Sayfa 4427/7020 İlkİlk ... 342739274327437744174425442644274428442944374477452749275427 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 35,409 - 35,416 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Sirbistan asilli Amerikali sair Charles Simic, 29 Eylul’den itibaren gecerli olacak 15. Amerikan Devlet Sairiligine 2 Agustos 2007'de secildi.

    “Ben daha sumuklu bir cocukken, ismim Ovid, Horace, Catallus, Sextus, Propertius ve Martial idi. Uzmanlik alanim, ciddiyi onemsizle, ucariyi yuce gonulluyle karistirmakti. Tanrisal bir bas belasiydim. Soyle dizeler yazdim:

    Koltuguna otururken o, hemen bul bir tabure.
    Cikar terliklerini, o zarif ayaklarini uzatsin diye

    Ya da

    her kim saymak istiyorsa.
    yataginizdaki ask oyunlarini.
    sayabilir butun yildizlari da.
    basinizin uzerinde parlayan.
    ya da her kum tanesini
    Afrika’nin collerinde kavrulan.”



    “When I was still a snot-nosed kid, my name was Ovid, Horace, Catallus, Sextus Propertius and Martial. My specialty was mixing the serious with the trivial, the frivolous with the high-minded. I was a holy terror. I wrote lines like these:

    When she's on her chaise-long, make haste to find a footstool
    For those dainty feet of hers, help her on and off With the slippers

    or:

    Whoever hopes to count
    The love-games of your bed
    Might as well list the stars
    Glittering overhead
    or every grain of sand
    In Africa's desert land.”

  2. Amerikali yazar Stephenie Meyer, Alacakaranlik serisinin 4. kitabi (Breaking Dawn) Safak Vakti'ni 2 Agustos 2008'de Little, Brown and Company araciligiyla yayimladi.



    "Olumle burun buruna gelme hakkimi fazlasiyla kullanmistim; bu gercekten de alisabileceginiz bir sey degil. Gerci, olumle tekrar yuzlesmek tuhaf bir sekilde kacinilmaz gorunmustu. Sanki gercekten de felaketleri ceken bir hedeftim. Tekrar ve tekrar kactim ama pesimden gelmeyi surdurdu. Yine de, bu seferki hepsinden o kadar farkliydi ki. Korktugunuz birisinden kacabilir, nefret ettiginiz birisiyle savasabilirsiniz. Butun tepkilerim bu tur katillere, canavarlara ve dusmanlara gore duzenlenmisti. Bir vampiri sevdiginizde, secim hakkiniz kalmaz. Bunun sevdiginiz kisiyi incitecegini bile bile nasil kacar, nasil savasirdiniz? Sevdiginize verebileceginiz tek sey hayatinizsa, nasil vermemezlik ederdiniz? Ya onu gercekten seviyorsaniz?" Safak Vakti



    “I’d had more than my fair share of near-death experiences; it wasn’t something you ever really got used to. It seemed oddly inevitable, though, facing death again. Like I really was marked for disaster. I’d escaped time and time again, but it kept coming back for me. Still, this time was so different from the others. You could run from someone you feared, you could try to fight someone you hated. All my reactions were geared toward those kinds of killers—the monsters, the enemies. When you loved the one who was killing you, it left you no options. How could you run, how could you fight, when doing so would hurt that beloved one? If your life was all you had to give your beloved, how could you not give it? If it was someone you truly loved?”

  3. “Yol boyunca kenti olusturan korkunc celiskileri gorebiliyordum: kulubeler ve kulubeleri gozden gizlemek icin acele yapilmis derme catma duvarlar, SIKISIK, kursuni kent merkezi ve sonra Yukari Semt, parklari, Ingiliz bahceleriyle, camdan yapilma gokdelenleri, bisikletle gezinen sansli, bakimli cocuklariyla. Buranin kopekleri bile mutlu gozuktu gozume. Her sey duzenli, her sey temiz, her sey dingin, belleksiz bir vicdanin somut huzuru. Bu semt sanki baska bir ulke.” Ruhlar Evi



    “Por el camino pude ver la ciudad en su terrible contraste, los ranchos cercados conpanderetas para crear la ilusión de que no existen, el centro aglomerado y gris, y el Barrio Alto,con sus jardines ingleses, sus parques, sus rascacielos de cristal y sus infantes rubios paseando enbicicleta. Hasta los perros me parecieron felices, todo en orden, todo limpio, todo tranquilo, y**uella sólida paz de las conciencias sin memoria. Este barrio es como otro país.”

  4. "Yardim et bize, ey ruyalarin ve umutlarin Ioa'si. Onu Cambray'den koru, efendimizin gozune gorunmez kil, baskalarinin karsisinda ihtiyatli ama benim kollarimda guclu olsun, hayatta kalabilmesi icin gun isiginda yuregini sustur, ozgurluk arzusunu kaybetmesin diye geceleri ona cesaret ver. Bize iyilik dolu gozlerle bak, Erzuli, ey kiskancligin Ioa'si. Bizi kiskanma, cunku bu mutluluk bir sinegin kanatlari kadar kirilgan."



    "Ayúdanos, loa de los sueños y las esperanzas. Protégelo de Cambray, hazlo invisible a los ojos del amo, hazlo cauteloso frente a otros, pero soberbio en mis brazos, acalla su corazón de bozal en la luz del día, para que sobreviva, y dale bravura por las noches, para que no pierda las ganas de la libertad. Míranos con benevolencia, Erzuli, loa de los celos. No nos envidies, porque esta dicha es frágil como alas de mosca." Isabel Allende, La Isla Bajo El Mar





  5. Wings of Desire (1987) Yon: Wim Wenders





  6. Kristof Kolomb, ilk yolculuguna 3 Agustos 1492'de Ispanya, Palos de la Frontera limanindan Santa Maria, Pinta ve Niña isimli uc gemi ile Hint adalarina dogru yelken acarak basladi.




Sayfa 4427/7020 İlkİlk ... 342739274327437744174425442644274428442944374477452749275427 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •