Ben bu borsayi gercekten hic anlamiyorum. Aklim ermiyor. Iyi ki borsaci degilim, kesin batmistim.
Ben bu borsayi gercekten hic anlamiyorum. Aklim ermiyor. Iyi ki borsaci degilim, kesin batmistim.
Çin Merkez Bankası ve BAE Merkez Bankası arasındaki swap anlaşması 35 milyar yuan tutarında ve 5 yıl süreyle geçerli
Enteresan işler devam ediyor.
"Hayalleriniz için sessiz bir şekilde savaşın. Çünkü onları gerçekleştirirken yaratmış olduğu etki insanların tahammül edemediği bir şeydir."
İzmir Ticaret Borsasının "Toprak ve Çocuk" projesine İş Bankası'ndan destek
İzmir Ticaret Borsası (İTB) tarafından "Gelecek toprakta, toprağımız emin ellerde" sloganıyla yürütülen "Toprak ve Çocuk Programı" ağını genişletmek ve faaliyet sayısını daha da artırmak amacıyla İş Bankası ile iş birliği yapılacak.
İTB'den yapılan açıklamaya göre, işbirliği kapsamında programın çocuklara tarımı ve doğayı sevdirecek işletme ziyaretleri, yarışma ve etkinliklerine İş Bankası destek verecek.
Açıklamada görüşlerine yer verilen İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, bankanın farklı projelerde de önemli bir partnerleri olduğunu belirterek, "Türkiye İş Bankası'na çocuklarımıza sağlıklı beslenme, tarım ve doğa sevgisinin aşılanması, toprakla iç içe nesillerin yetişmesi konusunda verdiğimiz çabaya sağladıkları değerli katkılarından dolayı çok teşekkür ederiz." ifadelerini kullandı.
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı İzlem Erdem de sürdürülebilir bir geleceğin kurumların ve bireylerin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesiyle sağlanabileceğini düşündüklerini kaydetti.
Sürdürülebilir, güvenli, katma değerli, çevreyi koruyan bir anlayışla tarımsal üretime destek sağlamanın yanı sıra gelecek nesillere toprağın öneminin anlatılması ve tarım sevgisi aşılanmasını da önemsediklerini ifade eden Erdem, şunları belirtti:
"Bu kapsamda, İzmir Ticaret Borsası'nın 2017 yılından beri yürüttüğü ve gelecek nesiller için kıymetli bir kazanım olan Tarım ve Çocuk Programı'nın paydaşı olarak bu programa destek vermekten mutluluk ve heyecan duyuyoruz."
Bu sezon program kapsamında, İzmir'de bulunan ilköğretim öğrencilerine yönelik olarak ekim, dikim, hasat etkinlikleri ve işletme ziyaretlerinin yapılmasının yanı sıra resim ve benzeri yarışmalar düzenlenerek toprak, tarım, doğa, beslenme gibi konuların anlatılması ve "gör, uygula, öğren" yöntemiyle yıl boyu süren faaliyetler yapılması planlanıyor.
Kaynak : Anadolu Ajansı
"Hayalleriniz için sessiz bir şekilde savaşın. Çünkü onları gerçekleştirirken yaratmış olduğu etki insanların tahammül edemediği bir şeydir."
Işık Ökte'de böyle yorumluyor. 2022'deki sanayi endeksinin banka endeksini katlamasını da dikkate alarak yorumlasa daha tutarlı olurdu. Ola ki yorumu tutarlı olursa memleket ekonomisi çöküşe doğru gidiyor (yapılan doğru politikalar yetmiyor) demek ki. Banka hisselerine ne kadarlık yabancı girişi oldu da boşaltmak için fırsat kolluyorlar. 2023'teki bankacılık endeksindeki %16,7'lik dolar bazlı getiri ve CDS'in düşmesinin Bist'e yansımaması bu ihtimali bence oluşturmaz. Bir yabancı kuruluşun dolar 21 lira olabilir türünden yaptığı analizle aynı kategoride gibi. Ama Türkiye burası. Olmaz diye bir şey yok. Olanlara bakınca.
Işık Okte'nin Linked-in paylaşımıdır.
Borsa Istanbul ve CDS seviyelerimiz üzerine bir kafa karışıklığı olduğunu fark ediyorum çünkü sürekli kredi temerrüt primimizin düşüşünün borsaya pozitif etki yapmamasını yazanlar var. Yanlış bakış açısı. Neden?
Bu konuda çalışmalar da yazmıştım, stratejist olarak çalıştığım kurumlarda.. kısaca 2023 rakamlarına bakalım:
2023 açılışı:
Borsa Istanbul ana endeksi: $2,97 ; 5 yıllık CDS: 512 bps
Bugün (28 Kasım) :
Borsa Istanbul ana endeksi: $2,79 ; 5 yıllık CDS: 339bps
Müthiş rahatsızlık var diyenleriniz olacaktır. Riskimiz 179bps iyileşirken , BIST ana endeksi %6,1 satılmış.
Evet rahatsızlık var! Net.. ama böyle duygusal yorumlarsak ilişki (causality) olayını kaçırıyoruz işte!
Çünkü, CDS iyileşmesinin, Lehman sonrası regresyon analizimde, senelik bazda baktığımda, XBANK / XUSIN rasyosunda banka lehine istatistiki önemli değerde (statistically significant) katkı yaptığını gördüm. CDS düşmesi BIST'de ise istatistiki anlamda alıcılı seyirle korele (doğrudan bağlantılı) değil.
O zaman, XBANK (banka endeksi) , XUSIN (sınai endeks) verilerine 2023 için bakalım:
XBANK getiri endeksi 2023 dolar bazlı getiri: +%16,7 (kar)
XUSIN getiri endeksi 2023 dolar bazlı getiri: -%3,4 (zarar)
Şu an: XBANK / XUSIN rasyosu 0,6538x
2023 başı: XBANK / XUSIN rasyosu 0,5625x
Yani; CDS iyileşmemiz yine Lehman'dan beri yarattığı istatistik etkiyi devam ettirmiş, banka getiri endeksi sınai den %20'den fazla ayrışma sağlamış. (Burada kamu bankalarının CDS'deki iyileşmeye rağmen, ciddi negatif ayrışmaları konusuna girmek istemiyorum çünkü o başlı başına başka bir mesajın konusu..)
Verileri anlamak, biraz makro analiz bilmek ve doğru yorumlamak için ufak bir gayret lazım. Yoksa CDS düşer piyasa çıkar demekle bazı işler olmuyor.
Belki de; nerede o yabancı dediğimiz kardeşler bir gece ansızın gelebilirim bile demeden bankalara çoktan gelmişler, malı yerlinin kucağına bırakacakları anı bekliyorlardır!
TCMB Başkanı Erkan: Reeskont kredilerinin yüzde 75'inin firmalara ilave teminat maliyeti oluşturmadan verilmesini hedefliyoruz.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, "Reeskont kredilerinin yüzde 75'inin firmalara ilave teminat maliyeti oluşturmadan verilmesini hedefliyoruz. Bu konuda önemli bir mesafe kaydedildi." dedi.
Erkan, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı'nda, 2023 yılının ilk yarısında, kredi kartları ve taşıt kredileri öncülüğünde, bireysel kredi büyümesinin tarihsel ortalamaların oldukça üzerine çıktığını belirterek, aldıkları seçici kredi tedbirleri sonucunda, temmuz ayından itibaren bireysel kredilerde normalleşmenin başladığını söyledi.
4 haftalık büyüme oranlarının, bireysel kredilerde, zirveye çıktığı nisan ayı başındaki yüzde 7,4'ten, 17 Kasım itibarıyla yüzde 2,1'e gerilediğine işaret eden Erkan, şunları kaydetti:
"Bu oran, taşıt kredilerinde yüzde 1,4'e inerken, ihtiyaç kredilerinde yüzde 1,3 civarında nispeten yatay seyretmektedir. Gerek tüketim gerekse borçlanma aracı olarak kullanılan bireysel kredi kartı ise yüzde 4 ile görece yüksek bir hızda seyretmekle birlikte, daha ılımlı bir patikaya doğru ilerlemektedir. Böyle olması ekonominin gelişim seyri içinde doğaldır. Politika adımlarımızın kredilerde yeterli finansal sıkılığı sağladığını değerlendiriyoruz. Bu noktada, aldığımız son karar sonrasında bireysel kredi kartı azami faiz oranlarında ve üye iş yeri azami komisyon oranlarında bir değişiklik olmayacağını sizlerle paylaşmak isterim. Bireysel kredilerde israf ve enflasyona yol açan aşırılık giderilirken, ticari krediler ise süreklilik göstererek üretim kapasitesine katkıda bulunmaktadır.
2023'ün ilk yarısında görülen hızlanmanın ardından, ticari kredi büyümesi mayıs ayı sonunda durma noktasına gelmişti. Gerek öncesindeki aşırılık gerekse sonrasındaki ani duruş hem firmalarımız hem de bankacılık sistemi için sağlıklı değildir. Bu değerlendirme ışığında hızla harekete geçerek piyasa mekanizmasının yeniden tesisini sağladık. Böylece, reel sektöre Türk lirası cinsinden kredi akışının toparlanmasıyla ticari kredi büyümesi dengeli ve sürekli bir yapıya kavuşmuştur. Kredi piyasası mekanizmasının işlevselliğindeki iyileşme, özel ve kamu bankaları ayrımında da kendini göstermiştir. Özel bankalar da ticari kredi büyümesinde etkin bir rol üstlenir hale gelmiştir."
Erkan, ayrıca, haziran ayı öncesinde ticari kredilerin ağırlıklı olarak KOBİ segmenti firmalara tahsis edilirken, son aylarda bu dağılımda da bir normalleşme gözlemlendiğini bildirdi.
Kurumsal firmaların, finansmana erişimi iyileşirken ticari kredi kullanımlarındaki payının arttığını dile getiren Erkan, "Mayıs-haziran döneminde durma noktasına gelen yatırım ve ihracat kredileri, temmuz-eylül döneminde toparlanarak altı katın üzerinde bir artış göstermiştir." ifadelerini kullandı.
Erkan, TCMB aracılığıyla kullandırılan reeskont ve yatırım taahhütlü avans kredilerinde bu dönemde belirgin bir artış gözlendiğini aktardı.
Reeskont ve yatırım taahhütlü avans kredilerinin ticari kredi kompozisyonuna hedeflenen yönde önemli bir katkı sunduğunu hatırlatan Erkan, "21 Temmuz ve 12 Eylül'de ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredisi günlük kullanım limitinde yapılan güncellemelerle günlük limitler önceki düzeyine göre toplamda 10 kat artırılarak 3 milyar lira seviyesine yükseltilmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Sanayicilerimizden beklentimiz yatırımlara ağırlık vermeleri, Türkiye'ye her koşulda destek olmaya devam etmeleri"
TCMB Başkanı Erkan, reeskont kredisi kullanımında yüzde 30 ilave ihracat bedeli satış koşulunun kaldırıldığını ve reeskont kredi vadesi boyunca verilen döviz almama taahhüdünden, ithalat ödemeleri kapsamındaki döviz alımlarının istisna tutulduğunu vurgulayarak böylelikle, kredi erişiminde çok önemli bir gelişim sağlandığını söyledi.
Geçen hafta reeskont kredileri ile yatırım taahhütlü avans kredilerine yönelik yeni düzenlemeler yaptıklarını ifade eden Erkan, şöyle devam etti:
"Bu kapsamda, ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinde toplam faiz maliyetine üst sınır getirdik. İskonto oranını azami yüzde 25,93'te sabit tuttuk. Bu, kredi faizlerinin seviyesi düşünüldüğünde, ihracatçımıza sunulan çok güçlü bir destektir. Reeskont kredilerinin yüzde 75'inin firmalara ilave teminat maliyeti oluşturmadan verilmesini hedefliyoruz. Bu konuda önemli bir mesafe kaydedildi. Eximbank'ın sermayelendirilmesi ve teminat niteliğinin çeşitlendirilmesi üzerinde ilgili taraflarla çalışıyoruz. Ayrıca, ticari bankalarımızın reeskont kredilerindeki payının artırılması üzerinde de duruyoruz.
Buna ek olarak, yatırım taahhütlü avans kredisi uygulama çerçevesini yeniden yapılandırarak 3 yıl boyunca toplam 300 milyar Türk lirası limit tahsis ettik. Yatırımlara ilişkin süreci ilgili kurumlarla birlikte stratejik bir çerçevede yürütmekteyiz. Yeni çerçevesiyle güçlendirilmiş YTAK (Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi) programıyla cari dengeye katkı verecek ve dolaylı etkileri döviz kuru ve fiyat istikrarı üzerinde hissedilecek alanlarda üretim kapasitesinin artışını hedefliyoruz. Bu kararlarımızdan da anlaşılacağı üzere, firmaların finansmana erişimini ve finansman koşullarını desteklemeye devam etmekteyiz. Sağlanan bu imkanlarla sanayicilerimizden beklentimiz yatırımlara ağırlık vermeleri, uygulanan programa ve Türkiye'ye her koşulda destek olmaya devam etmeleridir."
- "Piyasalarda öngörülebilirlik artmaya başladı"
Erkan, "Türk lirasına geçiş zamanı gelmiştir. Bunun en doğrudan yansımalarını mevduat gelişmelerinde görüyoruz. Türk lirası tasarruf araçlarına ve özellikle vadeli mevduata olan talep artmıştır. 17 Kasım itibarıyla sadece 12 hafta içerisinde, Türk lirası mevduat 1,7 trilyon Türk lirası artarken, kur korumalı mevduat 601 milyar Türk lirası ve döviz cinsi mevduat da yaklaşık 3 milyar dolar gerilemiştir." bilgisini verdi.
Türk lirasına geçişi kuvvetlendiren sadeleştirme adımlarının, milli para ile tasarrufu özendirerek para politikasının etkinliğini artırdığına işaret eden Erkan, Türk lirası mevduat güçlenirken ve kur korumalı ile döviz cinsi mevduatın gerilediğini, rezervlerin de çok güçlü bir artış eğiliminde olduğunu dile getirdi.
Erkan, şunları kaydetti:
"17 Kasım itibarıyla, brüt uluslararası rezervler, mayıs sonuna kıyasla 36 milyar dolar artış göstererek 134 milyar doların üzerine çıkmıştır. Bu aynı zamanda son 9 yılın da en yüksek seviyesidir. Yakın dönemde rezervlerde gözlenen artışta Batılı fon girişlerinin de etkisi görülmüştür. Son dönemde uygulamaya koyduğumuz politikalarla kısa zamanda önemli bir aşama kaydettik. Piyasalarda öngörülebilirlik artmaya başladı. Sıkı parasal duruş ve makro ihtiyati sadeleşmeyi içeren politika normalleşmesi, CDS primini önemli ölçüde etkilemiştir.
Mayıs ayında 700 baz puan seviyesinde olan 5 yıllık CDS primi, yakın coğrafyamızı etkileyen jeopolitik gelişmelere rağmen 339 baz puan seviyelerine kadar gerilemiştir. Türkiye'ye olan yatırımcı güveni finansman koşullarında belirgin bir iyileşmeye yol açmakta, bu da döviz kurundaki istikrara önemli bir katkı sunmaktadır. Beklentilerin iyileşmesi sürecinin bir parçası olarak, döviz kuru oynaklığında kayda değer bir düşüş gözlenmekte. Bir ay vadeli dolar/Türk lirası opsiyonların ima ettiği oynaklık, mayıs ayında kaydedilen yüzde 60 civarından, keskin bir düşüşle yüzde 10 seviyesinin altına gerilemiştir."
Gerek parasal sıkılaştırma gerek sadeleştirme adımları sayesinde getiri eğrisinin normalleştiğini ve sabit getirili Türk lirası varlıklara olan iç ve dış ilginin önemli ölçüde arttığını bildiren Erkan, "Türk lirasına geçiş zamanının geldiğine uluslararası yatırımcıların da inanmaya başladığını rapor, beklenti, ilgi ve girişler üzerinden izlemekteyiz. Ülkemiz varlıklarına olan talebin artmasıyla fiilen girişlerin de artmaya başladığını görüyoruz. Girişlerin makro finansal istikrarı güçlendirerek, zamana yayılarak gerçekleşmesini öngörüyoruz. Önümüzdeki dönemde de rezervlerimizdeki artışı kalıcı kılarak Türk lirası varlıklara olan dış talebin gelişimini ülkemiz için en iyi şartlarda tesis eden bir anlayışla destekleyeceğiz." ifadelerini kullandı.
(Sürecek)
Kaynak : Anadolu Ajansı
"Hayalleriniz için sessiz bir şekilde savaşın. Çünkü onları gerçekleştirirken yaratmış olduğu etki insanların tahammül edemediği bir şeydir."
TCMB Başkanı Erkan:Politikamız, mümkün olan en kısa sürede enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmeyi hedefliyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, "Biz üzerimize düşeni yaptığımızda ve sizler de yaptıklarımız üzerinden bizi değerlendirip bu patikaya olan inancınızı pekiştirdiğinizde, enflasyonu bu patika üzerinde oturtup dezenflasyonu minimum maliyetle gerçekleştirmemiz mümkün olabilecektir. Biz üzerimize düşeni yaparken şu ya da bu sebeple 'algı, kabul, itibar' üçlüsü devreye girmiyorsa, enflasyonu daha yüksek bir maliyetle de olsa bu patikaya oturtmaya azimli ve kararlıyız." dedi.
Erkan, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı'ndaki konuşmasında, daha önceki politika metinlerinde de belirttikleri üzere halen öngördükleri dezenflasyon ve istikrar süreçlerinden önceki geçiş döneminin yaşandığını söyledi.
Geçiş döneminde daha önce şeffaf bir şekilde paylaştıkları gibi enflasyonda geçici bir yükselişe şahit olduklarını belirten Erkan, bu süreçte enflasyondaki düşüşün sürdürülebilir bir şekilde başlamasını sağlayacak zemini özenle hazırladıklarını dile getirdi.
Erkan, para politikasının enflasyon üzerindeki etkisinin, talebin yanı sıra beklentiler, varlık fiyatları, finansal koşullar ve krediler gibi çeşitli kanallar tarafından belirlendiğini ifade ederek, "Bu çerçevede, parasal aktarım, birkaç çeyreğe yayılan etkilerle gerçekleşmektedir. Öncü sinyallerini yavaş yavaş almaya başlamakla birlikte parasal sıkılaştırma sürecimizin etkilerini, büyük ölçüde dezenflasyonu tesis edeceğimiz 2024 yılında göreceğiz. Önümüzdeki süreçte talepte dengelenme yaşanırken, arz güvenliği ve üretimin sürekliliğinin de sağlanmasına azami katkı vermeyi sürdüreceğiz." diye konuştu.
Erkan, dezenflasyon döneminde ana eğilime ek olarak manşet enflasyonun da gerilemeye başlayacağına, döviz kuru istikrarı, cari işlemler dengesinde iyileşme, sermaye akımlarında kalıcı güçlenme ve rezervlerde artışın devam edeceğine dikkati çekti.
Dezenflasyon dönemini, öngörülebilirliğin artacağı, enflasyonun tek haneli rakamlara ulaşacağı ve kaliteli büyümenin yanı sıra enflasyondaki düşüşün kalıcı olarak sağlanacağı istikrar döneminin takip edeceğini vurgulayan Erkan, şöyle devam etti:
"Merkez Bankası olarak tüm kararlarımızı toplumun refahı için alıyoruz. Kurumumuza, bu amacı fiyat istikrarını sağlayarak gerçekleştirme görevi verilmiştir. Kapsamlı, güçlü, üzerinde iyi çalışılmış ve başarmak için çok çalıştığımız bir program uyguluyoruz. Politikamız, mümkün olan en kısa sürede enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmeyi hedefliyor. Aynı zamanda, bu süreçte toplumsal maliyetleri de dikkate alıyor ve uygulanan politikanın maliyet kısmını en düşük düzeyde tutmayı hedefliyoruz.
Bu noktada, ekonomimizin dayanıklılığına da değinmek gerek. Reel sektör firmalarımız, likit bilanço yapıları, yüksek kârlılıkları ve azalan borçluluk oranları sayesinde finansman maliyetlerindeki artış kaynaklı riskleri yönetebilecek kapasitededir. Firmalarımızın finansal göstergelerindeki güçlü görünümün uzun süre korunacağını düşünüyoruz. Benzer şekilde bireysel borçluluğun da gerilediğini, hane halkı kesiminin milli gelire oranla borcunun tüm emsal ülkelerin ortalama yüzde 40 altında olduğunu görüyoruz. Bankacılık sektörüne gelince, aktif kalitesi göstergeleri tarihin en düşük, en iyi seviyesindedir, sermayeleri oldukça güçlüdür. Bilançolar faiz riskini yönetebilecek kapasitededir. Ülke risk primindeki gerilemeyle birlikte bankacılık ve reel sektörün dış finansman koşulları da iyileşecektir."
- "Parasal sıkılaştırma hızını yavaşlatacağımızı ve sıkılaştırma adımlarının kısa bir zaman diliminde tamamlanacağını öngörüyoruz"
Hafize Gaye Erkan, son dönemde dış talebin zayıfladığını gördüklerini belirterek, "İSO Türkiye İhracat İklimi Endeksi olarak takip ettiğimiz ihracat ağırlıklı küresel PMI son 1,5 yıldır zayıflamış ve son 3 aydır 50 eşik değerinin altında seyretmiştir." dedi.
İhracat ağırlıklı küresel büyüme tahminlerinin 2023 yılı için yüzde 1,7 seviyesine kadar gerilediğini ifade eden Erkan, "Bu başka ülkelerde fazla rastlanmayan dayanıklılık sayesindedir ki sanayi üretimimiz ve ihracatımız yıllık bazda büyümeye, ülkemiz dünya ticaretindeki payını artırmaya devam edebilmiştir. Hem reel sektörün hem de finans kesiminin güçlü bilanço yapısı ve dayanıklılığı para politikamızın etkinliğini destekleyen en önemli faktörlerden biridir. Finansal istikrar açısından elde ettiğimiz bu kazanımları fiyat istikrarı ile taçlandırarak toplumsal refaha en büyük katkımızı sunmuş olacağız." diye konuştu.
Erkan, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirdiklerini belirterek şunları söyledi:
"Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızını yavaşlatacağımızı ve sıkılaştırma adımlarının kısa bir zaman diliminde tamamlanacağını öngörüyoruz. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığı ise gerektiği müddetçe sürdüreceğiz. Parasal sıkılaştırmada belirli bir noktaya ulaştığımız ve politika adımlarımızın birikimli etkilerini gözlemleyeceğimiz bir döneme giriyoruz. Bu aşamada, meslek kuruluşlarına, sivil toplumun tüm kesimlerine ve özellikle de sanayicimize çok önemli bir rol düşmektedir. Enflasyonu düşürmek için kısa vadede bazı maliyetler söz konusu olabilir. Ancak orta ve uzun vadede katlanılan maliyetlere karşı elde edilecek olan fayda çok daha yüksek olacaktır. Bunu Bankamızın, ülkemizin ve dünyanın bu konudaki tüm tecrübe ve bilimsel birikimine dayanarak ifade ediyoruz. Firmalarımızın ve çalışanlarımızın emeklerinin karşılığını daha verimli şekilde alabilmesi, ekonomimizin de hak ettiği noktaya ulaşabilmesi için kalıcı fiyat istikrarının gerekliliğine hep birlikte inanıyoruz. Sizlerin de bunu etki alanınıza yaymanız, hep birlikte gösterdiğimiz bu çabanın meyvelerini en verimli şekilde toplamamıza büyük fayda sağlayacaktır."
- "Enflasyonu daha yüksek bir maliyetle de olsa bu patikaya oturtmaya azimli ve kararlıyız"
TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, enflasyonla mücadelede ikinci olmazsa olmaz koşul olan enflasyon patikasına dair "algı, kabul ve itibar" üçlüsünün, enflasyonun bu patikaya oturabilmesi için çok önemli bir araç ve kolaylaştırıcı faktör olduğunu vurguladı.
Erkan, "Şu noktayı sizlerle bütün açıklığıyla paylaşma ihtiyacı ve sorumluluğu hissediyorum; biz üzerimize düşeni yaptığımızda ve sizler de yaptıklarımız üzerinden bizi değerlendirip bu patikaya olan inancınızı pekiştirdiğinizde, enflasyonu bu patika üzerinde oturtup dezenflasyonu minimum maliyetle gerçekleştirmemiz mümkün olabilecektir. Biz üzerimize düşeni yaparken şu ya da bu sebeple 'algı, kabul, itibar' üçlüsü devreye girmiyorsa, enflasyonu daha yüksek bir maliyetle de olsa bu patikaya oturtmaya azimli ve kararlıyız." dedi.
Ekonomik gelişmeler gerçekleştikten sonra ortaya çıkan durumun tasviri konusunda paydaşların ortak zeminde buluşabildiğini gözlemlediklerini dile getiren Erkan, "Ancak çözüm konusunda görüş birliği sağlanamadığı ölçüde çözüme gidiş de zorlaşabiliyor. Bu nedenle tüm paydaşların, meslek ve iş kolları gruplarının, sivil toplum kuruluşlarının kendine hem içerden hem dışardan bakabilmesi ve ortak çıkar kümesini maksimize etmeye odaklanması, içinde yaşadığımıza benzer dönüm noktalarında hayati önem taşıyor." ifadesini kullandı.
