sea and an unforgiving thunderbolt when attacking his enemy; is like a dawn wind and a lucid lake beside friends and unarmed enemies. Do not intimidate this wind which opens its heart to you, because to turn this dazzling lake into a roaring sea will be such a carelessness as to offend nature itself."

Bu kiyilar yoksun
kadinimin dudaklari kadar
kirmizi ciceklerden.
Pinarlar, guller, zambaklar arasinda,
yaz ruzgarlarinin sesi,
tutmuyor onun tatli ezgisinin yerini.
O hos sarki beni tutusturur
onu yalniz opusmelerimiz susturur.

Non sono in queste rive
Fiori cosí vermigli
Come le labbra de la donna mia,
Né ’l suon de l’aure estive
Tra fonti e rose e gigli
Fa del suo canto piú dolce armonia.
Canto che m’ardi e piaci,
T’interrompano solo i nostri baci!
-
Italyan ressam Giovanni Antonio Burrini'nin dogum yildonumu (25 Nisan 1656)
Diana and Endymion, 1860s

Susanna en de ouderlingen, 1686 (Bologna Pinacoteca Nazionale)
-
Fransiz ressam Claude Lefèbvre'in olum yildonumu (25 Nisan 1675)
Un précepteur et son élève, between 1650 and 1700

Louis II de Bourbon, prince de Condé et son fils aîné Henri Jules de Bourbon, duc d'Enghien, 1662
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri