Sayfa 4412/7020 İlkİlk ... 341239124312436244024410441144124413441444224462451249125412 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 35,289 - 35,296 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Macar sair Sándor Petőfi’nin olum yildonumu (31 Temmuz 1849)



    Ozgurluk ve sevmek,
    Bu ikisi gerek bana!
    Askim icin, yasamim
    Feda olsun,
    Ozgurluk ugruna askim!





    Agac olurum eger agacin cicegi isen
    Sen ciy isen ben cicek olurum
    Ciy olurum eger gunes isigi isen
    Sirf birleselim diye.

    Ey guzel kiz, sen sevmek isen,
    Ben bir yildiz olurum.
    Ey guzel kiz, sen cehennem isen;
    Olurum birleselim, diye.



    Sarò albero, se sarai suo fiore.
    Se tu sarai rugiada io fiore sarò.
    Sarò rugiada se tu sarai raggio di sole…
    Mi basta che siamo una cosa sola.

    Se, fanciulla, tu sarai il paradiso:
    Allora io diventerò una stella,
    Se, fanciulla, tu sarai l'inferno: (per
    Unirci) io sarò dannato

  2. Fransiz sembolist sair Germain Nouveau’nun dogum yildonumu (31 Temmuz 1851)

    Normandiyali ayaginizin
    Bir kus gibi cirpinip kosustugu
    Genis apartman dairenizde
    Cok kucuk degil misiniz?

    Gulumsedigin golgede
    Serbest duruslu endaminiz
    Pek minyon degil mi,
    Sizin, Paris’e ozgu parisliliginiz?

    Size ait degil mi, olmasi gerektigi gibi
    Asiri gonul dolu, ciplak
    Insani hayran birakan, Fransiz vucudunuz,
    Samimi kadin kalbiniz?

    Kibirli olan size ait degiller mi,
    Uyuyan gecenin altindaki
    Sessiz ve beyaz karlar gibi
    Kuzeyin ihtisami gogusleriniz?

    Kin gutmeyen size gore, hos degil mi
    Can gurultulerinden urperen,
    Avrupali kadin karniniz,
    Evet avrupali karniniz;

    Dunyaya benzer degil mi,
    Havayla cevrilmis bir kure gibi,
    Dag gibi ve deniz gibi
    Sizin yuvarlak kalcalariniz ?

    Tuz gibi tertemiz saadetin hiriltisi
    Sonsuz degil mi, senin
    Yildizlar arasi rahminde
    Evrensel opucugunun altinda?

    Beni yasatan inancla,
    Guzel kokunda ve isiginda,
    Sarhos gonlum girmiyor mu
    Dogrudan, kalbinin tam ortasina.



    N’êtes-vous pas toute petite
    Dans votre vaste appartement,
    Où comme un oiseau qui palpite
    Voltige votre pied normand ?

    N’est-elle pas toute mignonne,
    Blanche dans l’ombre où tu souris,
    Votre taille qui s’abandonne,
    Parisienne de Paris ?

    N’est-il pas à Vous, pleine d’âme,
    Franc comme on doit l’être, à l’excès,
    Votre coeur d’adorable femme,
    Nu, comme votre corps français ?

    Ne sont-ils pas, à Vous si fière,
    Les neiges sous la nuit qui dort
    Dans leur silence et leur lumière,
    Vos magnifiques seins du Nord ?

    N’est-il pas doux, à Vous sans haine
    Frémissante aux bruits de l’airain,
    Votre ventre d’Européenne,
    Oui votre ventre européen ;

    N’est-elle pas semblable au Monde,
    Pareille au globe entouré d’air,
    Ta croupe terrestre aussi ronde
    Que la montagne et que la mer ?

    N’est-il pas infini le râle
    De bonheur pur comme le sel,
    Dans ta matrice interastrale
    Sous ton baiser universel ?

    Et par la foi qui me fait vivre
    Dans ton parfum et dans ton jour,
    N’entre-t-elle pas, mon âme ivre,
    En plein, au plein de ton amour

  3. 19. yuzyilin en onemli piyanistlerinden, senfonik siir tarzinin yaraticisi olan muzisyen, besteci, piyanist, orkestra sefi, muzik ogretmeni Macar - Alman Franz Liszt'in olum yildonumu (31 Temmuz 1886)



    https://www.youtube.com/watch?v=goVKUPLguqI

  4. Nobel Odullu Amerikali ekonomist Milton Friedman'in dogum yildonumu (31 Temmuz 1912)

    "Eger kasitli olarak, yaratici, atilgan ve kendine guvenen insanlari isten cikarip onlarin yerine kalin kafali, siradan ve hayal gucunden yoksun olanlari ise alacak bir sistem gelistirmek isterseniz yapmaniz gereken tek sey bugun buyuk kentlerde ve ulke capinda uygulanan sistemi taklit etmek ve ogretmen olabilmek icin diploma zorunlulugu koyarak standart maas sistemi uygulamaktir."



    "If one were to seek deliberately to devise a system of recruiting and paying teachers calculated to repel the imaginative and daring, and to attract the mediocre and uninspiring, he could hardly do better than imitate the system of requiring teaching certificates and enforcing standard salary structures that has developed in the largest city and state-wide systems. The alternative system would resolve these problems and permit competition to be effective in rewarding merit and attracting ability to teaching."

