Sayfa 5205/7020 İlkİlk ... 420547055105515551955203520452055206520752155255530557056205 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 41,633 - 41,640 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Ingiliz polisiye yazari (Agatha Mary Clarissa Miller Christie Mollowan) Agatha Christie, 3 Aralik 1926 Cuma gunu aksam saat 21:30'da oturdugu koltuktan kalkip evin merdivenlerinden yukariya, kizinin odasina cikti ve uyuyan kizi Rosalind'i yasli gozlerle optu ve tekrar merdivenlerden asagiya inip arabasina atlayip gozden kayboldu.11 gun boyunca tum aramalara ragmen kendisinden haber alinamadi.



    (Arabasi bir gol kenarinda bulundu. Araba agaclara carpmis, bavullari yerlere sacilmis vaziyetteydi. Christie bir sure sonra ortaya cikti ama hicbir aciklama yapmadi. Bu olayin kaza susu verilmis bir senaryo oldugu dusunuldu.)

  2. Ilk Laurel ve Hardy filmi Putting Pants on Philip, 3 Aralik 1927'de Amerika'da vizyona girdi.




  3. Lon Chaney, Marceline Day ve Henry B. Walthall’in basrollerini paylastigi korku filmi Geceyarisindan Sonra Londra (London After Midnight - Il fantasma del castello) 92 yil once bugun vizyona girdi. (3 Aralik 1927)




  4. Fansiz-Isvicreli yonetmen Jean-Luc Godard’in 90. dogum gunu (3 Aralik 1930)



    "Fotograf gercektir, sinema ise saniyede yirmi dort kere gercektir. / La fotografia è verità, e il cinema è verità ventiquattro volte al secondo. / Photography is truth. The cinema is truth twenty-four times per second."



    Sevgili Esi Anna Karina ile


  5. Macar sair Attila József’in olum yildonumu (3 Aralik 1937)

    Su dunyada duseceksen yollara,
    Iyisi mi yedi kez dogmaya bak
    Bir kez, yangin cikan bir evde dog,
    Bir kez, buzdan soguk sellerde,
    Bir kez, azgin deliler arasinda,
    Bir kez, olgun bir bugday tarlasinda,
    Bir kez de kimsesiz bir manastirda,
    Bir agizdan aglayan alti bebek, yetmez:
    Sen kendin yedinci olmaya bak.
    Canini kurtarmak icin dovuseceksen,
    Karsisinda yedi kisi gormeli dusmanin,
    Biri, pazar gunu dinlenen bir isci olmali,
    Biri, pazartesi sabahi ise baslayan,
    Biri, para dusunmeden bir sey ogreten,
    Biri, bogularak yuzme ogrenen,
    Biri, koca bir ormanin tohumu olan,
    Biri de yigit atalarinin korudugu bir torun,
    Ama onlarin bu hunerleri de yetmez,
    Sen kendin yedinci olmaya bak.
    Bir kadin mi bulacaksin kendine,
    Yedi erkek birden dusmeli o kadinin pesine,
    Biri, guzel sozlere kanan,
    Biri, basinin caresine bakan,
    Biri, kendini hayalci sanan,
    Biri, eteginin altindan kadini oksayan,
    Biri, hicbir numarayi yutmayan,
    Biri, kadinin dusurdugu mendile basan;
    Sinek gibi vizildasinlar kadinin cevresinde,
    Sen kendin yedinci olmaya bak.
    Yazmak geliyorsa elinden,
    Yedi kisi birden yazmali siirini,
    Biri, mermerden bir koy kuran,
    Biri, uykusundayken dogan,
    Biri, gogun haritasini cizen,
    Biri, adi sozcuklerle anilan,
    Biri, ruhunu yetkinlestiren,
    Biri, diri fareleri kesip bicen,
    Ikisi yigit, dordu akilli;
    Sen kendin yedinci olmaya bak.
    Ve her sey yazildigi gibi olursa,
    Yedi kisi icin oleceksin,
    Bir, besigi sallanip emzirilen,
    Bir, diri genc bir memeyi kavrayan,
    Bir, bos tabaklari firlatip atan,
    Bir, kazansin diye yoksula omuz veren,
    Bir, yikilincaya kadar calisan,
    Bir sadece durup aya bakan kisi icin.
    Dunya mezar tasin olacak;
    Sen kendin yedinci olmaya bak.



    If you set out in this world,
    better be born seven times.
    Once, in a house on fire,
    once, in a freezing flood,
    once, in a wild madhouse,
    once, in a field of ripe wheat,
    once, in an empty cloister,
    and once among pigs in sty.
    Six babes crying, not enough:
    you yourself must be the seventh.
    When you must fight to survive,
    let your enemy see seven.
    One, away from work on Sunday,
    one, starting his work on Monday,
    one, who teaches without payment,
    one, who learned to swim by drowning,
    one, who is the seed of a forest,
    and one, whom wild forefathers protect,
    but all their tricks are not enough:
    you yourself must be the seventh.
    If you want to find a woman,
    let seven men go for her.
    One, who gives heart for words,
    one, who takes care of himself,
    one, who claims to be a dreamer,
    one, who through her skirt can feel her,
    one, who knows the hooks and snaps,
    one, who steps upon her scarf:
    let them buzz like flies around her.
    You yourself must be the seventh.
    If you write and can afford it,
    let seven men write your poem.
    One, who builds a marble village,
    one, who was born in his sleep,
    one, who charts the sky and knows it,
    one, whom words call by his name,
    one, who perfected his soul,
    one, who dissects living rats.
    Two are brave and four are wise;
    You yourself must be the seventh.
    And if all went as was written,
    you will die for seven men.
    One, who is rocked and suckled,
    one, who grabs a hard young breast,
    one, who throws down empty dishes,
    one, who helps the poor win;
    one, who worked till he goes to pieces,
    one, who just stares at the moon.
    The world will be your tombstone:
    you yourself must be the seventh.

  6. Italyan sair Antonia Pozzi’nin olum yildonumu (3 Aralik 1938)



    Kollarimda sizi ve takatsizlik
    Sacma bir istek, kendimden kucukmus gibi
    hissettigim, canli bir seyi
    SIKICA tutmak ugruna. Aksam olunca, aniden
    kacimak ve ardimdan da, kosar adim goturmek isterim,
    agir yuklerimden birini;
    onu korumak ugruna, karanliga hucum etmek
    isterim, tipki kayalara vuran deniz gibi;
    onun icin savasmak isterim, oyle ki bana
    bir hayat urpertisi kalsin; sonra dusmek isterim,
    sokakta, en dipsiz gecede,
    ay ve kayin agaclariyla yaldizli
    nemli bir gogun altinda; kivrilivermek
    bagrima bastigim bu hayata onu
    uyutmak-ve kendim de uyumak isterim, en nihayet
    Yok: Yalnizim. Yalniz buzuluveriyorum
    zayif bedenimin uzerine. Fark etmiyorum,
    sizlayan bir alin yerine, bir deli misali
    dizlerimin gergin tenini opmekte oldugumu



    Ho le braccia dolenti e illanguidite
    per un’insulsa brama di avvinghiare
    qualche cosa di vivo, che io senta
    più piccolo di me. Vorrei rapire
    d’un balzo e poi portarmi via, correndo,
    un mio fardello, quando si fa sera;
    avventarmi nel buio per difenderlo,
    come si lancia il mare sugli scogli;
    lottar per lui, finché non rimanesse
    un brivido di vita; poi, cadere
    nella più fonda notte, sulla strada,
    sotto un tumido cielo inargentato
    di luna e di betulle; ripiegarmi
    su quella vita che mi stringo al petto -
    e addormentarla – e anch’io dormire, infine…
    No: sono sola. Sola mi rannicchio
    sopra il mio magro corpo. Non m’accorgo
    che, invece di una fronte indolenzita,
    io sto baciando come una demente
    la pelle tesa delle mie ginocchia.

  7. Rus ressam Pavel Nikolayevic Filonov'un olum yildonumu (3 Aralik 1941)

    A Man and a Woman (Adam and Eve, 1912 – 1913)




    A Peasant Family (The Holy Family, 1914)


  8. Ilsa ve Victor, 3 Aralik 1941 Carsamba gunu Yuzbasi Renault'u gormek icin karakola gittiler. Daha sonra, Ilsa pazarda Rick ile karsilasti. (Casablanca - Fas. Casablanca filmi)


Sayfa 5205/7020 İlkİlk ... 420547055105515551955203520452055206520752155255530557056205 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •