Kanunda ayrılma hakkı kullanım bedeli olarak yer alan "borsada son 30 günde oluşan fiyatların ağırlıklı ortalaması" yerine "adil bedel" esası geliyor. Mevcut uygulamada, şirketler önemli nitelikte işlemlerini hisse fiyatlarının düşük olduğu bir dönemde açıkladıkları zaman, ayrılma hakkının kullanım tarihi geldiğinde hisse fiyatı yükselebiliyor. Bu nedenle yatırımcılar düşük belirlenmiş olan fiyattan ayrılma hakkını kullanamıyor, bu da yatırımcı aleyhine bir durum oluşturuyordu. Adil bedelin nasıl belirleneceğine ilişkin yöntemlerle ilgili ikincil düzenlemeler (tebliğ) üzerindeki çalışmalar kanun tasarısı ile eşanlı olarak yürütülüyor.
Adil bedelin hesaplanmasında açıklamadan önceki 6 ay gibi 30 günden daha uzun bir dönemin ağırlıklı ortalama fiyatların ortalamasının esas alınması, borsadaki fiyatların ilgili dönemde sağlıklı oluşmaması durumunda değerleme raporu veya varsa yakın bir geçmişte yapılan pay alım teklifi fiyatı gibi kriterler esas alınması planlanıyor.
Tasarının yasalaşmasının ardından çok kısa bir sürede ilgili tebliğler çıkarılacak. Bunun yanı sıra "adil bedel" hükmü Sermaye Piyasası Kanunu'nun 27'nci maddesinde düzenlenen "ortaklıktan çıkarma hakkı ve satma hakkı"nda da yer alıyor. Bu sayede kanunda benzer nitelikteki iki işlem için yer alan farklı ifadelerin ve uygulamaların da uyumlu hale getirilmesi sağlanıyor.
Diğer taraftan, şirketlerin karşılaştıkları maliyetlerin azalması ve önemli nitelikteki işleme dair açıklama yapıldıktan sonra pay alarak spekülatif etkiden yararlanarak menfaat sağlamak isteyen ve ortaklıkların katlandığı maliyetleri artıran uygulamaların önüne geçebilmek adına ayrılma hakkının işlemin kamuya açıklandığı tarihte sahip olunan paylar için kullanılabilmesine ilişkin düzenleme getiriliyor.
Bir diğer yenilikle, ayrılma hakkı kullanılırken söz konusu payların ortaklık (şirket) tarafından satın alınmasından önce diğer pay sahiplerine veya yatırımcılara önerilmesine imkan sağlanıyor. Mevcut durumda bu payları ortaklık satın alıyor, bunun sonucunda ortaklıktan nakit çıkış gerçekleşiyor ve bu durumda ortaklığın sermayesinin azalması, borçluluğunun artması gibi sonuçlara yol açabiliyordu.
Yeni uygulama ile ayrılmak isteyenlerin sahip oldukları payların diğer ortaklar ya da yatırımcılar tarafından satın alınması ile, ortaklığın mali yapısını koruması sağlanıyor. Bu konuların düzenleme yetkisi Sermaye Piyasası Kurulu'na veriliyor.
- Pay alım teklifi zorunluluğu
Yeni düzenleme ile birlikte zorunlu pay alım teklifinden söz konusu zorunluluğu doğuran işlemin kamuya açıklandığı tarihte pay sahibi olanlar faydalanabilecek. Bu tarihten sonra pay alanlar çağrı fiyatından faydalanamayacak.
Pay alım teklifi zorunluluğunun özünde, bir ortaklıkta yönetim kontrolünün değişmesi halinde kendi istemleri dışında ortaya çıkan yeni dönemde şirkette kalmak istemeyen ortaklara ayrılma hakkı verilmesi bulunuyor. Zorunlu çağrıyı oluşturan işlemin açıklanmasının ardından pay alan yatırımcılar ise bu yeni dönemi bilerek alım yaptıkları için ortaklığın yeni yapısını kabullenmiş oluyor. Bu nedenle bu yatırımcılara çağrıya katılma hakkı verilmesi söz konusu düzenlemenin özü ile çelişiyor. Bu nedenle yeni düzenlemeye ihtiyaç duyuldu.
Yer İmleri