  5. Fransiz Sosyalist Partisi'nin ve L'Humanité gazetesinin kurucusu, yazar, hatip ve devlet adami Jean Jaurés bir deli tarafindan 31 Temmuz 1914'de olduruldu.

    "Feodal yargiyi bastirmakla kraliyet, hem ulasabildigi alanlari genisletmek, hem de kendini korumak istemisti. Bir an icin bile koyluleri korumayi dusunmemisti; derebeylik adaletinin pencesindeki kuyluler ise, arsiz bir bitkinin sayisiz filizleri arasinda gecen kotu bir hasat gibi curumekteydiler. Derebeylik adaletinin son koklerini sokup atmak ise Devrim’in eliyle olacakti."



    "La monarchie, en refoulant la justice féodale, avait songé à se défendre et à s’agrandir ; elle n’avait pas songé à défendre le paysan et celui-ci, sous l’étreinte immédiate de la justice seigneuriale languissait comme une moisson pauvre sous les nœuds multipliés d’une plante vorace. C’est la main de la Révolution qui arrachera les dernières racines de la justice féodale."

  6. Ispanyol-Portekizli asilli Fransiz komedi aktoru (Louis Germain David de Funès de Galarza) Louis de Funès'in dogum yildonumu (31 Temmuz 1914)






  7. Auschwitz'den kurtulan Italyan kimyager ve yazar Primo Levi'nin dogum yil donumu (31 Temmuz 1919)



    "Gercek Universitem Auschwitz'di. / La Mia vera Università di stato di Auschwitz. / Meine wahre Universität war Auschwitz."



    "Beni, insan izine bile rastlanmayan uzakliklara, bir vahsi gibi iz surdugu guzergahlara, taze karlarin icinde uzun yuruyuslere suruklerdi . Yaz geldigindeyse, onunla birlikte, insan eli degmemis kayalarin uzerinde parmak uclarimiz kanayarak, gunes sarhosu, siginaktan siginaga suruklenirdim. Ama asla ne o meshur zirvelere ne de unutulmayacak maceralarin pesine gidilmezdi; bu tur seyler umurunda bile degildi. Umurunda olan tek sey, sinirlari tanimak, olcmek ve gelistirmekti. Sanki ay be ay yaklasan, demir kadar sert bir gelecek (naziler) icin kendini (ve beni) hazirlama ihtiyaci duyuyordu. Kuvvetlenen bir isik misali sessiz ve bulasici bir mutluluktu onunki. Saatleri sevmezdi; bitmeyen uyari tiktaklarini davetsiz bir mudahale gibi gorurdu.

    Bir defasinda ayİ eti yemistik. Simdi, aradan yillar gectikten sonra, bu kadar az yedigim icin fena halde pismanim. Zira hayatin bana sundugu guzellikler icinde, o etin lezzeti, yani guclu, ozgur hatta hata yapacak kadar ozgur olmanin ve kendi kaderimizin efendisi olmanin tadina biraz olsun benzeyen baska bir lezzet olmadi." Periyodik Tablo, Hayatta Kalma Oykuleri



    "Mi trascinava in estenuanti cavalcate nella neve fresca, lontano da ogni traccia umana, seguendo itinerari che sembrava intuire come un selvaggio. D'estate, di rifugio in rifugio, ad ubriacarci di sole, di fatica e di vento, ed a limarci la pelle dei polpastrelli su roccia mai prima toccata da mano d'uomo: ma non sulle cime famose, né alla ricerca dell'impresa memorabile; di questo non gli importava proprio niente. Gli importava conoscere i suoi limiti, misurarsi e migliorarsi; più oscuramente, sentiva il bisogno di prepararsi (e di prepararmi) per un avvenire di ferro, di mese in mese più vicino.Non amava gli orologi: ne sentiva il tacito continuo ammonimento come un'intrusione arbitraria.

    Bene, la gustammo, la carne dell'orso, nel corso di quella notte che trovammo lunga.Era questa, la carne dell'orso: e ora che sono passati molti anni, rimpiango di averne mangiata poca, poiché, di tutto quanto la vita mi ha dato di buono, nulla ha avuto, neppure alla lontana, il sapore di quella carne, che è il sapore di essere forti e liberi, liberi anche di sbagliare, e padroni del proprio destino."



    Guven icinde yasarsiniz
    Ilik evlerinizde,
    Bulursunuz, aksam dondugunuzde,
    Sicak as ve dost yuzler:
    Dusunun bu da bir insan midir
    Camurlarda calisir
    Baris nedir bilmez
    Savasir bir dilim ekmek icin
    Kal de kalir ol de olur.
    Dusunun bu da bir kadin midir,
    Ne saci var ne adi
    Hicbir sey animsayacak gucu yok,
    Gozleri bombos ve kucagi buz kesmis
    Bir kis kurbagasi gibi.
    Iyice kafa yorun bu konuda:
    Size soyluyorum bu sozleri.
    Cikarmayin onlari kalbinizden
    Yuvanizda, sokakta,
    Yatarken kalkarken;
    Yineleyin onlari cocuklariniza,
    Yoksa yikilsin eviniz basiniza,
    Hastaliklar sakat biraksin,
    Dilerim cocuklariniz bakmaz bir daha yuzunuze.

  8. Turk muzik yapimcisi ve Atlantic Records’un kurucu kardeslerinden Ahmet Ertegun’un dogum yildonumu (31 Temmuz 1923)


Sayfa 4412/7020 İlkİlk ... 341239124312436244024410441144124413441444224462451249125412 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •