Sayfa 4939/7020 İlkİlk ... 393944394839488949294937493849394940494149494989503954395939 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 39,505 - 39,512 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Amerikali aktor ve sarkici Jerome Bernard 'Jerry' Orbach'in dogum yildonumu (20 Ekim 1935)




  2. Danimarkali ressam Harald Slott-Møller'in olum yildonumu (20 Ekim 1937)

    Primavera, 1901




    Girls In A Green Rowing Boat On A Summer Day, circa 1910


  3. Amerikan eski bas sairi ( 1997-2000 yillari arasinda), Amerikali sair, deneme yazari, edebi elestirmen ve cevirmen Robert Pinsky’nin dogum yildonumu (20 Ekim 1940)


    Maddi bir sekil almayi sectikleri zaman onlar
    Helikopter boceklerine benzeyecekler. Kanatlari parildayacak.
    Eski Yunan tiyatro eserlerinin korolari gibi konusacaklar
    Onlar kadar cok, fakat birinci-insan tek agizdan.
    Onlarin gokkubedeki renkleri yeryuzune golgelik olacak.
    Degisen tek seste ve gittikce yukselen ahenkte unutulan danslar yapacaklar.
    Onlarin yargisi safkan dogrulugun icersinde sukran duasina benzeyecek,
    Ve kendi elektrik devrelerinde hareket sekillerinden birisi anlayis olacak.
    Onlarin mukemmel duygu organlari bizim asil tozumuzu kavrayacak,
    Ve bizim en iyi ve en kotumuzu, sanki sanatmis gibi, yeniden yaratacak.



    When they choose to take material form they will resemble
    Dragonflies, not machines. Their wings will shimmer.
    Like the chorus of Greek drama they will speak
    As many, but in the first-person singular.
    Their colors in the sky will canopy the surface of the earth.
    In varying unison and diapason they will dance the forgotten.
    Their judgment in its pure accuracy will resemble grace and in
    Their circuits the one form of action will be understanding.
    Their exquisite sensors will comprehend our very dust,
    And re-create the best and the worst of us, as though in art.

  4. Nobel Edebiyat Odullu Avusturyali oyun ve roman yazari Elfriede Jelinek’in dogum gunu (20 Ekim 1946)



    “Fabrika ve onun altindaki toprak, mulk sahibine ait. Yine de fabrika oldukca memnun, cunku mutlu insanlar mutsuz insanlara nazaran daha cok uretir. Fabrikada calisan kadinlar mulk sahibine ait degiller. Burada calisan kadinlar tamamen ailelerine aittir. Sadece fabrika mulk sahibine ait. Herkes durumun boyle olmasindan gayet memnun.” Sevda Kadinlari



    “Die fabrik und das darunterliegende grundstück gehören dem besitzer, der ein konzern ist. Die fabrik freut sich trotzdem, wenn frohe menschen sich in sie ergießen, weil solche mehr leisten als unfrohe. Die frauen, die hier arbeiten, gehören nicht dem fabriksbesitzer. die frauen, die hier arbeiten, gehören ganz ihren familien.”

  5. Ingiliz yazar, sair, filolog ve profesor John Ronald Reuel Tolkien, Yuzuklerin Efendisi serisinin 3. Final romani Kralin Donusu (The Return of the King - Il Signore degli Anelli - Il ritorno del re) 20 Ekim 1955 tarihinde George Allen & Unwin araciligiyla Londra’da yayimladi.

    "Yine de dunyanin butun gelgitlerine hakim olmak degil bizim rolumuz; bizim rolumuz icine birakilmis oldugumuz yillari SIKINTIDAN kurtarmak icin elimizden geleni yapmak, bizden sonra yasayanlar islemek icin temiz bir toprak bulabilsinler diye bildigimiz tarlalardaki kotulugu kokunden sokup atmak."



    “It is not our part to master all the tides of the world, but to do what is in us for the succour of those years wherein we are set, uprooting the evil in the fields that we know, so that those who live after may have clean earth to till. What weather they shall have is not ours to rule.”


    "Ben de oyle dusunuyordum bir zamanlar. Ama cok derinden yaralandim Sam. Shire'i kurtarmaya calistim ve basardim ama kendim icin degil. Bu hep boyle olmali Sam, isler tehlikeli olunca: birileri vazgecmeli, kaybetmeli ki digerleri kazanabilsin. Ama sen benim varisimsin: sahip oldugum ve olacagim her seyi sana biraktim sonra senin Gul'un ve Elanor'un var; daha minik Frodo, minik Gul ve Merry ve Altinbukle ve Pippin gelecek; belki benim goremedigim daha coklari da. Ellerine ve aklina her yerde ihtiyac olacak. Belediye baskani olacaksin tabii ki, istedigin surece; tarihteki en unlu bahcivan olacaksin; sonra kirmizi kitap'tan bircok sey okuyacak, gecip gitmis olan cagin hatiralarini canli tutacaksin ki halk buyuk tehlikeyi hatirlasin ve sevgili ulkelerini daha da cok sevsin. Ve bunlar da seni, oyku'nun sana ait bolumu surdukce mumkun oldugunca mesgul ve mutlu edecek. "



    “Anch'io lo credevo, un tempo. Ma sono stato ferito troppo profondamente, Sam. Ho tentato di salvare la Contea, ed è stata salvata, ma non per merito mio. Accade sovente così, Sam, quando le cose sono in pericolo: qualcuno deve rinunciare, perderle, affinché altri possano conservarle. Ma tu sei il mio erede: tutto ciò che ebbi e che avrei potuto avere io, lo lascio a te; e poi tu hai Rosa, ed Elanor, e verranno anche il piccolo Frodo e la piccola Rosa, e Merry e Cioccadoro e Pipino, e forse altri che ancora non vedo. Le tue mani e il tuo cervello saranno necessari dappertutto. Sarai Sindaco, naturalmente, finché vorrai, e il più famoso giardiniere della storia; e leggerai brani del Libro Rosso, mantenendo vivo il ricordo dei tempi passati, affinché la gente ricordi il Grande Pericolo ed ami ancora di più il suo caro paese. Tutto ciò ti renderà occupato e felice finché durerà la tua parte nella Storia.”

  6. 2 Akademi Odul adayligi bulunan, Danimarka asilli Amerikali aktor, yapimci, yazar, muzisyen, fotografci, sair ve ressam Viggo (Peter) Mortensen'in dogum gunu (20 Ekim1958)





    "Sevgili Dolores, bazen bana bir evi hatirlatiyorsun. Uzerinde guzel isiklari olup icinde herkesin mutlu oldugu bir evi..."



    “Dear Dolores, sometimes you remind me of a house. A house with beautiful lights on it, where everyone is happy inside...” Viggo Mortensen, Tony Lip (Anthony Vallelonga) karakteri (Yesil Rehber - The Green Book, 2018)




  7. Ingiliz yazar ve televizyon programcisi Katherine Louise Mosse’un dogum gunu (20 Ekim 1961)

    “Temmuz 1209: Carcassonne’de on alti yasinda bir kiza babasi Kutsal Kase’nin gercek sirrini anlattigini iddia ettigi esrarengiz bir kitap verir. Alais kitaptaki garip kelimelerin ve simgelerin altinda gizlenen anlamlari anlamasa da bu kitabi cani pahasina saklamasi gerektigini, kaderinin buna bagli oldugunu bilir. Binlerce yil gecmise, kadim Misir’in collerine dek uzanan labirentin sirrini saklamak buyuk fedakarliklara ve sonuna kadar inanmaya baglidir.

    Temmuz 2005: Carcassone’nin varoslarindaki daglarda arkeolojik bir kaziya katilan Alice Taner, bir rastlanti sonucu iki iskelet bulur. Gizli mezardaki tabutun icindeki kemikleri gorunce bunlarin karabasanlari andiran kotucul gucunu hisseder. Ayni zamanda kayaya kazinmis gizemli kadim kelimeleri her nasilsa anladigini urpererek fark eder.”



    "July 1209: in Carcassonne a young girl is given a mysterious book by her father which he claims contains the secret of the true Grail. Although Alaïs cannot understand the strange words and symbols hidden within, she knows that her destiny lies in protecting it. It will take great sacrifice and faith to keep the secret of the labyrinth safe - a secret that stretches back thousands of years to the deserts of Ancient Egypt .

    July 2005: Alice Tanner stumbles upon two skeletons during an archaeological dig in the mountains outside Carcassonne. Inside the hidden tomb where the bones lie crumbling, she experiences an overwhelming sense of malevolence, as well as a creeping understanding that, however impossible it seems, she can somehow understand the mysterious ancient words carved into the rock."



    “Bu hayatta geride biraktigimiz, kim oldugumuzun ve ne yaptigimizin anisidir. Sadece bir muhur, o kadar.”



    “What we leave behind in this life is the memory of who we were and what we did. An imprint, no more.”

  8. Amerikali bilim kurgu yazari (Chiang Feng-nan) Ted Chiang'in dogum gunu (20 Ekim 1967)

    "Kokaini dusunun. Dogal formunda, yani bir koka yapragiyken kendince bir cazibesi vardir, fakat bir sorun teskil edecek kadar degil. Lakin onu ogutup aritirsaniz zevk reseptorlerinizi alisilmadik bir yogunlukta etkileyen bir bilesen elde edersiniz. Iste o zaman bagimlilik yapici olur.

    Reklamlar sag olsun, guzellikte benzer bir surecten gecti. Evrim bize guzellige tepki veren bir devre kazandirdi -ona gorsel korteksimizin zevk reseptoru deyin- ve dogal ortamimizdayken buna sahip olmak iyi bir seydi. Ama milyonda bir ten ve kemik yapisina sahip birini alip, ona profesyonel bir makyaj ve rotus eklediginizde karsinidaki sey artik dogal guzellik degildir. Farmakolojik boyutta bir guzellik, iyi gorunme kokaini elde etmis olursunuz." Gelis



    "Think of cocaine. In its natural form, as coca leaves, it's appealing, but not to an extent that it usually becomes a problem. But refine it, purify it, and you get a compound that hits your pleasure receptors with an unnatural intensity. That's when it becomes addictive.

    Beauty has undergone a similar process, thanks to advertisers. Evolution gave us a circuit that responds to good looks - call it the pleasure receptor for our visual cortex - and in our natural environment, it was useful to have. But take a person with one-in-a-million skin and bone structure, add professional makeup and retouching, and you're no longer looking at beauty in its natural form. You've got pharmaceutical-grade beauty, the cocaine of good looks."

Sayfa 4939/7020 İlkİlk ... 393944394839488949294937493849394940494149494989503954395939 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •