Sayfa 485/774 İlkİlk ... 385435475483484485486487495535585 ... SonSon
Arama sonucu : 6189 madde; 3,873 - 3,880 arası.

Konu: Referandumda Neden EVET

  1. Bekir Bozdağ'dan yalana devam

    Başkanlık sistemi sonrası Erdoğan'a verilecek olan Meclis'i feshetme yetkisine ilişkin AKP'den tuhaf yalanlamalar gelmeye devam ediyor.

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verilmek istenen Meclis'i fesh yetkisine ilişkin tuhaf açıklamalarına bir yenisini daha ekledi.

    Bozdağ, "Feshettiğiniz zaman Meclis kapanır doğru, vekillerin vekilliği sona erer doğru. Seçimleri yenilediğinizde ise Meclis kapanmaz, vekillerin vekilliği sona ermez. Türk Anayasası'nda fesih kavramı yoktur, seçimleri yenileme ibareleri vardır" dedi.

    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  2. #3874
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Gurbet
    Yaş
    60
    Gönderi
    9,075
    Blog Entries
    3
     Alıntı Originally Posted by british Yazıyı Oku
    1- CB na partili olma imkanı ....

    2-HSYK nın yapısının değişmesi...

    Bu 2 madde 17 Nisanda yürülüğe giriyor . Diğerleri 2019 da !

    2019 a KADAR NEYİ BEKLİYORUZ ????????????

    2019 da seçim olmayacak mı yoksa..

    Kimbilir..

    Belki de olmayacak..

  3.  Alıntı Originally Posted by DeliKAN Yazıyı Oku
    2019 da seçim olmayacak mı yoksa..

    Kimbilir..

    Belki de olmayacak..
    Ondan önce benim vurgulamak istediğim husus şu ;

    Uçacaz kaçacaz palavraları için bu anayasa değişikliğini öne sürenler, neden, bu anayasayı 17 Nisanda yürülüğe koymuyorlar ?