Erkan, ortak düşünme temelleri üzerinden hareket etmenin hem karar alma süreci hem de alınan kararların etkisini çabuk ve kuvvetli görmek için kritik önem arz ettiğine dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Doğaldır ki her birimizin içinde hayat bulduğu bir kendi Türkiye'si var, ancak bu zor zamanları atlatmayı sadece ortak Türkiye algımızı kendimizinkinin önüne koyabildiğimiz ölçüde başarabileceğiz. Zaman; sabır, ortak çaba, ortak çıkar ve diğerkamlığın galebe çaldığı bir zaman olmak durumundadır. Hiçbir iktisadi birimin teknik tabiriyle sadece kendi bilançosuna odaklanma lüksünün olmadığı bir dönemden geçiyoruz. Yaşadığımız süreci, o lüksü gerektiği kadar kazanabilme çabası diye de nitelendirebiliriz. Bu gerçekliğin farkında olduğumuz için sizlerle iletişimi ve diyaloğu çok önemsiyoruz. Sizden tek talebimiz, en önemli talebimiz, süreç boyunca bizlerle iletişim içinde olmanız ve sürekli bilgi akışına katkı vermenizdir. Serbest piyasa ekonomisi koşulları altında tüm iktisadi aktörlerin ve karar alıcı mercilerin hem bu geçiş döneminde ihtiyaç duyacakları donanım ve tedbir kısmında yeterli olduklarını hem de ortak amaç konusunda hakiki bir farkındalık ve fikir birliği içinde olduğunu da memnuniyetle gözlemlemekteyiz."
TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, toplantıda, konuşmaların ardından basına kapalı olarak gerçekleştirilen bölümde sanayicilerin sorularını yanıtladı.
(Bitti)
Kaynak : Anadolu Ajansı
"Hayalleriniz için sessiz bir şekilde savaşın. Çünkü onları gerçekleştirirken yaratmış olduğu etki insanların tahammül edemediği bir şeydir."
Şimşek: Verginin tabana yayılması konusunda çok ciddi adımlar atacağız
30.11.2023 12:32:28 Şimşek: Verginin tabana yayılması konusunda çok ciddi adımlar atacağız
30.11.2023 12:30:15 Şimşek: Piyasa koşullaırna bakacağız
30.11.2023 12:29:50 Şimşek: (Cumhurbaşkanına verilen %40'a kadar yetkisi) Olacağı anlamına gelmiyor
30.11.2023 12:26:13 Şimşek: Kaynak girişi artarak devam edecek, özellikle gelecek yılın ikinci yarısında
30.11.2023 12:25:36 Şimşek: Türkiye'ye kaynak akışı başladı ve çok güçlü
30.11.2023 12:22:17 Şimşek: Hikayesi güçlü olan Türkiye'ye ilgi daha da artacak
30.11.2023 12:21:58 Şimşek: Gelecek senenin muhtemelen ikinci yarısında küresel finansal koşullar daha elverişli hale gelecek
30.11.2023 12:21:10 Şimşek: Kur oynaklığı Mayıs ayında % 57 iken Kasım'da %8'in altına düştü
30.11.2023 12:19:33 Şimşek: Sermaye girişi güçlendi
30.11.2023 12:16:38 Şimşek: Türkiye'nin küresel risk algısı düşüyor
30.11.2023 12:16:19 Şimşek: Dışarıdan ve içeriden programa güven, inanç artıyor
30.11.2023 12:14:09 Şimşek: OVP çerçevesinde bütçe açığımızı daha da azaltacağız
30.11.2023 12:13:38 Şimşek: Türkiye'in uluslararası rezervlerini daha da güçlendireceğiz
30.11.2023 12:11:00 Şimşek: Önümüzdeki dönemde büyümenin iki ana motoru, verimlilik artışı ve fiyat istikrarı olacak
30.11.2023 12:10:23 Şimşek: Türkiye, daha sürdürülebilir, yüksek büyüme patikasına girecek
30.11.2023 12:07:27 Şimşek: Buna hazır olmalıyız, bunrda korkacak bir şey yok
30.11.2023 12:07:14 Şimşek: Önümüzdeki dönemde büyüme muhtemelenr bir miktar yavaşlayacak
30.11.2023 12:05:41 Şimşek: Net ihracatının etkisinin olumluya dönmesini bekliyoruz
30.11.2023 12:04:33 Şimşek: Yeniden dengelenme başladı- TRT Haber
"Hayalleriniz için sessiz bir şekilde savaşın. Çünkü onları gerçekleştirirken yaratmış olduğu etki insanların tahammül edemediği bir şeydir."
Yer İmleri