    2 senemiz boşa geçecek onlara göre !!!!!!!!!
    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  4. İLGİNÇ olan
    BU BELGEYİ YÜREĞİ OLANLAR OKUSUN, DİĞERLERİNE GEREKMEZ: Akp'nin kurucularından Abdüllatif Şener:
    "İmam hatip kökenliyim, AKP kurucularındanım, birçok gerçeği 60 yaşından sonra görebildim. İnsanoğlu ben ve çıkar ön plana çıkınca hiçbir şeyi görmüyor. İlk kuruluş aşamasında Cüneyt Zapsu, Erdoğan, Gül ara ara ABD. ye gitmişlerdir. Ben dinimize, kurana bağlı olarak bu arkadaşlarla Hz.Ömerin adaleti, Peygamber efendimizin ümmeti herkesin eşit, özgür, adaletli yaşayacağı bir partiyi kuruyoruz hayalindeydim, henüz 15. günde Erdoğanla özelleştirme konusunda ayrı düştük, 2 ay küs kaldık. ABD ile görüşmelerden hiç bilgilendirilmedim. Benim hayallerimin çok ötesinde bir gidişat başladı. Ayrılma kararı aldığımda gerek Erdoğan, gerek Gül defaten vazgeçmemi istediler. Kararım kesindir ben yokum diyerek bıraktım.
    Davaya ihanet ettin diyenler oldu, ben vicdanen rahatım, Allaha verecek hesabım var. Yedi üniversiteden teklif aldım, hepsi engellendi, hiçbir yerde çalışmama müsaade edilmiyor.
    Önceki hükümetlerde halktan kesilen vergi oranı %31 idi, gelişen teknoloji ile cep telefonları, banka kredileri gibi halktan alınan vergi oranı %41'e çıktı, yani halkın cebine daha çok girildi. Sadece halktan gelen vergi yılda eski parayla 600 katrilyon. Yapılan yol, hastane, köprüler halka lüttufmuş gibi gösteriliyor, bu kadar paraya yaptıkların devede kulak, önemli olan halktan aldığını helal olarak yapıp haram yememek. Mütemadiyen geçmişe saldırı var, Avrupa demokrasiye yüzyıllar sonra geçebilmiştir. Atatürk dönemi padişahlıktan Cumhuriyete geçerken o zamanki şartlarda zoru başarmışlardır, sonraları darbelerle geriyede düşsek daima o zamanki olanaklarla ileriye gitmek için çaba sarfedilmiştir. Sizin devamlı geçmişi öne sürmeniz en büyük siyasi terbiyesizliktir, siz geçmişi değil, geleceğe yön vermelisiniz.2004 yılında üyesi olmadığımız G28 zirvesine gözlemci olarak katıldık, orada İslami ve Afrika ülkelerinde diktatörlük sistemlerinin yerine demokrasi getirilmesi ve bunun için gerekli müdahalelerin yapılması bundada Türkiye'nin örnek olması kararı alındı ve biz bu işin eşbaşkanı olarak Suriye'de Esad'a, Mısır'da Mursiye demokrasi yönünde telkinlerde bulunduk, özellikle bu görüşmelere Davutoğlu gitti ve biz bunlara Demokrasiyi öğütlerlerken ülkemizin bunca sorununun içinde ne olduda bu anayasa değişikliği önümüze konuldu, biz bu ülkelere demokrasiyi öğütlerken biz Suriye, Mısır olmaya, geriye gitmeye karar verdik. Bu nasıl bir oyundur. Bu sisteme birçok isim aradım tek uyan Diktatörlük, bu sistem birçok yönden Türkiye'nin çöküşü ve uzun yıllar toparlanamamasıdır. Böyle bir sistem için deli olmak lazım, akıllı bir insanı seçseniz bu yetkilerle delirir. AKP tabanında Reis seni seviyoruz sana oyumuz var ama keşke bunu önümüze koymasaydın diyenler var. Meclisteki seçimlerde görüştüğüm arkadaşlar Evete mecbur bırakıldıklarını, tehdit edildiklerini, açık Evet kullanmak zorunda kaldıklarını, bunu mevcut konumlarını kaybetmemek için yaptıklarını referandumda Hayır vereceklerini ifade ediyorlar. Siyasette muhalefet değil, iktidar sorgulanır, çünkü güç ve para iktidarın kontrolündedir. Muhalefeti sorgulamak siyaset en etik değildir. Türkiyenin İslami tarihinde hiçbir diktatör ve zalim düşünceli İslamiyete bu kadar zarar vermemiştir. Dinimiz hoşgörü zihniyetidir, bugün insanlar ayrışmış kendilerine dindar diyenler kendileri gibi düşünmeyenler cezalandırıldıklarında sevinir, kendileri gibi düşünüp suçlu olduklarını bidikleri halde suçsuz sayılanlara sevinir olmuşlardır. Bu nasıl hoşgörü dini, bu nasıl müslümanlıktır. Kuranda devlet kavramı bir surede geçer, oradada kazanç eşit bölüşülür denir. Adam ben fabrika kurdum diyor onca insan çalıştırıyor kazancın en büyüğü kendine çalışanlarının hakkını yiyiyor, yani kul hakkı. Bunu en iyi dile getiren İhsan Eliaçık kitaplarını okurum.
    AKP istikrar için Evet kampanyası yapıyor 15 yıldır tek başına iktidar olan bir parti istikrar diyor ve bunca yetkiyi tek bir adama devrediyorsa önce AKP seçmeni bu nasıl bir iştir diye sorgulamalı. Anayasa 82 darbe anayasası ben demokrasi ve gelecek adına Cumhurbaşkanı yetkileri azaltılır diye umut ederken tam tersi yapıldı. AKP seçmenine bu maddeler gerçekliğiyle anlatılsın AKP seçmeni CHP seçmeninden daha çok hayır der, bu seçimde her Evet diyecek intihar etmiş olacaktır. Reis islamiyetin bayrağını ileri taşıyacak diyenler kendilerini kandırmasınlar, islamiyet Türk tarihinde bu kadar kirlenmedi. Reis AKP içindeki Fetöcüleri temizleyecek diyorlar bunun için başkanlığa gerek yok zaten istese ilk seçimde temizliği yapar. Fetöyü ne gördüm ne tanıştım, çocuklarım hiçbir yakınım onun cemaat okullarında okumadı, AKP içinde var mı derseniz başından sonuna kadar hepsi Fetöyle ilişkisi olmuştur zaten söylemlerden görüyorsunuz, kimi insanlar iş, aş uğruna, çocuklarının geleceği uğruna Fetöye girmek zorunda bırakılmışlardır. AKP her yıl kurucuları, bakanlar, milletvekillerinin katılımıyla 10 yıl boyunca toplantılarını Bank Asyanın tesislerinde yapmışlardır. Bilmem ne ilçesinin bilmem ne köyünde bir öğretmen Bank Asyaya para yatırdı diye hapse atılmıştır, bu gün suçlananların çoğu yanlış oldu diye geri alınmıştır, hatta bazı gazeteci, yazar sol düşünceliler bile Fetöcü diye içeri alınmıştır, kendileri bile bu rezilliği kabul ediyorlar. Bazı anayasa doçentleri, hele anayasa profesörü Burhan Kuzu TV'lerde bu anayasa değişikliğini yalanlarla savunuyorlar, hayretler içinde seyrediyorum, ülkede gerçek bir demokrasi olsa çoktan bunların akademik ünvanları alınmıştı, zaten yarı başkanlık var, başkalıkta başkan istese muhalefet liderlerine küfür bile eder kimse ses çıkaramaz, muhalefet seçmeninden hesap sormaya kalkanlar hemen içeri alınır. Başkanlık sistemi için her türlü plan en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş, padişahlara bile böyle yetki verilmemişti. Gül, Davutoğlu, Arınç Hayırcı mı diyorsunuz, ben Hayır dediklerini duymadım, içlerinden diyorlarsa bilemem önemli olan benim gibi gemileri yakıp Hayır diyebilmeleridir, kendilerini iyi tanırım, hala bizede bir yerden bir şey düşer mi umuduyla bekliyorlar. Hele Davutoğlu çok yakışıksız gönderildi, arap baharının bütün sonucu üzerine yıkıldı buna rağmen bana da bir şey düşer mi diye bekliyor. Her partiye eşit mesafedeyim, siyasete girer misin diye soruyorlar girmem, parti kurmam sizin kendi insani, vicdani düşünceleriniz var güvendiklerinizle kurarsınız gelecekte mevki, çıkar insanları değiştirir bu devirde çok zor. Siyaset Allah'ın evi dediğimiz camilere kadar girdi bundan Diyanet İşleri Başkanından müezzine kadar herkes hesabını verecektir. Bu ülkede bu topraklar üzerinde hangi düşüncede olursa olsun hepimiz yaşıyoruz bu vatana karşı hepimizin sorumluluğu var, ülke hiç bu kadar ayrışmadı, Türk insanı vicdanlıdır, vicdanın sesini dinleyecektir."
    (Kopyalayıp paylaşınız)Akp'nin kurucularından Abdüllatif Şener:
    "İmam hatip kökenliyim, AKP kurucularındanım, birçok gerçeği 60 yaşından sonra görebildim. İnsanoğlu ben ve çıkar ön plana çıkınca hiçbir şeyi görmüyor. İlk kuruluş aşamasında Cüneyt Zapsu, Erdoğan, Gül ara ara ABD. ye gitmişlerdir. Ben dinimize, kurana bağlı olarak bu arkadaşlarla Hz.Ömerin adaleti, Peygamber efendimizin ümmeti herkesin eşit, özgür, adaletli yaşayacağı bir partiyi kuruyoruz hayalindeydim, henüz 15. günde Erdoğanla özelleştirme konusunda ayrı düştük, 2 ay küs kaldık. ABD ile görüşmelerden hiç bilgilendirilmedim. Benim hayallerimin çok ötesinde bir gidişat başladı. Ayrılma kararı aldığımda gerek Erdoğan, gerek Gül defaten vazgeçmemi istediler. Kararım kesindir ben yokum diyerek bıraktım.
    Davaya ihanet ettin diyenler oldu, ben vicdanen rahatım, Allaha verecek hesabım var. Yedi üniversiteden teklif aldım, hepsi engellendi, hiçbir yerde çalışmama müsaade edilmiyor.
    Önceki hükümetlerde halktan kesilen vergi oranı %31 idi, gelişen teknoloji ile cep telefonları, banka kredileri gibi halktan alınan vergi oranı %41'e çıktı, yani halkın cebine daha çok girildi. Sadece halktan gelen vergi yılda eski parayla 600 katrilyon. Yapılan yol, hastane, köprüler halka lüttufmuş gibi gösteriliyor, bu kadar paraya yaptıkların devede kulak, önemli olan halktan aldığını helal olarak yapıp haram yememek. Mütemadiyen geçmişe saldırı var, Avrupa demokrasiye yüzyıllar sonra geçebilmiştir. Atatürk dönemi padişahlıktan Cumhuriyete geçerken o zamanki şartlarda zoru başarmışlardır, sonraları darbelerle geriyede düşsek daima o zamanki olanaklarla ileriye gitmek için çaba sarfedilmiştir. Sizin devamlı geçmişi öne sürmeniz en büyük siyasi terbiyesizliktir, siz geçmişi değil, geleceğe yön vermelisiniz.2004 yılında üyesi olmadığımız G28 zirvesine gözlemci olarak katıldık, orada İslami ve Afrika ülkelerinde diktatörlük sistemlerinin yerine demokrasi getirilmesi ve bunun için gerekli müdahalelerin yapılması bundada Türkiye'nin örnek olması kararı alındı ve biz bu işin eşbaşkanı olarak Suriye'de Esad'a, Mısır'da Mursiye demokrasi yönünde telkinlerde bulunduk, özellikle bu görüşmelere Davutoğlu gitti ve biz bunlara Demokrasiyi öğütlerlerken ülkemizin bunca sorununun içinde ne olduda bu anayasa değişikliği önümüze konuldu, biz bu ülkelere demokrasiyi öğütlerken biz Suriye, Mısır olmaya, geriye gitmeye karar verdik. Bu nasıl bir oyundur. Bu sisteme birçok isim aradım tek uyan Diktatörlük, bu sistem birçok yönden Türkiye'nin çöküşü ve uzun yıllar toparlanamamasıdır. Böyle bir sistem için deli olmak lazım, akıllı bir insanı seçseniz bu yetkilerle delirir. AKP tabanında Reis seni seviyoruz sana oyumuz var ama keşke bunu önümüze koymasaydın diyenler var. Meclisteki seçimlerde görüştüğüm arkadaşlar Evete mecbur bırakıldıklarını, tehdit edildiklerini, açık Evet kullanmak zorunda kaldıklarını, bunu mevcut konumlarını kaybetmemek için yaptıklarını referandumda Hayır vereceklerini ifade ediyorlar. Siyasette muhalefet değil, iktidar sorgulanır, çünkü güç ve para iktidarın kontrolündedir. Muhalefeti sorgulamak siyaset en etik değildir. Türkiyenin İslami tarihinde hiçbir diktatör ve zalim düşünceli İslamiyete bu kadar zarar vermemiştir. Dinimiz hoşgörü zihniyetidir, bugün insanlar ayrışmış kendilerine dindar diyenler kendileri gibi düşünmeyenler cezalandırıldıklarında sevinir, kendileri gibi düşünüp suçlu olduklarını bidikleri halde suçsuz sayılanlara sevinir olmuşlardır. Bu nasıl hoşgörü dini, bu nasıl müslümanlıktır. Kuranda devlet kavramı bir surede geçer, oradada kazanç eşit bölüşülür denir. Adam ben fabrika kurdum diyor onca insan çalıştırıyor kazancın en büyüğü kendine çalışanlarının hakkını yiyiyor, yani kul hakkı. Bunu en iyi dile getiren İhsan Eliaçık kitaplarını okurum.
    AKP istikrar için Evet kampanyası yapıyor 15 yıldır tek başına iktidar olan bir parti istikrar diyor ve bunca yetkiyi tek bir adama devrediyorsa önce AKP seçmeni bu nasıl bir iştir diye sorgulamalı. Anayasa 82 darbe anayasası ben demokrasi ve gelecek adına Cumhurbaşkanı yetkileri azaltılır diye umut ederken tam tersi yapıldı. AKP seçmenine bu maddeler gerçekliğiyle anlatılsın AKP seçmeni CHP seçmeninden daha çok hayır der, bu seçimde her Evet diyecek intihar etmiş olacaktır. Reis islamiyetin bayrağını ileri taşıyacak diyenler kendilerini kandırmasınlar, islamiyet Türk tarihinde bu kadar kirlenmedi. Reis AKP içindeki Fetöcüleri temizleyecek diyorlar bunun için başkanlığa gerek yok zaten istese ilk seçimde temizliği yapar. Fetöyü ne gördüm ne tanıştım, çocuklarım hiçbir yakınım onun cemaat okullarında okumadı, AKP içinde var mı derseniz başından sonuna kadar hepsi Fetöyle ilişkisi olmuştur zaten söylemlerden görüyorsunuz, kimi insanlar iş, aş uğruna, çocuklarının geleceği uğruna Fetöye girmek zorunda bırakılmışlardır. AKP her yıl kurucuları, bakanlar, milletvekillerinin katılımıyla 10 yıl boyunca toplantılarını Bank Asyanın tesislerinde yapmışlardır. Bilmem ne ilçesinin bilmem ne köyünde bir öğretmen Bank Asyaya para yatırdı diye hapse atılmıştır, bu gün suçlananların çoğu yanlış oldu diye geri alınmıştır, hatta bazı gazeteci, yazar sol düşünceliler bile Fetöcü diye içeri alınmıştır, kendileri bile bu rezilliği kabul ediyorlar. Bazı anayasa doçentleri, hele anayasa profesörü Burhan Kuzu TV'lerde bu anayasa değişikliğini yalanlarla savunuyorlar, hayretler içinde seyrediyorum, ülkede gerçek bir demokrasi olsa çoktan bunların akademik ünvanları alınmıştı, zaten yarı başkanlık var, başkalıkta başkan istese muhalefet liderlerine küfür bile eder kimse ses çıkaramaz, muhalefet seçmeninden hesap sormaya kalkanlar hemen içeri alınır. Başkanlık sistemi için her türlü plan en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş, padişahlara bile böyle yetki verilmemişti. Gül, Davutoğlu, Arınç Hayırcı mı diyorsunuz, ben Hayır dediklerini duymadım, içlerinden diyorlarsa bilemem önemli olan benim gibi gemileri yakıp Hayır diyebilmeleridir, kendilerini iyi tanırım, hala bizede bir yerden bir şey düşer mi umuduyla bekliyorlar. Hele Davutoğlu çok yakışıksız gönderildi, arap baharının bütün sonucu üzerine yıkıldı buna rağmen bana da bir şey düşer mi diye bekliyor. Her partiye eşit mesafedeyim, siyasete girer misin diye soruyorlar girmem, parti kurmam sizin kendi insani, vicdani düşünceleriniz var güvendiklerinizle kurarsınız gelecekte mevki, çıkar insanları değiştirir bu devirde çok zor. Siyaset Allah'ın evi dediğimiz camilere kadar girdi bundan Diyanet İşleri Başkanından müezzine kadar herkes hesabını verecektir. Bu ülkede bu topraklar üzerinde hangi düşüncede olursa olsun hepimiz yaşıyoruz bu vatana karşı hepimizin sorumluluğu var, ülke hiç bu kadar ayrışmadı, Türk insanı vicdanlıdır, vicdanın sesini dinleyecektir."



    hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi


  5. Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  6. #3879
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Gurbet
    Yaş
    60
    Gönderi
    9,075
    Blog Entries
    3
    Seçim yasakları başlamıştır..

    Herkese, kanunlarla belirtilmiş olan yasaklara riayet etmesini tavsiye ederim..




    "Buna göre, oy verme gününden önceki on günlük sürede, yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayın araçları ile kamuoyu araştırmaları, anketler, tahminler, bilgi ve iletişim telefonları yoluyla mini referandum gibi adlarla vatandaşın oyunu etkileyecek biçimde yayın yapılması ve herhangi bir surette dağıtımı yasaktırYukarıdaki paragrafta yer alan kısıtlama dışında, Radyo ve televizyon kuruluşları, oy verme gününden önceki yirmi dört saat dışındaki halkoylaması sürecinde 2954 ve 6112 sayılı Kanunlarda belirtilen ilkelere titizlikle uymak suretiyle yayınlarım sürdürebileceklerdir.

    Basın, iletişim araçları ve internet üzerinden yapılan yayınlarla ilgili 298 sayılı Kanun'un 55/B maddesi ile 2954 ve 6112 sayılı Kanunlarda öngörülen düzenlemeler karşısında, söz konusu yazılı basın, iletişim araçları ve internet üzerinden yapılan yayınların, seçim hukukunun temel ilkeleri olan eşitlik, serbestlik, dürüstlük ilkelerine uygun bir şekilde yapılması gerekmektedir.
    "

  7. 2011’den itibaren Türkiye’ye kaynağı belirli olmayan para girişleri olağanüstü boyutlara ulaştı.
    NEREDEN GELİYOR BU PARA?
    2015 10,2
    2016 11,2
    2017 Ocak 11,6 milyar dolar
    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

Sayfa 485/774 İlkİlk ... 385435475483484485486487495535585 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •